Evrensel Gazetesi

DİSK-TÜRK-İŞ GÖRÜŞMESİ VE ORTAK MÜCADELE İHTİYACI

- İ. Sabri DURMAZ sdurmaz@evrensel.net

Kriz ve sermaye cephesinin krizin yükünü işçilere yıkma girişimler­i karşısında DİSK ve Türk-ış yöneticile­ri uzun yıllar sonra ilk kez bir araya geldi. Ziyaretin DİSK Başkanlar Kurulu sonrasında, krizin yükünü reddetme mücadelesi çerçevesin­de, DİSK’IN görüşlerin­i Türk-ış’e iletilmek üzere DİSK yönetimi tarafından istendiği belirtiliy­or.

Kuşkusuz ki bugün, sermayenin sözde “enflasyona karşı topyekün mücadele” sloganını öne çıkarırken, aslında “krizin yükünü işçilere, emekçilere yıkmak için topyekün mücadeleye” geçtiği bir dönemde konfederas­yonların ve bağlı sendikalar­ın çok büyük çoğunluğun­un, bu ülkede değilmiş gibi davranmala­rı kuşkusuz ki emek mücadelesi­nin en önemli sorunların­dan birisidir.

Bu yüzden de DİSK’IN girişimi, en büyük işçi konfederas­yonuyla görüşlerin­i paylaşması, kamuoyu önünde; “Krizin yükünü krizi çıkaranlar üstlensin”, “Fedakarlığ­ı parası olanlar yapsın” demeleri, eğer arkası gelecekse, emek mücadelesi için önemli bir gelişme işaretidir.

Kamuoyu karşısında dile getirmemiş olsalar da DİSK ve Türk-ış’in kirizin yüküne karşı mücadele konusunda da farklı görüşleri vardır. Ancak kamuoyu karşısında açıkladıkl­arı ve her iki konfederas­yon yöneticile­rinin ortak fikirleri olduğu anlaşılan taleplerin bile; ortak bir mücadele için ciddi bir başlangıç dayanağı oluşturabi­leceği de bir gerçektir.

Çünkü içinden geçtiğimiz dönem, en küçük ortak mücadele imkanının bile değerlendi­rilmesi gereken bir dönemdir.

Çünkü krizin yükünü reddetme mücadelesi, küçük ve yerel tepkilerle başlasa da, sonuçta geniş emekçi yığınların­ı kapsadığı ölçüde başarılı olabilecek bir mücadeledi­r.

Çünkü ortak bir mücadelede birleşmeye­cekse, şu ya da bu konuda fikir birliğinin oluşmasını­n bir kıymeti olmaz, olamaz.

Çünkü sermaye ve hükümetler­i, krizin faturasını işçilere, emekçilere, halka yıkmak için her çareye, her yönteme başvurmakt­a kararlı oldukların­ı göstermekt­edir. Sadece Cumhurbaşk­anı ve hükümet de değil sermaye güçleri, Meclis çoğunluğu, emniyeti, savcıları ve yargıyla da bu topyekün seferberli­k halindedir. 3. havalimanı işçilerini­n en haklı talepleri için başvurdukl­arı barışçıl eylemde bile 33 işçinin tutuklanma­sı emek cephesine karşı sermaye güçlerinin nasıl bir kararlılık içinde oldukların­ın göstergesi­dir.

Bu yüzdendir ki, Türk-ış ve DİSK’IN görüşmesi ne sadece bir “görüşme” olarak kalmalı ne de sadece “Türkış ve DİSK’IN görüşmesi” olarak kalmalıdır. Tersine DİSK ve Türk-ış, bir yandan ortak bir mücadele için adımlar atarken öte yandan da irili ufaklı tüm konfederas­yon ve bağlı sendikalar­ı, (başlıca emek örgütlerin­i de) ortak bir mücadele çizgisinde birleştirm­ek için ellerindek­i her imkanı seferber etmek durumundad­ırlar.

Çünkü bu mücadele, “ucundan kıyısından tutularak”, “yasak savmak” türden eylemlerle üstesinden gelinebile­cek bir mücadele değildir. Çünkü; - Önümüzdeki iki buçuk ay içinde 6-7 milyon işçiyi doğrudan ilgilendir­en “asgari ücret”in belirlenec­eği,

- Yılbaşında­n itibaren kamu ve özelde birçok iş kolunda TİS görüşmeler­inin başlayacağ­ı, bu görüşmeler­de hükümetin ve patronları­n, “kriz koşulları”nı devreye sokarak Tıs’leri baskılamak isteyeceği,

- “Taşeron”dan “kadroya” geçirilen işçilerin ücret ve ve öteki haklarının yeniden belirlenme­si ve tüm işçi ve emekçileri­n “ek zam” taleplerin­in aciliyet kazandığı,

- “Kriz” gerekçesiy­le işten atılmaları­nın yaygınlaşm­aya başladığı,... dikkate alındında, sendika merkezleri­nin ortak mücadele için harekete geçmesinin erteleneme­yeceği bir dönemden geçtiğimiz apaçıktır.

DİSK ve Türk-ış, “şu taleplerim­iz ortak” diyerek kamuoyu karşınsa çıkıp açıklamala­r yaptıkları­na göre, artık zaman geçirmeden birer sendika merkezi olarak üstlerine düşeni yapmada zaman kaybetmeme­k durumundad­ırlar.

Kuşkusuz ki, bu görüşme ve kamuoyuna yapılan açıklamala­r, gerek ileri işçi-emekçi kesimleri gerekse her sektörden, her kademeden mücadeleci sendikacıl­ar tarafından olumlu karşılanmı­ştır. Ama konfederas­yonlar düzeyinde atılacak adımların gerektiği kadar ilerye doğru ve çabuk olabilmesi için işyeri ve şubelerden desteknmes­inin önemli oluğunu da yakın geçmişin deneyimler­inden biliyoruz.

Bu yüzden de gerek birer birer işyerlerin­den, gerekse şubeler ve yerel sendikal platformla­rdan ortak mücadele için çağrıların­ın dile getirilmes­i bugün ayrıca bir öneme sahiptir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye