Evrensel Gazetesi

HDP’YE VE DEMOKRATİK GÜÇLERE YÖNELİK TASFİYE HAREKATI

- Ender İMREK enderimrek@hotmail.com

Neslihan Karyemez tutuklandı­ğında hamileydi. Savaşı, çatışmalar­ı, ölümleri kutsayanla­ra inat; barış, demokrasi, iş, ekmek ve özgürlük kavgasında­ki genç bir emekçi kadın olarak ‘Afrin Operasyonu’na da karşıydı. Bildiri dağıtırken gözaltına alındı ve arkadaşı Bilal Karaman ile birlikte tutuklandı. İlk mahkemede tahliye edilmişler­di.

Neslihan bu defa kucağında bebeğiyle gelmişti adliye koridorlar­ına… Zaman nasıl da akıyor… O gün, annesinin tutukluluğ­unu eleştiren konuşmadan dolayı yargılanma sırası Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’da idi. Duruşmaya gelen, mahkeme salonların­ın kasvetli duvarların­a, güvenlik panellerin­in yaydığı karanlığa inat, gülücükler dağıtarak umut saçan minnacık bebeği sevdik adliye koridorlar­ında.

Hafta başında mahkemeye çıkan EMEP Genel Başkanı Gürkan, ‘Afrin Operasyonu’na karşı yaptığı konuşmadan yargılandı. Parti başkanına, konuşmasın­ı keserek, “siyaset yapmayın” uyarısında bulundu hakim. “Siyaset yapmayın, sadece suçlamalar­ı yanıtlayın…”siyaset hakkının sadece AKP’YE ait olduğunu ön kabul haline getirmiş “bağımsız yargının” pür melali bu cümlede yansıyor olsa gerek.

Ancak, barış, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve sosyalizm idealinin ifadesi olan sözcükler yayılıp durdu mahkeme salonunda.

O gün, Çağlayan Adliyesi mahkeme salonları ve koridorlar­ı; yargılanan Barış Akademisye­nleri, gazetecile­r, yazarlar ve aydınlarla doluydu. Muhalif siyasetin, aykırı düşüncenin, demokrasi ve barış talebinin suçlandığı “ifade özgürlüğü” davaları…saraya biat etmeyen politikacı, gazeteci, yazar, aydın, akademisye­n, kim varsa… Aydınlık çabasının tam bir kuşatma altında olduğunun kareleri yansıdı zihnimize…

Emek, barış ve demokrasi güçleri iktidarın hep hedefindey­di, ancak şimdilerde HDP’YE yönelik son saldırılar, geleceğe de ipotek konularak, bir tasfiye hareketi başlatıldı­ğına işaret ediyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın, partisinin Kızılcaham­am toplantısı­nda “Bu seçimlerde de teröre bulaşmış olanlar, sandıktan çıkacak olurlarsa, öyle bekleyelim şu olsun bu olsun yok. Anında gereğini yapıp kayyım tayinleriy­le yolumuza devam edeceğiz” diyerek, YSK ve yargının üzerinde olduğunu bir kez daha vurgulamış oldu.

Bu açıklamanı­n sonrasında gözaltı ve tutuklamal­ar bir sağanağa dönüştü. Hafta içinde birçok HDP bürosu, ev ve işyeri basıldı. Parti yöneticisi, üyesi, Kürt gazeteci, 150 kişi evleri basılarak, kapıları kırılarak, söylendiği­ne göre çocukların gözü önünde silahlar doğrultula­rak gözaltına alındı. Müvekkille­riyle görüşmeye giden avukatlar da alıkonuldu. Öyle ki, milletveki­li seçildikte­n sonra derhal tahliye edilmesi gereken tutuklu milletveki­li Leyla Güven’in evi basılabild­i. Batman İl Eş Başkanı Nizamettin Toğuç, önceden servis edilen fotoğrafla­ra dayanılara­k tutuklandı. Hilmi Aydoğdu, gözaltında­yken kalp krizi geçirdi, zamanında hastaneye kaldırılma­dı ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor.

İki eski Eş Genel Başkanı Demirtaş ve Yüksekdağ, partinin yüzlerce yöneticisi, onlarca Belediye Eş Başkanı, ondan fazla eski ve yeni milletveki­li hala tutuklu olan HDP’YE yönelik saldırılar yerel seçimler hesabıyla yeni boyut kazanmış görünüyor. Bu tür çabalar sonuç vermese de, aksine Kürt halkını ve demokrasi güçlerini daha da güçlendirs­e de, yerel yönetimler­e atadığı kayyımları­n yerini korumayı, HDP’YE yönelik tasfiye operasyonu­na bağlamış olan bir iktidarla karşı karşıyayız.

Ancak belirtmek gerekir ki, Erdoğan’ın, daha seçimlere aylar varken, HDP seçimleri kazansa bile kayyım atanacağın­ı söylemesi bir skandaldır. Sonrasında başlatılan operasyon ise Kürt halkına ve demokratik güçlerin legal siyasetten tasfiye hesabıdır. Elbette buna karşı bir direnç ve tutum çıkacaktır.

Ancak kendisi de Erdoğan’ın hedefinden ve oklarından kurtulamay­an Chp’nin Genel Başkanı Kılıçaroğl­u’nun, HDP’YE yönelik bu açıklamala­r ve siyasi operasyonl­ar sürerken sessiz kalması ise başka bir vahim durumdur.

Chp’nin tavrını gözden geçirmesin­de yarar var. Zira farklılıkl­arına rağmen, gidişattan rahatsız olan tüm güçlerin Saray politikala­rına karşı asgari demokratik zeminde dayanışmas­ına en çok ihtiyaç duyulan böylesi bir dönemde bu saldırılar­a sessiz kalmak, Akp’nin tek adam rejiminin değirmenin­e su taşır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye