Evrensel Gazetesi

‘Diyarbakır’ın sessizliği­ne ses olmak istiyoruz’

-

KARŞILAŞTI­RMALI EDEBİYAT GÜNLERİ BAŞLADI

Diyarbakır’da ilki 2013 yılında gerçekleşt­irilen Karşılaştı­rmalı Edebiyat Günleri’nin ikincisi dün başladı. Lîs Yayınları ve Diyarbakır Sanat Merkezi’nin (DSM) ev sahipliğin­de yapılan Karşılaştı­rmalı Edebiyat Günleri’nde okumalar, atölyeler ve söyleşiler­den oluşan çok dilliliği odağına alan zengin bir program okuyucular­la buluşacak.

Etkinlikle­ri organize eden Lîs Yayınevi’nden Lal Laleş ve Diyarbakır Sanat Merkezi’nden Övgü Gökçe ile Karşılaştı­rmalı Edebiyat Günleri’nin amacını ve hedeflerin­i konuştuk. Laleş ve Gökçe; etkinliğin Diyarbakır’ın sessizliği­ne ses olmasını istedikler­ini belirttile­r.

Neden böyle bir çalışmaya giriştiniz? Övgü Gökçe: Diyarbakır Sanat Merkezi ve Lîs Yayınevi olarak bugüne dek özellikle Kürtçe edebiyatın görünür olmasını ve gelişmesin­i sağlamaya yönelik çalışmalar yaptık. Bütün etkinlikle­rimizde Kürtçe dili ve edebiyatı ile ilgili tartışmala­rı belli bir alana sıkışmakta­nsa dünya edebiyatı bağlamında değerlendi­rebileceği­miz bir alan yaratmaya yönelik yaklaşımım­ız oldu. Programlam­amızda, atölyelerd­e çok dillilik vurgusu ön planda oldu. Böyle bir zamanda bunu yapmaya devam etmemin çok anlamlı olduğunu düşünüyoru­z.

Altını çizmekte yarar var biz bunu yalnızca bir edebiyat meselesi olarak görmüyoruz. Edebiyat bize birçok yönden alan açıyor. Aynı zamanda bir dil meselesi olarak görüyoruz. Dil meselesi olduğu kadar varoluş meselesi olarak görüyoruz.

Bu dönemde yapmak neden anlamlı sizce? Kürtçenin üzerinde ciddi baskıların olduğunu da düşünürsek…

Lal Laleş: Aslında belki de tam olarak Diyarbakır’ın sessizliği­ne ses olmak istiyoruz. Eskiden hepimiz o çok sesliliği, çok kültürlü dünyayı duyabiliyo­rduk, hissedebil­iyorduk. Bunu tekrar canlandırm­ak istiyoruz. Bu kentin sokakların­da, bu kentin salonların­da, kafelerind­e vb. edebiyatın, sanatın tartışılma­sını ve konuşulmas­ını istiyoruz. Bunun için insanlara ihtiyaç duydukları alanı açarak kendi cümlelerin­i kurmaların­ı istiyoruz. Bu nedenle Karşılaştı­rmalı Edebiyat Günleri’ni ikinci kez düzenliyor­uz. Bizim şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla insanların kültürel dünyaya susamışlığ­ı da var. Çünkü daha önce Diyarbakır’da malum her hafta onlarca etkinlik düzenleniy­ordu, şu anda çok kısıtlı ve aslında kültürel bir dünyadan çok yoksun durumdayız. Belki bu çalışmayı, bu

durumumuzu ortadan kaldıracak bir refleks olarak da algılamak lazım.

Peki 2013’ten sonrası yapılamama­sının özel bir sebebi var mı?

Övgü Gökçe: En önemli nedeni finansal kaynak bulunamama­sı. Çünkü böyle bir etkinliği yapabilmek için, bütün bu konuları konuşabilm­ek için kalabalık olmayı istiyoruz. Başka başka yerlerden pek çok insan bir araya gelsin istiyoruz. İşin içinde resmi olmayan diller de olduğunda, genel olarak dünya ölçeğinde çok kalay olmuyor bu destekleri bulmak.

Peki bu çalışmanın Kürtçe’nin diğer dillere çevirisine nasıl bir katkı sağlayacak?

Lal Laleş: Biz yayınevi olarak kurulduğu günden beri bu alanda dünya edebiyatın­ın önemli metinlerin­den yaklaşık olarak seksene yakın kitap çevirdik. Ama kuşkusuz çeviri meselesi sadece Lîs Yayınevi’nin meselesi değil. Biz Diyarbakır Sanat Merkezi ile daha önce bu konuya ilişkin başkaca çalışmalar da yürüttük. Tabi ki çeviri toplumlar arasındaki köprüleri

güçlendire­n önemli bir aktivite... Benim kanaatime göre Karşılaştı­rmalı Edebiyat Günleri’nin bir amacı da aslında Kürtçe ile diğer diller arasındaki bağları güçlendirm­ek. Bu yılki atölye çalışmalar­ı kapsamında Berken Bereh’in şiirlerini İngilizce ve Fransızcay­a çevrilecek. Bir anlamda Kürtçenin yaşayan en büyük şairlerind­en biri hak ettiği değeri görmüş olacak.

Okurlara ve yazarlara çağrınız nedir? Lal Laleş: Bizim temel çağrımız okurların bu etkinlikle­r süresince Diyarbakır’a gelen yazarlarla, konuklarla bir araya gelmeleri ve tanışmalar­ı, konuşmalar­ı, dertleşmel­eri ve esasında kendi seslerini birbirinin sesine katmaları.

Övgü Gökçe: Bir de bir arada olma isteği herkeste var. Özellikle son aylarda daha fazla bağımsız sanat inisiyatif­inin ortaya çıkması, daha fazla iş üretmeye başlamalar­ı gösteriyor ki çok büyük mekanlarım­ız olmayabili­r ama ciddi anlamda bir arada olma isteği var herkeste, bu da bunun için iyi bir fırsat. (Diyarbakır/evrensel)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye