Kayıplar telafi edilsin zamlar geri çekilsin
Kamu Emekçileri Konfederasyonunun (KESK) çağrısıyla yurt genelinde yapılan eylem ve açıklamalarda kriz nedeniyle emekçilerin yaşadığı kayıpların karşılanması istendi. İktidarın “kriz yok” söylemlerine karşı 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin ayın sonunu getiremediği belirtilen açıklamalarda, ortak mücadele çağrısı yapıldı.
Doğalgaz ve elektrik zamlarının otomatiğe bağlandığı ifade edilen KESK açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kış aylarına girmeye hazırlandığımız bir dönemde, hem de döviz kuru kısmen düşmesine rağmen elektriğe ve doğalgaza tekrar zam yapılmıştır. Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmıştır. Bu fahiş artış oranlarına rağmen Hazine ve Maliye Bakanı ‘küresel olarak bir değişim süreci olmazsa yılsonuna kadar elektriğe ve doğalgaza zam yapmayacağız’ diyerek halka adeta dalga geçmektedir.”
ENFLASYON EMEKÇİLER İÇİN SÜPRİZ DEĞİL
Açıklamada, yüzde 24.52 olarak açıklanan yıllık enflasyonun hükümet temsilcileri tarafından ‘sürpriz’ olarak değerlendirilmesi, uzmanları şaşırtmasına ilişkin olarak “Uzmanları bilmiyoruz, ama asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler için bu rakamlarda ‘sürpriz’ bir durum yoktur. Çünkü çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız yangının TÜİK’IN resmi enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde olduğunu bu ülkede çocuklar dahi bilmektedir” denildi.
‘TİS ARTIŞI ÇOKTAN PUL OLDU’
Son bir ay içinde bebek mamasının fiyatında yüzde 18, domateste yüzde 35, sivri biberde yüzde 32 artışa dikkat çekilen açıklamada, tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçilerinin de artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe yoksullaştığı ifade edildi. Son toplusözleşmede bağıtlanan rakamların ‘çoktan pul olduğu’ belirtilen açıklamada, “Son satış sözleşmesi ile maaşlarımızda 2018 yılının ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 3,5 artış yapılması kararlaştırılmıştır. TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre Temmuz-ağustos-eylül ayını kapsayan üç aylık dönemin enflasyonu yüzde 9.3 tür. Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur” ifadelerine yer verildi.
MAAŞLARDA DOKUZ AYDA 1067 DOLAR KAYIP
Emekçiler için satın alma gücünü, refah durumunu gösteren en önemli ölçütün yaşanan gerçek enflasyonun üzerini örten TÜİK verileri değil, açlık ve yoksulluk sınırı verileri olduğu ifade edilen açıklamada, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 Tl’ye, yoksulluk sınırı ise 6237 Tl’ye ulaştığına ve kamu emekçilerinin hızla açlık sınırına yaklaştığına dikkat çekildi. Kamu emekçilerinin Türk lirasının döviz karşısında değer yitirmesiyle son dokuz aylık dönemde 1067 dolar kayıp yaşadığı belirtilen açıklamada, “Sene başında maaşı 3250 TL olan bir kamu emekçisi, dolar kurundaki artıştan kaynaklı olarak 9 aylık dönem içinde 2 maaş kayıp yaşamıştır” denildi.
İKTİDAR HALKI OYALIYOR
Geçtiğimiz hafta açıklanan “Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı” ise beklentiyi karşılamanın çok uzağında olduğu ifade edilen açıklamada, “Söz konusu program paketinden patronlara yeni vergi iadeleri, krediler, KDV iadesinin kolaylaştırılması gibi müjdeler çıkarken vatandaşlara ise çıka çıka yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 50’yi aştığı koşullarda, 80 gün sürecek yüzde 10 indirim kampanyasının yapıldığı firmalardan alış veriş yapma tavsiyesi çıkmıştır. Siyasi iktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışmaktadır” denildi. Emekçilerin krizi yaratanlara
borcu değil, yıllardır yaşadığı kayıplardan kaynaklı alacağı olduğu vurgulanan açıklamada yer alan talepler şöyle sıralandı:
Q Sadece bu yıl değil, yıllardır yandaş konfederasyonun altına imza attığı satış sözleşmeleri ile sonucunda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesini,
Q Maaşlarımızda Ocak ayı beklenmeden, hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını,
Q Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınmasını, zam yapılmamasını,
Q Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesini,
Q Yandaş konfederasyon ile yapılan satış sözleşmesi çoktan hükmünü yitirmiştir. Kamu emekçilerinin temel sorunlarının çözülmesi için bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını istiyoruz. (ANKARA/EVRENSEL)