En iyi filmini seçmekte zorlanıyoruz
IRAK Kürdistan Bölgesel Yönetimi içinde yer alan Süleymaniye şehri için ‘kültür başkenti’ diyebiliriz. Kenti dolaştığınızda eğitim seviyesinin yüksek olduğunu kültür ve sanata önem verildiğini fark ediyorsunuz. Nerdeyse kentin her yerinde sanat okulları galeriler ve sergiler çıkıyor önünüze. Son derece modern görünümlü kentte Avm’lerden çok bilim, sanat ve kültür alanında önemli kişilerin heykellerinin bulunduğu parklar var.
Şehir bu yıl 52 ülkeden 142 filmin gösterileceği 3. Uluslararası Süleymaniye Film Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Büyük bir organizasyonla açılışı yapılan festivalde Türkiye’den yönetmen Kazım Öz’ün de bulunduğu jüride Japonya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Endonezya ve Abd’den sinema eleştirmenleri ve yönetmenler yer alıyor.
Ortadoğu’daki savaş ve göç; Avrupalı senarist ve yönetmenlerin ilgisini çektiği kadar Kürt yönetmenler tarafından da işlenerek uluslararası bol ödüllü filmlere imza attırdı. Festivalin açılış filmi olan Fransız kadın yönetmen Eva Husson’un çektiği Cannes Film Festivali’nde yarışan, IŞİD’E karşı savaşan Kürt ve Ezidi kadınları konu alan ‘Girls Of The Sun’ (Güneşin Kızları) beğeni topladı.
SANSÜRSÜZ BİR FESTİVAL
Festivalin en iyi filmini seçmekte zorlandıklarını söyleyen yönetmen Kazım Öz, “Festival öncelikle çok güçlü bir yarışmaya sahip. Birçok iyi film ve dünya çapında yönetmenin filmleri yarışıyor. Jüri olarak karar vermekte zorlanıyoruz. Bu tabi hem Kürt sineması için hem dünya sineması
için çok sevindirici.” dedi. Festivale katılımın çok iyi olduğunu belirten Öz, “Süleymaniye doğunun kültür ve sanat dünyasında çok önemli rol oynayabilecek potansiyele
sahip. Ayrıca sansürsüz bir festival. Bu çevresindeki antidemokratik ülkelerle karşılaştırıldığında önemli bir şans” ifadelerini kullandı.