Kadınlar bir araya gelmeli
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği, 8 yıl önce kuruldu. 8 yıl boyunca Dersimli kadınların yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için birçok çalışma yaptı. “Zaman zaman çalışmalarımızda aksaklıklar olsa da Dersimli kadınlar için kendilerinin olarak gördüğü bir dayanışma kapısıydı hep” diyen dernek başkanı Fidan Demir ile derneğin hangi ihtiyaçlar üzerinden kurulduğunu ve yeni dönemde Dersimli kadınların hangi ihtiyaçlarına cevap olacağını konuştuk.
Yenigün Kadın Dayanışma Derneğinin çıkış noktasını aktaran Demir, “8 yıl önce mahalle mahalle kadınlarla yaptığımız toplantılar sonrasında böyle bir derneğe ihtiyaç olduğuna karar verip kurduk. Kadınlar birçok sorunlarının olduğunu ve bu sorunları yalnızken çözemediklerini, çözmek için gerekli alanların olmadığını fark ettik. Bu bir ihtiyaçtı. İşte kadın derneği de böyle bir ihtiyacın sonucunda doğdu” diyor.
‘İLK DEFA BİZLER İÇİN KAPI ÇALINDI’
Yaptıkları çalışmalarla kadınların ihtiyacına güçlerinin yettiği oranda cevap olduklarını söyleyen Demir, geçmiş yıllardaki çalışmalarını şöyle özetledi; “İlk yıllarda meme kanserine ilişkin yoğun çalışmalar yaptık. Ev ev gezdik bunun için, eğitimler yaptık. Bunu sonraki yıllarda da sürdürdüğümüz bir çalışmaya dönüştürdük. Bundan dolayı aldığımız tepkiler oldukça olumluydu. Kadınlar kapılarının hep siyaset için çalındığını ilk defa kendileri için bir şeyler yapıldığını söylüyorlardı. Bu benim o döneme dair unutamadığım şeylerden. Bu derneğin ve dernekle birlikte yaptığımız işlerin kadınlarda bulduğu karşılığı anlamamızda etkili oldu. Kobanê’ye ve Şengal’e gıda, giyim gibi yardımlar topladık, derneğimiz kentte bunun örgütleyicisi oldu. Çok güzel bir kadın dayanışması ördük bu çalışmayla. Dersim’den Kobanê’ye Şengal’e kız kardeşlik köprüsü ördük. İlimizde yaşanan çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz gibi süreçlerin hukuksal takibinden, psikolojik desteğe kadar birçok çalışma yaptık. Çocuk istismarı konusunda evleri dolaştığımızda şunu fark ettik, anneler bu konuda çok duyarlı fakat buna karşı ne yapacağını, çocuğuna cinsel eğitimi nasıl vereceğini
ve çocuğunu nasıl koruyacağını bilmiyordu. Bu konuda derneğimiz önemli farkındalıklar yarattı” dedi.
‘KADIN HEM EVDE HEM GEÇİCİ İŞLERDE SÖMÜRÜLÜYOR’
Çalışan kadınlara dair çalışmalarından da bahseden Demir, “İŞKUR üzerinden yaratılan geçici istihdama karşı, kalıcı istihdam ve kadınların işgücüne katılabilmeleri için kadınlarla birlikte çalışmalar yaptık. Geçici istihdamın ne anlama geldiğini, kadınları; esnek, güvencesiz ve ucuz iş gücü olmaya ittiğini tartıştık. Çoğu İŞKUR gibi kurumlarla çalışma imkânına ilk defa katılmış, dolayısıyla emek sömürüsü ile ev dışında ilk defa karşılaşmış kadınlarla konuştuk. Bu alanda yaptığımız sohbetleri, kadınların çalışma koşullarını ve çıkardığımız sonuçları hazırladığımız bildiriler ve Ekmek ve Gül dergisi ile Dersimli diğer kadınlara
da ulaştırdık. Kadınlar hem evde sömürüye maruz kalıyor hem de çalıştığı işlerde; iki yönlü sömürüye maruz kalan kadınları bir araya getirdik yaptığımız işlerle” diye ifade etti.
KADINLAR ATÖLYELERDE SORUNLARLA BOĞUŞUYOR
Dersimli kadınların şu an içerisinde bulunduğu durumu anlatan Demir, “Kadınlar kısa dönemli işlere mahkûm ediliyor. Kayyımdan önce İŞKUR üzerinden belediyede çeşitli işlerde çalışan kadınlar vardı, bu kadınlar park bahçede çalışmıyordu şimdi çalıştırılıyor, işi yapamadığını söylediğinde kapı gösteriliyor. 3 tane tekstil atölyesi açıldı kentte dördüncüsünün temelleri atıldı kısa bir zaman önce. ‘İş, aş verdik, istihdamın oranı arttı’ diye lanse edildi fakat bu, işin görünen kısmı. Bu güllük gülistanlık şeklinde reklam edilen atölyelerde, kadınlar lavabo ihtiyacını sınırlı kullanabiliyor. 1,5 yıldır açılmasına rağmen birkaç kez işçiler ücretsiz izne çıkarıldı. Doktordan sevk almış olsanız dahi o günkü ücretiniz kesiliyor. Çalışma hayatına katılan kadınlar emeğin sömürüsüyle karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.