GAZZE’DEN KUDÜS’E, BRUNSON’A!
Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesinin yankıları sürerken Suudi Arabistan’ın Suriye’de normalleşmeyle ilgili oynaması muhtemel rol ile gündemde. Ruze Cendeli gazetemiz için kaleme aldığı makalede Suudi Arabistan’ın Arap dünyasındaki ağırlığına dikkat çekerek, “En olası senaryo, Rus diplomasisinin Suudilerin üzerinde çalışması. Suudi Arabistan; Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Bahreyn’i kapsayan büyük bir Arap ittifakına liderlik ediyor. Suudilerin Suriye rejimiyle normalleşmesi, Arap ağırlığının da normalleşmesi anlamına gelecek” tespitinde bulundu.
Cendeli, ayrıca Suudi Arabistan’ın siyasi İslam’a ve en başta Müslüman Kardeşler’e karşı siyasi bir projenin taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Siyasal İslam’ın aynı zamanda Suriye rejiminin en büyük düşmanı olduğunu ve bu nedenle Suriye’nin Suudi Arabistan’ın müttefikleriyle birlikte ve özellikle Mısır’la İhvan’a karşı bir rol oynayabileceğini ifade etti. Bu durum, Rusya’nın Kaşıkçı cinayetine yönelik “bizi ilgilendirmez” tutumunu da açıklar nitelikte. Cendeli’ye göre Suudi Arabistan, ayrıca, Suriye’yle uzlaşarak, bu ülkedeki İran etkisini de azaltmak istiyor
KAŞIKÇI SUUDİ ARABİSTAN’I SIKINTIYA SOKTU
Suudi Arabistan, Suriye’de yeni bir rol oynamaya ve İran’a karşı kurulacak Arap NATO’SU MESA’DA liderliğe hazırlanırken meydana gelen Kaşıkçı cinayeti başını ağrıtacağa benziyor.
Avrupa Birliği, Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili, “Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili detaylar ve 1963 Viyana Konsolosuluk Sözleşmesi’nin şok edici şekilde ihlali çok endişe vericidir. Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin kapsamlı, güvenilir ve şeffaf soruşturma devam etmeli, sorumluların hesap vermesi sağlanmalı” açıklamasında bulundu.
Ama tepkiler açılamalarla sınırlı kalmadı. Suudi Arabistan’ın 23 ve 25 Ekim tarihleri arasında “Çöldeki Davos” olarak nitelendirilen “Geleceğe Yatırım Girişimi” adlı konferansa katılım konusunda ardı ardına boykot kararları alındı. Birçok siyasi ve ekonomik kişi ve uluslararası şirket ile birlikte ABD, İngiltere, Hollanda, Fransa ve Almananya ticaret ve maliye bakanları, Kaşıkçı’nın öldürülmesi üzerine konferansa katılmayacaklarını açıkladı.
YENİ PRENS Mİ ARANIYOR?
Rai al Youm gazetesi, Suudi Arabistan’ın cinayetin arkasında olduğuna inanılmasaydı, konferansı boykot kararı alınmayacağını yazdı. Al Alam televizyonun internet sitesinde boykotun yeni yaptırımların habercisi olduğuna dikkat çekildi. Gazeteci Abdulbari Atwan, Youtube’da yaptığı haftalık değerlendirmesinde Amerikan basınının olayın arkasında durduğunu ve yatırım talep ettiğini söyledi. Atwan’ın dikkat çeken diğer bir iddiası Prens Selman’ın yerine Ahmet bin Abulaziz, Muhammed bin Nayif gibi isimlerden yeni bir kral arayışına girildiği yönünde.
SUUDİ BASINI GEREKÇE ARIYOR
Suudi Arabistan’ın amiral gemisi niteliğindeki yayın organı Şarkul Avsat gazetesinden Salih Kallab, Kaşıkçı olayının tamamen bir komplo olduğu görüşünde. Kallab, “Kaşıkçı’yı mı savunuyorlar yoksa Suudi Arabistan’ı mı hedef alıyorlar?” başlıklı makalesinde tarihte yaşanan bazı örnekler vererek suikastın Suudi Arabistan değil, suikasttan çıkarı olanlar tarafından yapıldığını savundu.
Türkiye’yi yakından takip eden Lübnanlı Akademisyen Muhammed Nureddin ise, AKP dış politikasının son on yılda yaşadığı zikzaklar ışığında Rahip Brunson olayını değerlendirdi.