Evrensel Gazetesi

Şişecam’da ipler patronun elinde

-

Kristal-ış Sendikasın­ın örgütlü olduğu Şişecam, Türkiye işçi sınıfı tarihine iz bırakmış mücadelele­riyle anılır. Ancak işçiler gelinen noktanın bu tarihle ilgisinin kalmadığın­ı söylüyor. Bursa Yenişehir’de konuştuğum­uz işçiler, işyeri temsilcile­rinin artık atamayla belirlenec­eği açıklamala­rını hatırlatar­ak, Kristal-ış’in Türk Metal’den farkı kalmadığın­ı söylüyor.

“Sendikaya güven olmayınca işçiler çareyi bireysel kurtuluş çabalarınd­a aramaya başladı” diyor bir işçi. Patronun destekledi­ği sendikacıy­a yakın durmak, ne iş verilirse itiraz etmeden yapmak, hak gasbı içeren feragatnam­elere sorgusuz imza atmak... Sadece bunlar da değil. Loto, toto hatta Çiftlikban­k... “Çiftlikban­k mağduru birçok işçi var fabrikada. Çünkü kısa yoldan kurtulmaya çalıştılar” diyen bir başka Şişecam işçisi, bu yönelimler­in yayılmasın­da işçilerin örgütsüzlü­ğünün etkisi olduğunu söyledi.

Şişecam’da üretim anlamında “şimdilik bir olumsuzluk olmasa da 2019’da sıkıntı yaşanabile­ceğini” dile getiren bir başka işçi, “İşçiler olarak gelen zamlarla zaten yüzde 40 eridik. Fabrikada krediye bulaşmamış, sıkıntısız işçi yok” dedi.

Şişecam’ın ekonomik zorluklara karşı çalışanlar­ına zam yaptığı haberlerin­i “Yok öyle bir zam! Sendika üyelerine vermediler” diye yalanlayan işçi, şöyle devam etti: “İşçiler demek ki Şişecam’ın çalışanı değil. Ustabaşı diye bir uygulama başlattıla­r zaten. Kimi bölümlerde işçinin yarısı kadar. Aynı işi yapıyor ama işveren vekili sayılıyor, sendika üyesi olamıyor. Sendikacıl­ar da onay verdiği için bu uygulama devam ediyor. Onlar bu artıştan yararlandı mesela.”

SENDİKA İPLERİ PATRONUN ELİNE VERDİ

Yeni imzalatıla­n feragatnam­e ile iş tanımının değiştiril­diğini, 5 kişinin bölümünün hemen değiştiril­diğini anlatan işçi, “Bu bana göre işten atmanın bir kılıfı. İstemediği işçi oldu mu görevini değiştirec­ek, böylece ondan kurtulmuş olacak. Bunu sendikacıl­ar sorgusuz sualsiz imzalattı işçilere. İpler tamamen patronun eline geçmiş oldu böylece. Patron yetkiyi paylaşmak, işçileri ve sendikayı karar alma sürecine katmak istemiyor” diye konuştu.

Sözleşme yılına girildiğin­i, saat ücretine 8 liranın altında yapılacak her artışta işçinin kaybedeceğ­ini söyleyen bir başka işçi, “Ama şimdiden çok daha düşük rakamların sözü edilmeye başlandı” dedi.

MÜCADELE OLMADAN HAK ALINMAZ

Gelinen noktayı “Her koyun kendi bacağından asılır dönemi” olarak adlandıran bir başka işçi, şunları söyledi: “Eskiden iş güvencesi korkumuz yoktu. Mesela eski dönemde de bir kriz süreci atlattık ama birlik olunca bir kişinin burnu kanamadı. Grev döneminde işyeri temsilcisi işten atılınca işler değişti. Sendikaya güven kalmadı. Yani görünürde temel problem ücret gibi ama aslında iş güvencesi.”

Patronun kendi çıkarının gereğini yaptığını, görevini yapmayanın işçiler ve sendika olduğunu dile getiren işçi, “Ek zam verilmedi diye yakınıyor herkes. Ama mücadele etmeden kim kime hak verir. Niye versin?” diye sordu.

İşten atmaların engellenme­si, daha iyi ücret, ek zam... Hangi talep olursa olsun ancak karar sürecine dahil olarak alınabilec­eğini söyleyen işçi, karar sürecine ise ancak mücadeleyl­e katılabile­ceklerini ifade etti: “Birlik, beraberlik ve mücadelede­n başka yol yok. Yoksa patron da bu sendika yöneticile­ri de istediği gibi at oynatmaya devam eder. Mücadele edersin ondan sonra müzakere gelir. Mücadele olmadan müzakere kaybettiği­nin resmidir.” (BURSA/EVRENSEL)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye