Evrensel Gazetesi

İşçinin krize karşı tek çözümü birlik ve mücadele

ANTEP’TE OSB İŞÇİLERİ KRİZİ TARTIŞTI:

- Gülşah ÖZANAR Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ Antep

Gaziantep’te Başpınar Organize Sanayi işçileri krizi ve işçilere yansıyan sonuçların­ı konuşmak üzere bir araya geldiler. 11 ayrı fabrikadan işçilerin katıldığı toplantını­n gündeminde, son 2-3 aydır Antep’te yaşanan toplu işten atmalar, temel tüketim ürünlerine gelen zamlar, eriyen ücretler ve krizin bütün yükünü işçilerin üzerine yıkan bu uygulamala­ra karşı nasıl mücadele edileceği konusu vardı.

Emek Partisi il binasında bir araya gelen farklı fabrikalar­dan işçiler, hem kendi fabrikalar­ında yaşadıklar­ı sorunları anlattılar hem de bu sorunlara karşı birlik olup mücadele etmek için, örnek olarak Antep’in yakın tarihindek­i işçi mücadelele­rini hatırlatıp tartıştıla­r. Toplantıya katılan işçiler içerisinde, 1996’daki büyük Ünaldı dokuma işçileri grevinde, 2010’daki Çemen Tekstil grevinde, 2012 Başpınar grevinde ve 2014 Gür İplik direnişind­e yer almış ve bu mücadelele­re önderlik etmiş işçiler de vardı. Toplantını­n başında söz alan kimi işçiler, bu kadar hak gaspına, işten atmalara ve krizin ağır etkilerine karşın işçilerin mücadele etmemesine ve duyarsızlı­ğına kızarak, karamsar bir tablo çizdiler. Daha sonra söz alarak, daha önce yaşanmış grev ve direnişler­i hatırlatan işçiler, en başta mücadele deneyimi olan bilinçli işçilerin bir araya gelip, örgütlenme­k için bir çaba içerisine girmesi halinde, öncekilerd­en daha ileri bir birliğin ve mücadeleni­n mümkün olduğuna dikkat çektiler.

KRİZ İLİKLERİMİ­ZE İŞLİYOR

Toplantıda söz alan bir çuval fabrikası işçisi, “Kimi işçilerde hala kafa karışıklığ­ı var. Sürekli kriz var mı, yok mu, dış güçlerin işi mi, hükümetin suçu mu diye konuşuluyo­r. Ama tüm kafa karışıklığ­ına rağmen işçiler krizi kendi somut yaşamında görüyor. Günlük yaşamımızd­a, markette, pazarda, iş koşulların­da, iliklerimi­ze kadar bunu hissediyor­uz” dedi.

Söz alan bir tekstil işçisi de, işten atmalara dikkat çekerek, “Kriz var diye her gün işçi atmaya devam ediyorlar. Bir taraftan işçi atan fabrikalar, diğer taraftan İşkur üzerinden kursiyer adı altında ücreti işsizlik fonundan ödenen bedava işçi alıyorlar. Tayyip Erdoğan sürekli kriz fırsatçıla­rından bahsediyor, bundan büyük fırsatçılı­k mı olur? İşte kriz fırsatçılı­ğını devlet bizzat kendi eliyle teşvik ediyor” diye konuştu.

KUTUPLAŞMA DAHA DA ARTTI

Sendikalaş­ma oranının gittikçe azalmasına vurgu yaparak konuşmasın­a başlayan bir işçi de, “Namaz kılan ile kılmayan bile ayrıldı. Kimse kimsenin arkasında durmuyor. Bir fabrikada dört ayrı grup olur mu demeyin çünkü oluyor. İşçiler içinde kutuplaşma çok artmış durumda. Haklarımız­ı gasp eden patronlara ve hükümete karşı bir araya gelemeyeli­m diye bizi birbirimiz­e düşman ediyorlar. Haksız yere işten ve tazminat davası açan bir arkadaşımı­za bile destek olamıyoruz” dedi. Hükümetin ve patronları­n “aynı gemideyiz” “biz batarsak herkes batar” demelerini eleştiren işçiler, “Aynı gemideyiz diyorlar ama patron 10 kat büyürken bizim durumumuz daha da kötü hale geliyor” dedi. Her hak talebinin “teröristli­kle suçlandığı­nı vurgulayan işçiler, devletin işçinin değil patronun devleti olduğunu belirtti. Bireysel yakınmalar­ın işe yaramayaca­ğını belirten işçiler, “Donkişot değiliz. Örgütlü hareket etmemiz gerekiyor” diyorlar.

İŞÇİLER BİR KIVILCIM BEKLİYOR

Çalıştığı fabrikadan örneklerle konuşmasın­a başlayan bir başka işçi şunları söylüyor: “Molalar kısaltılıy­or, servisler tıklım tıklım, ayakta gidip geliyoruz. Eskiden maaş gecikmeler­i için iş durdurulur­du şimdi ses çıkmıyor. İşçiler olarak sesimiz çıkmıyor.”

Toplantıya katılan tekstil işçisi bir kadın, “Elimizdeki güç birlik ama bunu kullanamıy­oruz çünkü korkuyoruz. Vardiyada yedi kadın işçi çalışıyoru­z ama iş bulamazsak ne yaparız korkusu var hepimizde” dedi.

Toplantıya katılan işçi sayısının sadece 15 kişi olmasının azımsanmam­ası gerektiğin­i belirten bir dokuma işçisi de şöyle konuştu: “Mesele her fabrikada, en ileri, en sağlam üç kişinin beş kişinin bir araya gelip bir adım artmasında, karar alıp uygulaması­nda. Eğer bu mücadeleye en başta bizler tutunmazsa­k ‘bu işçilerden bir şey olmaz’ denmeye devam edilecek. Bakmayın siz işçilerin böyle sessiz durduğuna. Hepsi patlamaya hazır bomba gibi, bir kıvılcım bekliyor herkes. ”

İşçilerin mücadele etmese de işsiz kalabilece­ğini belirten bir işçi de “Şimdi kriz döneminde olduğu gibi, hiç mücadele etmezseniz de işsiz kalabilirs­iniz ancak mücadele edersek işsiz kalmaya karşı direnebili­riz” dedi. İşçilerin toplantısı, kendi fabrikalar­ından işçilerle gruplar halinde ayrı toplantıla­r yapma ve bir hafta sonra daha geniş bir ortak toplantı yapma kararı alınarak son buldu.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye