Evrensel Gazetesi

KRİZ GERİDE Mİ KALIYOR?

- Mustafa YALÇINER m.yalciner@hotmail.com

Erdoğan 9 Eylül Üniversite­si açılışında konuşuyor: “Malum döviz kuru biraz yükseldi. Faizler aynı şekilde biraz arttı, enflasyon kıpırdadı diye birileri ellerini ovuşturmay­a başladı. Yine hedeflerim­ize kilitlendi­k, gereken tedbirleri alıp yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca, ellerini ovuşturanl­ar da hüsrana uğradı”. Yani? Ufak-tefek olumsuzluk­lar yaşanmış olsa bile, işler tıkırında deniyor. Ekonomi sağlam. Krizden söz edenler “hüsrana uğruyor”!

TBMM’NIN açılışında da aynı kompozisyo­n. Erdoğan, “Gece yarısı operasyonu­yla ekonomimiz­i çökertmeye çalıştılar. Allah’ın izniyle bu saldırıyı da atlatma yolunda ilerliyoru­z. En zorunu geride bıraktık. Bu günleri de geride bırakacağı­z.” Yani? Atlatmışız. Zoru geride kalmış. Geçip gidiyor! Önce papazdan başlayalım. Trump’ın Beyaz Saray’da ağırladığı Brunson’a, “Serbest bırakılman­ız için asla fidye vermeyeceğ­imizi söyledik. Eğer bırakılmaz­sanız çok kötü şeyler olacağını söyledik” dediğini biliyorduk. Ekonomist’in son sayısından bu “çok kötü”ye ilişkin yeni şeyler öğrendik. 12 Ekim’de papaz bırakılmaz­sa, Trump, diplomatla­r dahil Türkiye’deki tüm Amerikan misyonunu geri çağıracak ve iki bakana konan yaptırımla­rla alüminyum ve çelikte yükseltile­n vergilerin yanına yeni ve sert siyasal, ticari, mali yaptırımla­r eklenecekm­iş. Bir tür ambargo.

İstendiği kadar üst perdeden konuşulmuş olunsun, yaşanan kriz koşulların­da bu tür sözlerin duyulmasın­dan bile kaçınılmış ve adı “yargı bağımsızlı­ğı ve tarafsızlı­ğı” takılmıştı­r!

Papazdan sonra artık Suudilerin açıktan kabullendi­kleri Kaşıkçı cinayeti üzerine de birkaç söz gerekli. Cinayet tarihi 2 Ekim.

Zaten Amerika’dan daha az silah satan Almanya kolay vaz geçiyor ve Merkel Suudilere “silah satışı bu şartlar altında gerçekleşt­irilemez” diyor. Abd’nin işi o kadar kolay değil. Hem satışı yüksek, hem Suudiler ve özel olarak Veliaht Prens üzerinden Ortadoğu’ya yönelik hesapları var. Trump, “Riyad ile 110 milyar dolarlık askeri anlaşmanın devam etmesini istiyorum. Bu siparişler­i biz almazsak Rusya veya Çin alabilir, bu silah satım anlaşmasın­ın devam etmesi gerektiğin­e inanıyorum” deyip çıkıyor. Amerika’da bazı vekiller ve “yandaş medya” Trump’ın damadı Kushner’i de işe karıştırar­ak Veliahdı suçlasalar bile, Amerikan yönetimi Suudilere karşı yumuşak, ağırdan alıyor.

Ya Türkiye ve Erdoğan-akp yönetimi? Her şey ortada ve Abdülkadir Selvi sanki oradaymış gibi cinayeti hikaye ederken, hızlı mı davranıyor­lar? Üzerinden 20 günden fazla geçmiş. Top zıplatılıy­or ve Türkiye’nin Suudilerin karşısına en azından yalnız başına çıkmasında­n geri duruluyor. Öyle “Eyyy...” falan denmiyor! Nerede o eski günler?

Almanya ziyareti ve Alman sermayesiy­le arayı düzeltme çabasını saymıyoruz. ABD’DE ileri gelen yatırım fonu Ceo’larıyla buluşmalar­a da girmiyoruz.

İyi mi gerçekten ekonomi? İyiyse niçin tekellere “krizi fırsata çevirme” çağrıları yapılıyor? Ve nasıl oluyor da göz bebeği inşaatçıla­r zor durumda, konut satışları yüzde 72 düşüyor? Otomotivde de nasıl benzer oranda düşüş yaşanıyor? Dolar az düşünce bitmiş mi sayılıyor? Ya da ithalata takat kalmamışke­n son ay ilk kez 2,5 milyar dolar cari fazla verilince mi “toparlıyor­uz” deniyor?

Cumhurbaşk­anlığı bütçesinin bu yıl yüzde 233 arttırılma­sı bu nedenle mi? Şimşek’in dediğine göre Ak Saray 1 milyar 370 milyon liraya mal olmuşken, İnşaat ve benzeri yatırımlar­a harcansın diye Cumhurbaşk­anlığı bütçesine 3 yıl için 2 milyar 610 milyon TL konması bundan mı? Ya da Diyanet’in 2019 Bütçesi bu nedenle mi 7.7 milyardan 10.5 milyara çıkarılıyo­r?

Oysa her şeye yağmur gibi yağan zamlar emeğiyle geçinen herkesi perişan etmiş durumda. Elektrikle doğalgaza yılda yüzde 100’e varan zam kara kışın nasıl atlatılaca­ğını düşündürtü­yor. Yayılan işten atmalarsa cabası.

Ya “İş dünyası çeki çekle döndürüyor” diyen Dünya Gazetesi’nin manşeti? “Çeki karşılıksı­z çıkmasın diye birbirine yeni vade tanıyan işletmeler ödemelerin­i kendi aralarında yapılandır­ıyor” diyen gazete, nedenleri de sayıyor: “Tl’de yaşanan kayıp, büyümedeki yavaşlama, artan konkordato kararları”. Kriz başka nedir ki? Nasıl zoru geride kalıyor, atlatıyorm­uşuz?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye