Kuralları patron koyuyor ölen işçiler suçlanıyor!
Aliağa’daki Kocaer Haddecilik’te 2017 yılında gerçekleşen iş cinayetinde Serhat Çetin isimli işçinin hayatını kaybetmesi üzerine açılan ceza davada işçi Çetin’in bilirkişi tarafından ‘asli kusurlu’ gösterilmesi patronların cezasızlık zırhıyla korunduğu hukuk sistemini bir kez daha gündeme getirdi.
1 AYLIK İŞÇİ ‘ASLİ KUSURLU’
İzmir’in Aliağa ilçesinde faaliyet gösteren Kocaer Haddecilik fabrikasının doğrultma bölümünde çalışan 33 yaşındaki işçi Serhat Çetin, doğrultmadan çıkan parçanın saplanması üzerine ağır yaralanmış, yaralı işçi götürüldüğü hastanede yaşamını yitirmişti. Bilirkişi raporunda ise işyerinde fiilen yaklaşık 1 ay çalışmasına rağmen Serhat Çetin’e de ‘asli kusur’ verildi. Raporda, önlem almayan patron yerine alınması gereken tedbirleri bildirmediği ve kanuni hakkı olan işten kaçınma hakkını kullanmayıp işe devam ettiği iddiasıyla iş cinayetine kurban giden Serhat Çetin ‘asli kusur’lu gösterildi.
İŞTEN KAÇINMA HAKKI ‘VAR AMA YOK’
İşyerinde 1 aydır çalışan Serhat Çetin ‘kanuni hakkı olan işten kaçınma hakkını’ kullanabilir miydi? İşçi ailesinin avukatı Özgür Metin şöyle yanıtladı: “Çalışmaktan kaçınma hakkı 6331 Sayılı Kanunu’nun 13. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre ciddi ve yakın bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi öncelikle bu durumu işverene bildirecek ve gerekli önlemlerin alınmasını talep edecek, işveren de işçinin bu talebini haklı görürse,
işçi işveren tedbir alana kadar çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olacaktır. Ancak bu hükmün sendikasız işyerlerinde uygulanabilme olanağı yok. İşverenlerin herhangi bir gerekçe dahi belirtmeye gerek duymadan işçi çıkarabilmelerinin hukuken mümkün olduğu ülkemizde bir işçi iş güvenliği önlemlerini almadığı için çalışma hakkından kaçındığı takdirde işten çıkarılma olasılığının oldukça yüksek olduğunun farkında. Ayrıca madde metnine bakıldığında çalışmaktan kaçınma hakkının -önlenemez durumlar hariç- sadece işverenin işçinin talebini kabul etmesine bağlandığı görülmekte. Yani
işveren işçinin iş güvenliği önlemi alınması talebini kabul etmezse işçinin çalışmaktan kaçınma hakkı yok. Bu durumda sadece işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı talep etme hakkı var. Bir işçinin işsiz kalma korkusuyla bu hakkı kullanmaktansa, güvenlik önlemi alınmayan işyerinde çalışmaya devam etme yönünde bir tutum sergilemesi yüksek ihtimal.”
YASADAKİ KAVRAMLAR SOYUT VE BELİRSİZ
Yasada kullanılan ‘ciddi ve yakın tehlike’ kavramlarının soyut kavramlar olduğunu belirten Metin, “Hangi durumlarda ciddi ve yakın tehlike olduğunun bir işçi tarafından tespit edilmesinin beklenmesi gerçekçi değil. ‘Yakın ve ciddi tehlik’ oluşturmamakla birlikte yine de işçi sağlığı ve güvenliğine uygun olmayan durumlarda işçinin ne yapacağı kanunda yazmadığına göre kanun koyucunun böyle bir durumla karşı karşıya kalan işçiye işine devam etmesini söylediğini düşünmek mümkün. Yasanın bu maddesinin uygulanabilir olup olmadığını ülkenin toplumsal ve ekonomik gerçekleriyle birlikte değerlendirmenin doğru olacağını düşünüyorum. Bir işçiyle konuşurken ‘Yasaya göre iş güvenliği önlemleri alınmazsa çalışmama hakkına sahipsin’ dediğinizde size en hafifinden dudağında bir tebessümle bunun neden mümkün olmadığını bizden çok daha iyi açıklayacaktır” dedi.