AVUKATLAR ORDUSUNA YENİLMİŞ KÖYLÜ BOYUN EĞECEK
YÖNETMELİĞİN 4. maddesinde “Yerel çeşit tohumluklarının çoğaltımı ve ticareti, Yerel Çeşit Kayıt Listesine kaydı ile mümkündür” denilerek orta ve az topraklı köylünün kendi ürününden ayırdığı tohumun hem çoğaltılmasını hem de satışını kayda yani sertifikaya bağlamaktadır. Böylece ayırdığı tohumluğa sertifika yani patent almayan vermesini engellemektedir. Tohumculuk kanunu da tohumun köylüler arasındaki ortak mülkiyetini daha baştan sertifikasyon diyerek şirketlerin mülkiyeti haline getirmeye yönelik olduğunu açığa çıkarmaktadır. Kütük kaydı oluşturma, sertifika alma, paketleme ve etiketleme gibi şartlar nedeniyle zaten bir şirket faaliyeti tarif edilmektedir.
Madde 12’de sertifikasyon işlemine tabi olmayan tohumlukların satışı ya da dağıtımına da 10 bin TL para cezası verileceği belirtilmektedir. Ticarete konu olmadan şahsi ihtiyaç için çiftçiler arasındaki tohum mübadeleleri bunun dışındadır diyen istisna başlıklı madde 14, hem şahsi ihtiyaç diyerek muğlak bir tanımlama yaparken hem de çevre köylülere buğday vb. tohum veren ya da bedeli karşılığı satan köylüyü cezai yaptırımla karşı karşıya bırakmaktadır. Bugün örneklerine az rastlansa da, çiftçi/köylülerin kendi ürettikleri yerel ürünlerden tohum ayrıştırarak başka çiftçilere satmasına açıkça ceza verileceği belirtilmektedir. çiftçi/köylüye kanuna ve yönetmeliğe aykırı hareketten soruşturma açılması ve ceza verilmesi sonucunu doğuracaktır.
Bunun benzer ve daha ileri örnekleri ABD’DE yaşanmıştır. Kendi ürününden tohum ayrıştırıp etraftaki üretici köylülere veren ya da satan köylülere tohum şirketleri tarafından kanuna muhalefetten davalar
DESTEKLERDEKİ ‘SERTİFİKALI TOHUM’ ŞARTI İLE DÜŞÜNÜNCE...
Yasa yapanlar yukarıda saydıklarımızın yanında tohum üreticilerinin çıkarlarını ortak korumaları için bir birlik oluşturmalarını ve tohum üretimi yapan şirketlerin bu birliğe üye olmalarını da zorunlu tutmaktadır. Böylece milyonlarca örgütsüz köylü karşısında şirketleri Tohumcular Birliğinde bir araya getirerek tohum tekellerini de tekellerin birliğine dönüştürmektedir.
Buna bir de tarım desteklerinden faydalanmayı da sertifikalı tohum ekme şartına bağlanınca yerel tohumu tamamen bitirmeyi amaçlamakta ve tarım üretimini şirketlerin ürettiği tohuma mecbur bırakmaktadır.
Bakanlığın yayımladığı Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlamasına Dair Yönetmelik; yerel tohumun tamamen tohum şirketlerinin eline geçerek sertifika adı altında bütün tohumların patentlenmesini sağlayacak bir açılmıştır. Avukatlar ordusu ile yürütülen bu davalarda milyon dolarlık tazminatlar istenmiş ve tek başına tohum şirketi ve avukat ordularıyla baş edemeyen köylükler şirket tohumu ekmeyi kabul etmişlerdir.
Bu nedenle gerek Tohum Kanunu, gerek “Yeni bitki çeşitlerine ait ıslahçı haklarının korunmasına ilişkin 5042 sayılı kanun” gerekse de yönetmelik yerel tohumu ve üretici köylüleri değil tohum tekeli şirketleri korumaya hizmet edecek.
Üstüne üstlük, tüm bu kayıt ve tescil aşamalarında belirleyici olan “yerel çeşit kayıt komitesinde” üretici köylüler, onların temsilcileri ve kooperatifler bulunmazken, çoğunluğu Tarım Bakanlığına bağlı müdürlükler ve Tohumcular Birliğinden katılımla oluşturulmuştur. Tohumcular Birliği de zaten şirketlerden oluşmaktadır. AKP Hükümetinin deyimiyle ülke bir anonim şirket mantığıyla yönetildiğinden Bakanlık bürokratları da anonim şirket personeli gibi davrandıklarından yerel çeşit kayıt komitesi şirket temsilcilerinden oluşan bir komitedir diyebiliriz. Dolayısıyla şirketlerin çıkarları öncelikli olacaktır.
düzenlemedir çünkü sertifika şartı vardır. Yönetmeliğin referans aldığı yerel çeşitlerin tohumluk üretimi için şartları belirleyen 27229 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tohumculuk Sektöründe Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliği’nde tohum üretimi yapabilmek için vergi levhası, tesisi, mühendisi olan bir şirket tarifi yapmaktadır. Yani tohum üretimini yine bir şirket üzerinden tarif ederek tohumun hakimiyetini şirketlere bırakmaktadır. Dayanak yapılan ıslahçı haklarının korunması ve tohum kanunu patentli tohum dışında tohum kullanımını yasaklamak üzere tohum tekeli şirketlerin çıkarını korumak amaçlıdır. Kanun ve yönetmelik amacıyla yerel tohumların da patentlenmesi ve şirketlerin dayattığı tohumların ekilmesi sonucu tohum çeşitliliğimiz azalacaktır. Bu durum hastalık ve zararlıların artması ve tarım ilacı kullanımının artmasını da beraberinde getirecektir. * Tüm Üretici Köylüler Sendikası
(Tüm Köy Sen) Genel Başkanı