Kurt görse açlığından yılan çıplaklığından utanır!
HOŞAN DAĞI’NIN ZİRVESİNDE İZOLE YAŞAM
Dersim- Bingöl ve Erzincan sınırlarının kesiştiği, 2 bin 500 rakımlı Hoşan Dağı’nın zirvesinde yaşayan Taşer Ailesi toplumdan izole yaşıyor.
Erzincan'ın Tercan İlçesi’ne bağlı Konarlı Köyü’nde bulunan 3 bin 78 metre yüksekliğindeki Koşan Dağı eteğinden yaşayan Teşar Ailesi’nin hayatı “kurt görse açlığından, yılan çıplaklığından utanır” dedirtecek cinsten. Aslen Dersimli olan aile, şimdilerde elektrik, yol, telefon gibi nimetlerden uzak; 2 bin 500 rakımda bulunan 300 yıllık taştan yapılma evde kışa hazırlanıyor. Birkaç küçükbaş hayvanı bulunan aile, 4-5 metre karın yağdığı kışı köylülerin yardımıyla aldıkları un, patates, soğan ve çayla geçiriyor. Köyleri dışında başka yer görmeyen ailenin kız çocukları gittikleri en uzak mesafe kendilerine on kilometre mesafede bulunan Konarlı Köyü.
Dersim’den giden dağcı İsmail Ateş ve arkadaşı Haydar Çetinkaya tarafından fark edilen aile bireylerinden Baba Hüseyin Teşar ile Metin Teşar dışında Türkçe konuşmayı bilen yok. 10 çocuklu ailenin 5 çocuğu 20 yıl önce İstanbul’a gitmiş ve o tarihten beri de kendilerinden haber alınamamış.
DAĞCI İSMAİL ATEŞ, ‘BU RAKIMDA YAŞAMAK İMKANSIZ’
Koşan Dağı tırmanışı sırasında aileyi fark ettiğini belirten dağcı İsmail Ateş, “Bölgede dağcılık yapıyorum. Buradan geçerken tesadüfen dağda, yerleşim birimlerinden uzak bir ailenin olduğunu gördüm. Çok zor koşullarda, inanılmaz ilkel koşullarda yaşıyorlar. Burası Yedisu, Pülümür, Tercan üçgeninde bulunan bir yer. Bu rakımda yaşamak imkansız” dedi.
ÇOCUKLAR OKUL YÜZÜ GÖRMEMİŞ
Yaşadıkları yer yüzünden çocuklarının okul yüzü görmediğini söyleyen Baba Hüseyin Teşar, “Çocuklarım okul yüzü görmemiş, televizyon yüzü görmemiş. Cereyan yok, bir şey yok. Televizyonu nasıl görsünler. Yolumuz yok. Herkesin çamaşır makinesi var, buzdolabı, televizyonu var, evinde suyu var. Bizim hiçbir şeyimiz yok” diye konuştu. Kardeşlerinin okul ve şehir yüzü görmediğini ifade eden Metin Teşar, “Şehre gitseler yolunu çıkaramaz kaybolurlar. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bu şartlarda yaşamak çok zor. Vicdanı olan bize yardım etsin. Artık gücümüz kalmadı. Kayıp kardeşlerimizi de çok özledik. Göremiyoruz. Görmek istiyoruz ancak imkanımız yok” şeklinde konuştu. Anadilleri Zazaca dışında dil bilmeyen Zeynep, Hüsniye ve Ayten kardeşler kendilerine ev yapılmasını isterken, Anne Emine Teşar da en çok 20 yıldır görmediği çocuklarını görmek istediğini söylüyor. (ÖZGÜR DERSİM GAZETESİ)