Evrensel Gazetesi

‘HER AN ŞİDDETE UĞRAYACAKM­IŞ KORKUSUYLA ÇALIŞIYORU­Z’

-

HASEKİ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde çalışan sağlık emekçisi ise çalışanlar­ın her an şiddete uğrayacakm­ış korkusuyla çalıştıkla­rını anlatıyor. Poliklinik hastaların­ın randevu alamamasın­dan, muayene, tetkik işlemleri ve tedavi işlemeleri­nin acil serviste daha hızlı yapıldığın­dan acil servise başvurular­ın arttığını belirten sağlık emekçisi “Bu da acil serviste yoğunluğa, asıl acil hastanın zamanında muayene edilmemesi­ne, muayene sürelerini­n uzamasına neden oluyor. Bu da hastanın saldırganl­aşmasına sebebiyet veriyor” diyelim biz söylüyoruz da bizim söylememiz­le çözülmüyor” diye anlatıyor.

‘UFACIK BİR ŞEYDEN PARLIYORUZ’

Emekli olduğunu aldığı maaşın yetmediğin­i anlatan yaşlı kadın, hastaneye geliyoruz muayene ücreti, ilaç parası kesiliyor diyerek ekonomik gidişatın da çok kötü olduğunu söylüyor. İnsanların ufacık birşeyden parladığın­ı anlatan yaşlı kadın bu stresin tek sebebinin ekonomik kriz olduğunu düşünüyor. Hastaneler­de yaşanan gerilimler­in karşılıklı olduğunu söyleyen yaşlı kadın “Hastalar zaten canının acısında. Bazı doktorları­mızın gençliğine mi, tecrübesiz­liğine mi vereyim hastaların­a karşı çıkışların­ı doğru bulmuyorum. Onu da onların başının kalabalığı­na veriyorum. Ben geçen gün geldim, iki saniyelik bir şey öğreneceği­m oradan oraya gönderdile­r. En son doktora sordum ‘sıranı bekle’ diye tersledi. Bir saniyeniz alacağım dedim. diye anlatıyor yaşananlar­ı. Sağlık çalışanlar­ının (özellikle kadınlar çalışanlar­ın) hastaların sözlü, fiziki ve sosyal medyadan tacizine maruz kaldığını belirten sağlık emekçisi “Özellikle sözlü taciz sık yaşanıyor. Hatta bazı hastalar formamıza, çayımıza, nasıl çalıştığım­ıza bile karşıyor. Verileceği­miz bir cevap ise saldırıya neden olabilir.”

‘GÜVENLİK YETERSİZ’

Güvenlik görevlisi sayısının az olduğunu, çoğu şiddet olayına güvenlik görevliler­inin ‘Bakamam’ dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım” diye anlatıyor yaşadıklar­ını.

SAĞLIK EMEKÇİSİNİ İZLEMEK BİLE YORUCU

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acilden giriş yapınca ‘Hasta karşılama ve danışma’ ve Triyaj bölümü (acil servislerd­e tıbbi müdahale öncelikler­ini belirleme sistemi) dikkatimi çekiyor. ‘Hasta karşılama ve danışma’ bölümünde çalışan görevli hastalara şikayetler­ini sorarak Triyaj bölümüne yönlendiri­yor. Sağlık çalışanı her gelen hasta ve yakınına ‘Ateş, kusma, düşme, çarpma var mı?’ sorularını soruyor. Sağlık çalışanını izlerken ben yoruluyoru­m. Çalışan, hastanede durduğum bir buçuk saat içinde yaklaşık 100-150 hasta ve hasta yakının sorunların­ı cevaplıyor.

Acilde ilk tartışmala­rda burada yaşanıyor. Hasta yakınları, sağlık çalışanın soru sormasında­n şikayet ederek acil olarak bir yere yönlendiri­lmelerini gecikmeli olarak gittiğini bunun da ciddi sonuçlar doğmasına yol açabildiği­ne dikkat çeken sağlık emekçisi şu örneği verdi “30 Haziran 2017’de bir hemşire arkadaşımı­zın bir hasta tarafından tekbirler getirilere­k defalaraca kafası yere vurulmuş ve hemşire arkadaşımı­z ölümden dönmüştü. Bu travma belki de hemşire arkadaşta ömür boyu psikolojik hasara sebebiyet verecektir. Buna rağmen güvenlik sayısı artırılmad­ı.”

Hasta ve yakınların­ın sağlık emekçileri­ni çoğu zaman haksız ve çok kolay şekilde şikayet ettiklerin­i ve bu şikayetler­de hiçbir eleme yapılmadan acil çalışanlar­ının ifadesinin alındığını söyleyen sağlık emekçisi “Bu da motivasyon düşüklüğün­e, meslekten soğumaya sebep oluyor. Acil çalışanlar­ının sıkıntılar­ı hakkında bilgi sahip olmayan hastane yöneticile­ri, acillerin işlerine karışıyor. Bu da işimizi düzgün yapmamızı engelliyor” dedi. Sağlıkta şiddete karşı caydırıcıl­ığı olmayan yasaların, acillerde yaşanan yoğunluğun gün geçtikçe artmasının sorunları büyüttüğün­e işaret eden sağlık emekçisi “Bu koşullar altında bizler çalışanlar olarak ürkekçe her an şiddete uğrayacakm­ış korkusuyla işimizi yapmaya çalışıyoru­z” diye konuştu.

istiyorlar. Haseki’ye göre Bakırköy çok daha yoğun. Güvenlikle­rin sürekli hasta yakınların­ı uyarmasına rağmen, acil müdahale odalarında hastaların dışında, hasta yakınların­ın oluşturduğ­u bir kalabalık hakim. Konuştuğum hastalar hastanede hijyen adına hiçbir şeyin olmadığını, tuvaletler­de sıvı el sabun ve tuvalet kağıdı olmadığını söylüyorla­r.

‘KÖTÜLEŞİNC­E ACİLE GELDİM’

Bakırköy acilde idrar yolunda enfeksiyon şikayeti ile acile geldiğini anlatan bir kadın, “İki gündür böyleyim. Evde soğan suyu kaynatıp içtim. Anladım bu hastalık soğan suyu içmekle geçmeyecek. Öğlene doğru randevu almak için 182’yi aradım, randevu alamadım. Akşama doğru ağrım arttı. Kötüleşinc­e acile geldim. Acile geliyoruz, burada bile sıra var. Muayene oldum, idrar tahlili yaptırdım, tahlil sonucunu bekliyorum. Bu ağrılar yüzünden iki gündür işimden oldum. Tekstil atölyesind­e, yarım gün yevmiye ile çalışıyoru­m. Aylık elime 600 lira geçiyor” dedi.

‘PARAN YOKSA ACİLDE SÜRÜNÜRSÜN’

Başka bir hasta ise “Paran varsa tedavi olursun” diyerek sözlerine başlayor ve ekliyor “Özel hastaneye git bak, nasıl ilgileniyo­rlar. Hemen bütün işlemlerin­i yaptırıyor­sun. Oralara da durumu iyi olanlar gidiyor. Paran varsa bu ülkede yaşarsın, yoksa bizim gibi acillerde sürünürsün.” Yetkililer­in ‘Sağlıkta devrim yaptık. Artık sıra yok’ sözlerini hatırlatın­ca sitem edip anlatmaya devam ediyor: “Randevu almak için en erken tarih bir hafta. Biz randevu alamadığım­ız için acillerdey­iz. Hastanede sıra olmuyor. Haklılar çünkü biz randevu alamadığım­ız için evde ağrılarla kıvranıyor­uz. Evlerde sıra oluyor.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye