TECAVÜZ ETME HAKKI?

Makaleme böyle bir başlık atmak problemli olsa da bu ulusun doğuşunun tecavüzler eşliğinde gerçekleştiğini görüp başlığın doğru olduğu sonucuna varabiliriz.

Yeni Dünya’nın ele geçirilmesi sırasında Amerika’nın yerlileri olan Kızılderili kadınlar savaş ganimeti olarak görüldü. Kızılderililerle sürdürülen sözde savaşın bir parçası da kadınlara kitlesel tecavüz edilmesiydi. Aynı şekilde Afrika’dan getirilen kara derili kadınlara daha köle ticareti yapılan gemilerde tecavüz edilmeye başlandı. Bu kadınların büyük bir kısmı, gemicilerin tecavüzüyle yaşamaktansa azgın dalgalarla dolu okyanusa atlayarak ölmeyi tercih ettiler.

Kadınlar açısından köle gemileri belki korku merkezleri idi, ama Abd’nin güney eyaletlerindeki fidanlıklardaki yaşam resmen vahşetti. Orada sürekli tecavüze uğradılar. Ne kadar çocuk doğururlarsa o kadar çok köle işçi ortaya çıkıyor ve sömürgeci beyazların zenginliği artıyordu. Köle erkekler de kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve şiddette belli bir rol oynadı. Beyaz köle sahipleri siyah kadınlardan zevklerini alınca onları siyah erkeklere damızlık olarak terk ediyorlardı. 20. yüzyılın başına kadar ABD’DE siyah kadına tecavüz bir suç değil, beyaz erkeğin ilk gece kullanım hakkı olarak görülmekteydi.

Dileğimiz, bu insanlık dışı uygulamanın, cinsiyetçiliğin çağımıza uzanmaması, çoktan yok edilmiş olmasıydı tabi ki. Ancak şimdiki modern ABD’DE de tecavüz, taciz ve cinsiyetçiliğin varlığını sürdürdüğünü görmekteyiz.

Tailhook Skandalı’nın hatırlayanınız var mı? ABD deniz kuvvetlerine bağlı uçuş ve denizcilik subaylarının 83 kadın ve 7 erkeğe tecavüz ettiği, işkence, aşağılama vb. iğrenç davranışlarda bulunduğu iddia edilmişti. Her şey 8-12 Eylül 1991’de Las Vegas’taki Hilton Otelinde yapılan 35. Tailhook Birliği sempozyumunda iddia edildi. Deniz kuvvetlerinde çalışan uçuş ve gemi subaylarının örgütü olan Tailhook Association sempozyumunda Pentagon’un bir araştırmasının sonuçları açıklandı. Üzerlerinde kadınlar malımızdır yazılı tişörtler olan deniz kuvvetleri subaylarının tecavüz ve tacizleri tüm açıklığıyla kamuoyuna sunuldu.

Bugün de toplumumuzun neresine bakarsak bakalım yaygın bir kadın düşmanlığıyla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Bu düşmanlık, en vahşi şekilde tecavüzlerle kendini ifade ediyor. Kaynağı ise erkeklerin kadınlara duyduğu nefret ve küçümsemeyi yeniden üreten toplumsal yapı. Bunu en üst düzeyde Beyaz Saray’da oturan Donald Trump’ın profilinde görmek mümkün. Boyuna cinsiyetçi, kadınları aşağılayan açıklamalar yapıyor. Abd’nin en yüksek mahkemesine getirilen Kavanough’la ilgili kamuoyuna açık soruşturma ve görüşme sırasında da kadın düşmanlığının boyutu gözler önüne serildi. Kavanaugh’un gençlik yıllarında kendilerine taciz ve tecavüzde bulunduğunu söyleyen kadınlar senatörler de dahil çoğunluk tarafından ciddiye alınmadı. ‘Erkeklerin yapısı böyle, değiştiremezsin’ deyip geçiştirilerek, erkeklerin kadınlardan üstün ve her şeyi yapma hakkına sahip olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu.