Ortak adaylar etrafında demokrasi mücadelesini yükseltelim
DERSİM’DE YEREL SEÇİM FORUMU YAPILDI
Emek Partisi(emep) Dersim İl Örgütü, yerel seçimlere giderken emek ve demokrasi güçlerinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini tartışmak için “Yerel Seçimlere Yaklaşım, Demokrasi Mücadelesi ve Halkçı Yönetim” forumu düzenledi. Demokratik Alevi Derneği’nde yapılan foruma çeşitli parti, sendika, dernek ve kurumların yanı sıra il genel ve belediye meclis üyeleri ile muhtarlar katıldı. Forumda bir sunum yapan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, “Yerel seçimler iktidardaki egemen güçler için başka, bizim için, halk güçleri için bambaşka bir anlam ifade ediyor. Hak ve özgürlüklere saldıran bu baskı rejiminin durdurulması açısından halk güçlerinin yeniden bir araya gelmesi ve ortak adaylar etrafında demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi için bu seçimler bize imkânlar sunuyor” dedi.
‘NASIL BİR BELEDİYECİLİK’
Forumun açılış konuşmasını yapan EMEP Dersim İl Başkanı Mustafa Taşkale, seçim dönemi ve sonrasında nelerin yapılması gerektiğini belirterek, kayyımlardan kurtulup yerel yönetimleri yeniden halkın mevzisi haline getirmek ve nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini birlikte tartışmak için bu forumu düzenlediklerini söyledi. EMEP’IN meseleye sadece belediyecilik meselesi olarak bakmadığını, asıl olanın sisteme alternatif bir yönetme biçimini yaratmak olduğunu belirten Taşkale, “Bir belediyenin alınmasından öte bu belediye alınırken mahalleden, sokaklardan örgütlenen, karar mekanizmalarında halkın kendisinin olduğu, sadece iş yapılırken görüşülen değil, bütün kararlar alınırken bu kararların halka götürüldüğü, yani halk meclisi organlarının üzerine kurulu bir belediyeciliği nasıl kuracağımızı hep birlikte tartışmalıyız” dedi. Taşkale, aynı zamanda kayyımlar üzerinden halkın iradesine el konulması karşısında yerel seçimlerin demokrasi mücadelesi bakımından özel bir anlam kazandığına da dikkat çekti.
‘ARTIK BİR YOL AÇMAK ZORUNDAYIZ’
Forumda yerel seçimler ve demokrasi mücadelesi bakımından önemi konusunda EMEP adına bir sunum yapan Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel; ülkeyi bir şirket gibi, denetimsiz, keyfiyetle yönetmek isteyen AKP 16 Nisan’da seçim hileleri ile tek adam rejimini anayasal hale getirdiğini ve yerel seçimlerde bu rejimi güçlendirmek istediğini söyledi.
“Bütün bunları öncelikle Dersim gibi bir yerde konuşuyor olmak, buradan itirazımızı hak arayışımızı ve geleceğe sahip çıkışımızı göstermek, kendimizi yönetme meselesini buradan konuşmak önemli. Buradan konuşurken de artık bir yol açmak durumundayız” diyen Tüzel, eşit olmayan koşullarda yapılan seçimlerde AKP ve Erdoğan’ın sandıktan istediği sonuçları aldığı duygusunu kırmak için halk güçlerinin ortak mücadelesi dışında bir yol olmadığını vurguladı.
‘İKTİDAR İŞSİZLİK VE YOKSULLUĞU BÜYÜTÜYOR
Konuşmasında ekonomik krize de değinen Tüzel, “Giderek derinleşen kriz halkımızı burnundan solur hale getirdi. Erdoğan ve Akp’nin esas korkusu dış güçler, dış düşman propagandasının artık emekçi hanelerinde geçerliliğinin ortadan kalkmaya başlamasıdır” dedi. İktidarın darbecilerle hesaplaşmak adı altında bütün muhalefeti sindirmek, halkı işsizlik açlık ve yoksullukla ölüme ter etmek için çabaladığını, bunun son örneklerinden birinin de ihraç edilen doktorların çalışmasının engellenmesine dair düzenleme olduğunu belirten Tüzel, konuşmasına şöyle devam etti: “Sorumlusunun güya istifa ettiği ama görevden alındığı son Sayıştay raporunda AKP’LI ve kayyım atanan belediyelerde birçok usulsüzlük, yolsuzluk olduğu ortaya çıktı. Sermaye partilerinin belediye yönetimlerinde yolsuzluk eksik olmamıştır. Sadece rant kapısı değil, kadrolaşma, halkın kaynaklarının bir avuç sermayedara sunulmasıdır. Halk kaynaklarının yağmalanması anlamındaki bir yerel yönetim meselesinde, dün cumhur ittifakı kuran AKP-MHP bloğu, iş ‘kim suyun başında olacak’ meselesine geldiğinde orda çatlak baş gösterdi. Yerel seçimler iktidardaki egemen güçler için başka bir anlam ifade ediyor. Bizim için, halk güçleri için bambaşka bir anlam ifade ediyor. Bu baskı rejimin, hak ve özgürlüklere saldıran dikta rejiminin durdurulması açısından bizim ortak adaylar, yerel temsilciler, halk güçlerinin yeniden bir araya gelmesi ve demokrasi mücadelesi ve sesini yükseltmesi açısından bu seçimler bize imkânlar sunuyor.”
‘SAVAŞÇI BİR ORTAM EGEMEN KILINMAK İSTENİYOR’
İktidarın 2019 yerel seçimlerine giderken din istismarcısı, savaşçı ve şoven-milliyetçi bir ortamı egemen kılmak isteyeceğini de ifade eden Tüzel: “Şehit söylemleri, Fırat’ın doğusuna operasyon söylemleri, bölgede büyük güç olma görüntüsü altında emperyalistlerin bir uzantısı olmaktan öteye gidemeyen gerici yönetim yine Kürt düşmanlığı üzerinden, bir kez daha kutuplaşmayı buradan kurmaya çalışacak. Savaştan, kandan beslenen iktidar bu söylemleri devam ettirecek” dedi.
Konuşmasında yerel seçimlerin demokrasi mücadelesi bakımından önemine de dikkat çeken Levent Tüzel, “Bütün bu tabloya karşı halkımız tek adamdan ve kayyımdan kurtulmak istiyor. Muhalefet partileri böyle bir dönemde ne kadar ortak mücadele içerisinde diye sorarsak, bunun görülür olmadığı ortada. Parçalılık, bu mücadelenin en önünde olması gerekenler içinde geçerli durumda. Halkın demokrasi mücadelesine dayanak yapacağı mücadeleyi örgütlemek, esasında halkın örgütlenmesine hizmet edecek şekilde bu seçimleri ele almak, buradan yerel yönetim halk meclisi gibi yapılar çıkarmak, bütün adayların halkın ortak adayları olması şeklinde bir süreci örgütlemek gerekiyor” dedi.