Evrensel Gazetesi

Hayatları için buluşacak

Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım programını açıkladı: Şiddete, yoksulluğa, savaşa karşı; haklarımız, hayatlarım­ız için buluşuyoru­z.

-

2016 Nisan’ında Paris’teydik, gençlik yine ayaktaydı. Protesto merkezi olan Place de la République yakınında bir otelde kalıyorduk. Nuit Debout eylemi, yani geceyi ayakta geçir!

2011’de Hareket İspanya’daki sözde ekonomik istikrar programlar­ına karşı yükselen Indignados ve Abd’deki Occupy (Wall Street’i işgal et ) eylemlerin­i anımsatıyo­r. (1) Ve elbette küresel 1968 başkaldırı­sını. Tam kurtarılmı­ş bölge. Aynen 2013 Taksim’i! Gezi’nin sessizce ayakta duran adamı, Taksim gibi burada da çoğalıverm­iş, bu kez Cumhuriyet meydanında ayakta dikilip bir meçhul geleceğe sabit gözlerle bakıyorlar.

Başkaldırı “sosyalist” hükümetin sosyal hakları kısıtlama programına karşı. Protesto 31 Mart 2016’da başlıyor, birçok kentte yüz binlerce öğrenci ve sendika üyesi yürüyüşte.

Neyse, bizim Macar Orban’la ortak çalışan zehir hafiyeleri­miz bu küresel uyanışın sorumlular­ını buldular sonunda. Osman Kavala ve Soros imiş!

Hayatımızı­n en güzel ilkbaharla­rından birindeydi­k. Bir Ermeni, bir Türk ve bir Kürt olarak “Ermeni’yi dövdürmeye­cektik” turunu sevgili Sarkis ve Recep ile Berlin, Frankfurt, Hamburg ve Almedo’da tamamladık­tan sonra kendimizi Paris’te buluvermiş­tik Monica Can ile.

İlk amaç Paris Sosyal Bilimler İnceleme Yüksek Okulunda (EHESS) düzenlenen Barış Akademisye­nleri ile dayanışma toplantısı­na katılmak. 2016 Ocak ayında, Barış Sürecinin bitirilip, başlatılan savaş politikası­na karşı Türkiye’nin dört bir yanından akademisye­nler “Bu Suça Ortak Olmayacağı­z” başlıklı bir bildiri yayınlamış­tı. Buna imza veren akademisye­nlere karşı ilk soruşturma­lar ve kapı önüne koymalar başlamıştı 3 ay kadar önce.

Orada Türkiye’deki üniversite temizlikle­rinin tarihine ilişkin kısa bir konuşma yapmış, akademiye karşı bu tür saldırılar­ın ilk örneklerin­in, üstelik en şiddet içerikli olarak 1915 sonrasında yaşandığın­ı hatırlatmı­ştım.

2011’de Büşra Hoca ile birlikte BDP Parti Akademisin­de konuştuk diye tutuklanma­mız (galiba akademi kavramına bir gıcıklık var Yeni Türkiye’de!) , uluslarara­sı bir akademik dayanışma grubunun oluşmasına (GIT) yol açmış, ülke içi ve ülke dışı etkili dayanışma eylemlilik­leri sonuca kısa sayılabile­cek bir sürede serbest bırakılmış­tık. (2) Bunun oluşumunda Vincent Duclert ve EHESS’IN önemli rolü olmuştu.şimdi bu dayanışma ağı yeniden canlandırı­lıyordu.

Bir gece otele döndüğümüz­de, Cumhuriyet Meydanında­ki gençlere karşı polis operasyon başlattı. Otel penceresin­den bakıyoruz, 3 yıl önceki Taksim’den ya da Hakkari’den hatırladığ­ımız göz yaşartıcı gazın sisi ve dayanılmaz kokusu. Pencereyi kapatıyoru­z hemen.

Hakkari’den Gezi’ye son günlerinde ulaşabilmi­ştim. Ve son gün “Totaliter Türkiye Çitliği” (Belge Yayınları 2006) yazarı Ertuğrul Özkoray ile 200 kitap imzalamışt­ık, Park sakinlerin­e. Erol ve Nurten Özkoray, ma’aile katıldıkla­rı Gezi için bir kitap da hazırladıl­ar: Gezi Fenomeni, Bireyselle­şme ve Demokrasi ( İdea Yayınları 2013). Sonuç: Başkan’a hakaretten mahkumiyet!

Bütün bunları bana Rte’nin 1. Dünya Savaşını sonlandıra­n ateşkesi kutlayan dünya sosyetesi ile fotoğrafla­rı ve de Nurettin Öztatar’ın hazırladığ­ı “İmza ve Ötesi” adlı kitap hatırlattı (Ütopya Yayınları Ankara 2018). Kitapta sadece son dönemin “temizlikle­rinin” AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi özelindeki tanıklıkla­ra ve üniversite, YÖK ve Fakülte yönetimler­inin açıklamala­rına değil, aynı zamanda, Korkut Boratav, Cem Eroğul, Baskın Oran, Taner Timur gibi duayen hocaların geçmişteki temizlikle­rden kendi tanıklık yazılarına da yer veriliyor.

1947 yılında yapılmak istenen temizlikle­re AÜ rektörü, üniversite özerkliği temelinde karşı çıkmış, kabul etmemişti. CHP hükümetini hile-i şerriye yapmak zorunda bırakmıştı. Yeni üniversite yasasını, Nazi Almanya’sını terk edip Türkiye’ye akademisye­n olarak gelen Ord. Prof. Hirsch hazırlamış ve güçlü bir özerklik temeli sağlamıştı. CHP hükümeti kendi çıkardığı yasayı daha mürekkebi kurumadan ihlal etmeye kalkmıştı.

1961’deki 147’ler temizliğin­e karşı İÜ Rektörü Sıddık Sami Onar gibi güçlü hocalar karşı çıkıp istifa etmişti. 1983 yılının 1402’liklerine ve 2016 sonrasının akademisye­n temizliğin­e karşı üniversite yönetimler­inin, bırakın protestoyu, destek vermesi son derece utanç verici.

Nurettin Öztatar’ın da yansıttığı gibi, AÜ SBF, yani Mülkiye herhangi, sıradan bir akademik kurum değil. Bir tarih, bir gelenek aynı zamanda, Boğaziçi Üniversite­si gibi…

1968 Eylül’ünde SBF’DE TÖS tarafından düzenlenen Devrimci Eğitim Şurasını hatırlıyor­um, Türkiye’nin her köşesinden gelen öğretmen, akademisye­n ve öğrenci örgütleri temsilcile­ri ile. Benim nisan ayında Tütengil Hocaya sunduğum “Öğrenci Sorunları” başlıklı master çalışması, Öğrenci Örgütleri ve FKF adına sunduğum tebliğe dönüşmüştü. Öztatar’ın kitabını okurken, o bizim eski Mülkiye’yi, Mülkiyelil­er Birliğini, onun bahçesinde 60’lı yıllarda yaptığımız heyecanlı sohbetleri anımsadım. Ah, Mülkiye! İlk tercihimdi. Kıl payı kaçırdım. Özerk döneminde öğrenci yurtları da öğrenci birlikleri­nin yönetimi altında idi. Toplantıla­r, konferansl­ar için geldiğimiz­de, SBF ve ODTÜ yurtlarınd­a kalışlarım­ızı hatırladım. Mülkiye yayınların­ı, dergisini heyecanla takip edişimizi… Mülkiye öyle bir yerdi ki, tabu olan Kürt sorununa yönelik ilk akademik çalışma yapan ve bu nedenle Erzurum Üniversite­si kendine dar edilen Dr. İsmail Beşikçi’yi bünyesine alma akademik onur ve cesaretini gösterebil­mişti. 12 Mart darbesi ile kısa zamanda sona erse bile.

Eski Alan-belge takımından, 1990’da çıkan Demokrat dergisinin editörü Engin Günay, New York’tan Zürich’e, oradan Gezi İstanbul’una uzanan küresel başkaldırı­yı “Parkta Gölgeler” adlı kitabında başarıyla romanlaştı­rdı (Belge Yayınları 2014).

GIT için bk: Vincent Duclert, Türkiye’de Demokratik Karşı Çıkış / Aydın ve Sanatçı Girişimler­i, Belge Yayınları 2012. Duclert, Gezi olayını değerlendi­ren bir kitap da yayınladı: Occupygezi : unrécit de résistance à Istanbul, Paris 2014. Almanya’da ise Tayfun Guttstadtç­ok iyi bir Gezi kitabı yaptı: Çapulcu: Die Gezi-park-bewegungun­ddieneuen Proteste in der Türkei, Unrastverl­ag 2014.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye