‘Yerel çeşitler şirketlere devredilemez’
YERLİ tohumların patentlenmesine karşı kuruluşlar Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkezinde 13 Kasım 2018 günü bir araya gelerek, “Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik” hakkında değerlendirme yaparak ortak tutum geliştirme kararı aldı.
Alınan karar ve yapılan basın açıklaması hakkında bilgi veren Tüm Köy Sen Genel Yönetim Kurulu Üyesi Lokman Işık, “Anayasamızın 168. Maddesine göre tabii servetler ve kaynaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Yönetmelikte tanımlanan yerel çeşit kavramı Anayasamızda 168. Maddede tanımlandığı biçimiyle tabii servet niteliğindedir. Tabii servetlerin özel mülkiyete konu edilmesi mümkün değildir. Sadece kanunla nasıl kullanılacağı düzenlenebilir. Bu yönetmelik yerel çeşitleri ticaret yoluyla özel mülkiyete konu etmiştir. Bu anlamıyla Anayasanın 168. Maddesine açıkça aykırıdır. Yerel çeşitler üzerinde ister sivil toplum kuruluşu ister meslek kuruluşları yoluyla tescil ya da kayıt altına alarak özel mülkiyete konu edilemezler. Yerel çeşitlerin kayıt ve koruma altına alınması Anayasal anlamda da bir zorunluluk ve bir ödevdir” şeklinde konuştu.
‘ÇEŞİTLER KORUNMUYOR PAZARLANIYOR’
Yıllardır bu alanda yerel çeşitlerin koruma altına alınmasına ilişkin bir kayıt ve koruma sisteminin, bilinçli olarak hayata geçirilmediğini söyleyen Işık, “Bu yönetmelik yerel çeşitlerimizin orijinini koruma altına alan değil ticarete konu eden bir kayıt ve tescil sistemidir. Kamu adına yerel çeşitleri kayıt altına alarak koruyan bir düzenleme ve uygulamaya ihtiyaç vardır. Ancak getirilen bu ticari sistem yerel çeşitleri Anayasaya aykırı bir biçimde ticarete ve özel mülkiyete konu etmektedir” dedi.
KÜÇÜK ÇİFTÇİ SAVUNMASIZ KALACAK
Yönetmelikle getirilen kayıt ve tescil sisteminin, sertifikasyona tabi, üretici belgesine bağımlı, alt birliklere üyeliğe eklemlenmiş ve tohumluk üretimi sınırlandırılmış bir sistem kurduğunu vurgulayan Işık şu tespiti yaptı: Bu sitem, adil ve eşit olmayan bir tarımsal ticari sistem kurmakta ve tekelleşmiş şirketleri korumaktadır. Bu düzenleme ile tarımsal üretimde küçük çiftçiyi korumayan, tarımsal üretimde fiyat mekanizmalarına dahil olamayan, gıda üretiminde tüm üretimi ve denetimi tekelleştiren ve gıda kontrolünü şirketlere veren bir üretim sistemi ortaya çıkartmaktadır. Bunun sonucunda, çiftçilerin binlerce yıldır yerel çeşitlere dayalı gerçekleştirdiği üretimi gerçekleştiremeyecek, aile işletmeleri dağıtılacaktır. Tohum takas etkinliklerinde değiş tokuş edilen tohumları değiş tokuş eden sivil toplum kuruluşları da, tescil sahipleri tarafından dava tehdidiyle karşı karşıya bırakılacaktır. Bu nedenle, servetin yönetmelik yoluyla elden çıkarılmasına toplumun sessiz kalmayacağını düşünüyoruz.” (İSTANBUL/EVRENSEL)