ŞİDDET ‘AİLE BÜTÜNLÜĞÜ’ SORUNUYMUŞ!
3 milyar 117 milyon 649 bin TL kaynak aktarılacak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bütçeye ayrılan pay bakımından bakanlıklar arasında 3’üncü sırada yer alıyor ama aslında bu rakam aldatıcı. Çünkü bu Bakanlığın bütçesinin büyük bir bölümünü sosyal yardımlar oluşturuyor.
Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nün bütçesi 2014 yılından itibaren yaklaşık yüzde 50 oranında arttı. 2019 yılı bütçesinde Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü için 21 milyar 58 milyon 796 bin lira ayrılmış.
Bakanın verdiği rakamlara göre son 16 yılda yaklaşık 283 milyar lira tutarında sosyal yardım yapıldı, 2018 yılı sonunda bu yılki rakamın 43,4 milyar lira olarak gerçekleşeceği öngörülüyor. Sadece 2017 yılında 3 milyonu aşkın kişi bu yardımlardan yararlandı.
BÜYÜMEDEN HALKA DÜŞEN: SOSYAL YARDIM
Görüşmelerde bütçenin büyük kısmının sosyal yardımlara ayrılması, bu yardımların da yoksulluk sorununu çözmek için kalıcı politikalar uygulamadan sürdürülmesi, özellikle seçim dönemlerinde bir “oy tahviline” dönüştürülmesi, hak temelli değil “yandaşlık” gözeterek dağıtılması tartışılan konular oldu. Bakanın eleştirilere yanıtı ise “sosyal yardımın artması yoksulluğun artması anlamına gelmez, vatandaşlarımızın sosyal yardımlar hakkındaki farkındalığı arttı” şeklinde oldu. Bakan Selçuk’a göre “ekonomik büyüme ile elde edilen kaynaklar sosyal yardımlarla muhtaç vatandaşlara aktarılıyor.”
BAKAN ANNE, DEVLET BABA!
Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin “kadını birey olarak değil, yalnızca aile içindeki varlığıyla ve sadece annelik özellikleriyle ele alıyorsunuz, böyle bir anlayışla hazırlanan bütçe kadınları güçlendirmez” eleştirilerine Bakan Selçuk ilginç bir yanıt verdi:
“Öncelikle ben belirteyim, ben anne değilim. Bir kere, doğurganlık ile anneliği biz aynı tutmuyoruz. Bizim anladığımız anne anlayışı, toplumda her çocuğa sahip çıkan, bir çocuğun tasasını çeken her kadın bir annedir. Bunu ben Aile Bakanı olarak ve çocuğu olmayan kadın Bakan olarak söylüyorum.”
Sosyal yardımların bir hak değil, bir lütuf olarak sunulduğu eleştirilerine ise AKP İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar “İslam dininde özellikle sadaka gibi, zekât gibi, kul hakkı, yetim hakkı gibi öğretiler bize hep emrediliyor. Bu anlayış hem hayatın tüm paydaşlarını mutlu etme anlayışıdır hem de toplam faydanın eşit bir şekilde paylaşılması gibi bir gerçeğin tespitidir. Bugün burada ‘devlet baba’ deyimiyle yaklaştığımız zaman tam da işte bu Bakanlığın işte bu devlet babanın görevini yerine getirme anlayışının olduğunu görüyoruz.”
Q Her gün en az 1 kadının kadın cinayetine kurban gittiği Türkiye’de kadınların yaşam haklarının güvenceye alma sorumluluğu olan Bakanlığın bütçe görüşmelerinde kadına yönelik şiddet konusunda bile ana vurgu “aile bütünlüğünün korunması” üzerine yapıldı.
Q Bakan, “Aile olmanın, yuva kurmanın sorumluluklarını gençlere aktarmak, ailelerin sorun çözme kapasitesini artırmak amacıyla eğitim ve farkındalık çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
Q Bakan, geçtiğimiz dönem şiddeti önlemek için yaptıklarını anlatırken de “farkındalık” ve “eğitim” dışında somut bir plan ya da hedef açıklamadı.
Q Şiddet önleme mekanizmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi hedefler bakanlığın bütçe planında ele alınmış ancak 2019 bütçesinde bu konuda herhangi bir araştırma planı bulunmuyor. 6284 sayılı Kanun uygulamaları üzerine bir çalışma ya da dört yılda bir yapılması öngörülen kadına yönelik şiddet araştırması 2019 yılı planlarına dâhil edilmemiş. Ancak “boşanmanın nedenleri” konulu araştırma, hedefler arasında saymış.
Q Bakanlık bütçesinde kadınlara özgü hizmetler yalnızca sığınakların ve Şönım’lerin hizmetlerden ve istihdama yönelik kurslardan ibaret.
Q 2019 hedeflerine bakıldığında, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin somut hedefler oldukça az. Yeni sığınak ve ŞÖNİM açmak, deneyimli personel istihdamı gibi net hedefler ifade edilmiyor. Bakanın açıklamalarına göre, bugün Aile Bakanlığına bağlı 110, yerel yönetimlere bağlı 32, Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bağlı 1, sivil toplum kuruluşlarına bağlı 1 kadın konukevi olmak üzere ülke genelinde toplam 3 bin 454 kapasiteli 144 kadın konukevi var. Oysa Türkiye’de sığınakların en az 8.081 kapasiteli olması gerekiyor, yani Türkiye’deki sığınakların kapasitesi olması gerekenden yüzde 54 daha az.
Q Sosyal yardımlara ayrılan büyük payın yanında Türkiye’de kadın-erkek eşitliğinden sorumlu tek kurum olan ve AB uyum sürecinde kurulan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ne kadar bütçe ayrıldığı ise bütçe sunumunda yer almadı. Kurum, tamamen işlevsiz hâle getirilmiş durumda. Öyle ki Genel Müdürlük, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı 2008-2013 planından sonra, beş yıllık aranın ardından, ilk defa bu yıl Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2018-2023)’ü hazırlayabildi. Sosyal yardımlar bütçesi yaklaşık yüzde 50 oranında artmış ama KSGM bütçesi 2004’ten beri giderek düşüş gösteriyor.