‘Kafalara takamadıkları kelepçeyi kollara takıyorlar’

YETMİŞ BİNİN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ CEZAEVLERİNDE

Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı için, 11 aydır tutuklu yargılanan İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Berkay Ustabaş’ın avukatı Erman Öztürk, Türkiye’de 70 binin üzerinde öğrencinin cezaevlerinde olduğunu söyledi. Av. Öztürk, toplumun lokomotifi olabilecek, ülkenin geleceğine ışık tutacak insanları maalesef ki iktidarın cezaevlerinde ehlileştirmek istediğini belirtti.

İktidarların gençler üzerinde her zaman çeşitli politikalar uyguladığını belirten Öztürk, cezaevleriyle gençliğin törpülenmek istendiğini vurguladı. Kollara kelepçelerin takıldığını belirten Öztürk, “Kendi istedikleri dindar ve kindar nesli yaratmak amacıyla gelecek vaat eden gençleri bir anlamda cezaevleriyle törpülemek istiyorlar” dedi. Bugün eğitim üzerinden yapılmak istenen şeyin gençliğin itirazına takıldığını anlatan Av. Öztürk “Ve bunu rızayla yapamayanlar kafalara takamadıkları kelepçeleri, kollara takmaya başlıyorlar” dedi.

Gençlerin uydurma dosyalarla cezaevlerine konulduğunu vurgulayan Öztürk, 2016 yılında 29 bin öğrenciye örgüt üyeliği iddiasıyla davası açıldığını ve bu sayının 2017 yılında 136 bine ulaştığına dikkat çekti. İktidar gibi düşünmeyenlerin örgüt üyesi ve düşman gibi görüldüğünü anlatan Öztürk “Gençlik o anlamda mızrağın sivri ucunun hedefi haline gelmiş durumda. Gençler değişim istiyorlar, eğer sistemi eleştiren bir noktada duruyorlarsa, ya da değiştirmek istiyorlarsa, uydurma dosyalar üzerinden cezaevlerine konuyorlar” diye konuştu.

‘AHDIMIZ VAR SENİ TUTUKLAYACAĞIZ’

Tutuklu öğrenci Berkay Ustabaş’ın davasından örnekler veren Öztürk, Ustabaş’a “Neden Berkin Elvan’ın cenazesinekatıldın?” sorusunun yöneltildiğini hatırlattı. “Bunu ben insanım diyen herkes sahiplenir ve orada olmak bir insanlık borcudur” diye konuşan Öztürk, savcının Berkay Ustabaş’a söylediklerini şöyle aktardı: “İfade vermeye gittiğimizdeberkay’a doğrudan şunu söyledi savcı: ‘İfadeniz çokgüzel, avukatlar da iyi savunma yaptı ama biz polisle oturduk mutabakat yaptık, ahdımız var seni tutuklamaya sevk

edeceğiz.’ Bu Türkiye’de artık olağan bir durum haline geldi. Amir olan savcı, polisin yetkisinin altına giriyor polisle oturup iş pazarlıyor. Yargı bağımsız olsa dosya üzerinde somut delillere baksa bunu yapmaz. Şu an yargı yürütmenin önünde önünü ilikler duruma geldi, yargı artık iktidarın kendisine muhalif gördüğü kesimi susturma aracı olarak görüyor bir nevi. Yargı iktidarın korku sopası haline getirildi” dedi.

AİLELERE DE CEZA VERİLİYOR

Bu kadar çok öğrencinin içeride olmasının

kapsamlı bir değişime sebep olduğuna dikkat çeken Öztürk, “15 Temmuz ve sonrası yaşananlar bir nevi darbe iklimiyse o darbe ikliminde ilk itiraz edecekler ilk önce hedef alınır. Öğrenciler ilk itiraz edenlerden olduğu için bu kadar çok öğrencinin tutuklu olmasının sebebi de bu aslında. İnsanları izole edip tecride koyuyorlar, yaşamdan koparmaya dönük hareketlerde bulunuyorlar. Öğrenciler kendi kendine teslim olsun diye uğraşıyorlar, başka cezaevine sürgün ediyorlar. Bu aslında ailelere de verilen bir cezadır. Bütün bunlar organize bir şekilde yürütülüyor” değerlendirmesinde bulundu.