‘SADECE GÖÇ EDEN İNSANLARIN MESELESİ DEĞİL’
Festivalin bölümlerinden biri “Sığınma(sız)”. Bu bölümde neler var?
Her yıl sığınmacılık, göç, mülteci hakları gibi konularda filmler gösteriyoruz, ancak bu sene dört film göstereceğimiz “Sığınma(sız)” diye bir bölümümüz var. “Babalar ve Oğullar”, “Tel Örgü”, “Aç Hayaletler Adası” ve “Otobüs” filmleri gösterilecek. “Otobüs” sığınmacı filmleri arasında önemli ve iddialı bir filmdir. Yıllardır gösterilmiyordu, biz de en son 20 sene evvel gösterdik. Tunç Okan yeni bir kopyasını gönderdi bize. Zamanında pek ortalık birbirine girmişti bu film nedeniyle. Yani, o kadar çok film festivali var ki ciddi bir festival enflasyonu var. İyi mi kötü mü bilemiyorum, çoğu da birbirine benziyor. O yüzden başka şeyler yapalım istiyoruz ve yapıyoruz.
Son dönemlerde tüm dünyanın ve Türkiye’nin de en büyük meselelerinden biri “Göçmenlik”. “Türkiye sineması ve Göçmenlik” dediğimizde neler söylersiniz?
İster istemez bu konular insanların ilgisini çekiyor çünkü bu sadece göç eden insanların meselesi değil. Dolayısıyla bu mesele yapılan filmlere ya da festival programcılarının gündemlerine de yansıyor. Artık onlara göçmen demek doğru mu bilmiyorum çünkü bir kısmı artık yerleşti ama hâlâ yerleşemeyenler de var. Dünyaya baktığımızda, Suriye’den kaçmaya çalışanlar var bir de mesela Kuzey Afrika’dan İtalya’ya ulaşmaya çalışanlar var. Her an ölümle karşı karşıya küçük botlarla göç etmeye çalışıyorlar. Bundan 3 yıl önce sanıyorum onlarla ilgili bir belgesel “Berlin Film Festivali”nde bir sürü kurmaca filmi eledi ve Altın Ayı aldı. Biz “Sığınma(sız)” bölümünde “Aç Hayaletler Adası” isimli bir film göstereceğiz. Film, Avustralya’da kimsenin bilmediği bir adada tutulan ve büyük olasılıkla hiçbir zaman Avustralya’ya girme şansına sahip olamayacak göçmenler ile onlara yardımcı olmaya çalışan bir kadını anlatıyor. Ve göçmenlere yardım edemeyince kadının da bunalıma girdiğini görüyoruz. Yani bu sadece ülkesini bir şekilde terk etmek zorunda kalan ve bir yerlere gitmek için çabalayan insanların sorunu değil, onlarla bir şekilde temas eden örneğin sınır muhafızlarının, psikologların, askerlerin de sorunu. Onlar da ister istemez etkileniyor. Meksika- Amerika sınırında da bir takım sorunlar var. Ve bence göçmenlik meselesi güncel kalmaya da devam edecek. Haliyle bu konuda çekilen filmlerin sayısı da artıyor, bu filmlerdeki çarpıcı öyküler insanların dikkatini çekiyor. “Ben çok ilgilenmiyorum bana ne” deseniz bile öyle olmuyor. Böyle filmler günümüzde festivallerde gösteriliyor, ödüller alıyor ve bu yüzden artık ticari gösterim yapan sinemalara da geliyor.