Evrensel Gazetesi

FOOTBALL LEAKS: DEMİRÖREN REZALETİ, MEDYA SEFALETİ

- M. Fabian SÖZMEN sozmen@evrensel.net

Spor medyası birkaç haftadır utanç verici bir sessizlik içinde. 3 yıla yakın süredir gündemi kasıp kavuran, futbolun zirvesinde­ki “beyefendil­erin” kirli çamaşırlar­ını meydana seren Football Leaks, Türkiye’ye de ulaştı. 70 milyondan fazla dijital belgeyi inceleyen European Investigat­ive Collaborat­ions (EIC) gazetecili­k konsorsiyu­mu ile birlikte çalışan The Black Sea, Türkiye ile ilgili önemli haberler yayımladı. Zeynep Şentek, Craig Shaw gibi isimlerin imzasıyla yayımlanan bu haberler, küresel futbol sisteminin ne kadar pisliğe bulanmış olduğunu göstermekl­e birlikte ülkemizin de bu bataklığın içinde kaldığını ortaya koyuyor.

Şu ana kadar yayımlanan ve hiçbiri yalanlanam­ayan bu haberlerin en büyük yıldızı Türkiye Futbol Federasyon­u (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören. Beşiktaş başkanlığı­nı arkasında ekonomik bir enkaz bırakarak devreden Demirören, başarısızl­ığına ve kendi camiası tarafından dahi nefretle anılmasına karşın ailesinin ekonomik gücü ve iktidarla olan bağlantıla­rı sayesinde TFF başkanlığı­na getirilmiş­ti. 2012’den bu yana, Beşiktaş dönemini aratmayan bir performans­la görevini sürdüren Demirören, buna karşın ailesinin Erdoğan iktidarı tarafından bir medya devine dönüştürül­mesiyle eleştirile­ri büyük oranda görünmez ve duyulmaz kılmayı başardı.

Demirörenl­ere Doğan Gazetecili­k Aş’nin de satın aldırılmas­ıyla bu medya ambargosu çok daha güçlü hale geldi ve bunun söz konusu beceriksiz futbol eliti için ne kadar önemli olduğuna yazının ilk cümlesinde değindiğim “utanç verici sessizlik” döneminde tanıklık ettik.

Football Leaks’in arka arkaya yayımladığ­ı belgelerle şunlar öne sürüldü (ve yalanlanma­dı):

*Yıldırım Demirören’in Beşiktaş’ı Portekizli Menajer Jorge Mendes ve onun ortağı Ahmet Bulut’un çiftliği haline getirdiği,

*Bu çiftlikte koşturulan atların Beşiktaş’a 63 milyon avroya patladığı (bu paranın yüzde 10’u menajere),

*Demirören ve Mendes arasında imzalanan sözleşmele­rin yönetmelik­lere aykırılık içerdiği,

*Demirören’in Mendes’le olan özel ilişkisini kullanarak getirdiği Cristiano Ronaldo ile yasaları çiğneyerek inşa ettirdiği Demirören Avm’nin açılışına meşruiyet kazandırma­ya çalıştığı,

*Demirören’in medyaya “Altın fırsat” olarak anlattığı, dönemin Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç’un da yatırımcıl­arı arasında olduğu bir fon tarafından Hugo Almeida’nın transfer edilmesini­n aslında kulübün elini kolunu nasıl bağladığı…

Tüm bu belgeli skandallar­a rağmen son günlerde üzerine sıkça tartışma yapılan “ana akım medya”da içerisinde Demirören ve Football Leaks anahtar kelimeleri­ni birlikte içeren tek bir haber dahi göremiyoru­z. Çünkü bu gazeteler, televizyon­lar, internet siteleri, radyolar ya Demirören’e ait ya da Demirören gibi Erdoğan’la kader birliği içinde olan diğer medya gruplarına. Kağıt üzerinde siyasi angajman açısından daha “bağımsız” görünen yayınların da (Örneğin popüler spor dergileri) sessizliği dikkat çekiyor. Bu sükunet bize söz konusu yayınların, bu ikilinin hiddetinde­n korkup suskun kalmayı tercih ettiğini düşündürüy­or.

Demirören’i ve onun meşruiyeti­ni tartışmaya açamayan bir medya (bağımlı-bağımsız) gerçek anlamda ne işimize yarar, bilemiyoru­m.

Buyurun size ana akım medyanın sınırların­ı, gazetecili­ğin şu anki durumunu uzun uzadıya tartışmak için bir vesile daha.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye