Suruç katliamının duruşması görüldü
ÜÇ yıl önce Urfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD’IN gerçekleştirdiği ve 34 kişinin hayatını kaybettiği, 100’den fazla kişinin ise yaralandığı saldırıyla ilgili Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 7. duruşması Urfa T Tipi Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Duruşmaya, patlamada yaşamını yitirenlerin aileleri ve saldırıdan yaralı kurtulanların yanı sıra HDP Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, Urfa Baro Başkanı Abdullah Öncel, ESP MYK üyesi Deniz Aktaş, SGDF MYK üyesi Ali Deniz Esen izleyici olarak katıldı.
Kimlik tespitlerinin yapılmasıyla duruşma başlandı. Bir önceki duruşmada “tanık” sıfatı ile ifadesinin alınmasına karar verilen cami imamı Abdullah Ömer Arslan SEGBİS üzerinden dinlendi. Saldırı günü olay yeri yakınında yurttaşlar tarafından yakalanan Arslan’ın sırt çantasında siyah bez üzerinde Arapça yazılı bir bayrak çıkmıştı. Götürüldüğü emniyette ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Arslan’ın aynı gün Ankara’nın Gölbaşı ilçesine tayini çıkarılmıştı. İfadesinde hala imamlık yaptığını söyleyen Arslan, 2015 yılında ilçede ikindi namazından sonra Birecik’teki arkadaşının yanına gitmek için motoruyla yola çıktığını, Suruç’a girmeden benzinin az kaldığını, iki benzin istasyonunda benzin olmadığını, bir başka istasyona girdiğini anlattı.
Avukatların “O an fotoğraf çektin mi? şeklindeki sorusunu Arslan, “Olay yerinden foto çekmedim. Sadece telefonum cebimden düşmesin diye elime aldım. O an beni aralarına aldılar?” yanıtı verdi. Arslan, avukatların verdiği ilk ifadesinde fotoğraf çektiğini söylediğini hatırlatması üzerine ise bu kez “Ben de öyle bir hastalık var. Gördüğüm her şeyi çekerim, çekmiş olabilirim, hatırlamıyorum” yanıtı verdi. Avukatlar, bombacı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün Amara Kültür Merkezi’ne motosikletle gittiğini, kendisinin de motosiklet ile seyahat etmesi nedeniyle katliama yardım ettiği yönündeki düşüncelerini dile getirdi. Bunun üzerine Arslan, plakasını hatırlamayıp, olay günü çalındığını ancak daha sonra bulunduğunu söylediği motosikletini yine ismini hatırlamadığı bir tanıdığına hibe ettiğini söyledi.
Arslan, avukatların kendisine yönelttiği “Neden benzin almak için Suruç’a gittiği” sorusuna ise cevap veremedi.
Avukat Sezin Uçar, beyanlarında o gün Suruç’ta bulunma nedeni, katliamdan sonra ne yaptığı, o gün kullandığı telefon bilgileri ile ilgili tutarsız ifadeler veren Arslan hakkında “yalan beyan”dan suç duyurusunda bulunulmasını ve katliamın birinci dereceden şüphelisi olarak tutuklanmasını talep etti. Bu talebi reddeden mahkeme heyeti, duruşmaya bir süre ara verdi.
Aranın ardından davanın tek sanığı olan Yakup Şahin’in SEGBİS ile ifadesinin alınması bekleniyor. Gazetemiz baskıya girdiği sırada Şahin’in ifadesi daha alınmamıştı. (HABER MERKEZİ)