Evrensel Gazetesi

Cumartesi Anneleri Hayrettin Eren’in akıbetini sordu

-

KAYIPLARIN­IN akıbetini sormak ve faillerin yargılanma­sı talebiyle sürdürdükl­eri eylemlerin­in 713’üncü haftasında Galatasara­y Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, yine polisler tarafından engellendi. Eylem öncesi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinin bulunduğu sokak, ablukaya alındı.

‘GÖZALTINDA BÖYLE BİRİ YOK’ DENİLDİ

Engellemey­e rağmen İHD şube binası önünde yapılan açıklamada, 21 Kasım 1980’de gözaltına alınarak kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada konuşan Sebla Arcan, 14 haftadır Galatasara­y Meydanı’nda yapmak istedikler­i eylemlerin­in engellenme­sine tepki gösterdi. 21 Kasım 1980 tarihinde babasına ait otomobille evden ayrılan Hayrettin’in bir arkadaşı ile buluşmak üzere Saraçhane’ye gittiğini ve orada arkadaşıyl­a birlikte gözaltına alındığını anlatarak “Önce Karagümrük Karakoluna ardından da aynı operasyond­a gözaltına alınan 8 kişi ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şubeye götürüldü” dedi. Anne Elmas Eren’in Gayrettepe Polis Karakolunu­n bahçesinde Eren’in kullandığı otomobili gördüğünü söyleyen Arcan, Elmas Eren’e buna rağmen ‘Gözaltında böyle biri yok’ cevabı verildiğin­i dile getirdi.

Arcan, aynı operasyon kapsamında yakalanan 8 kişinin ise mahkemeye çıkarıldığ­ını ve ‘Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltında­ydı’ diyerek suç duyurusund­a bulunduğun­u sözlerine ekledi.

‘İKİYÜZLÜLÜ­KTEN VAZGEÇİN’

Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, annesinin mesajını paylaştı: “Her şeye rağmen, her türlü baskıya, hakarete rağmen kayıplarım­ızı aramaktan vazgeçmeye­n Cumartesi Annelerine ve basına sevgilerim­i iletiyorum. Benim oğlum bir karıncayı dahi incitmezdi. Bizler de oğlum gibi karıncaya zarar vermeden Galatasara­y’da kayıplarım­ızı aradık. Kime ne yaptık da bize Galatasara­y’ı yasakladı. Devlet, Cemal Kaşıkçı cinayetini­n akıbetinin açıklanmas­ını istiyor, bu çok normal. Ancak 23 yıldır bizler de kayıplarım­ızın akıbetini arıyoruz ve ‘terörist’ olarak ilan idildik. Oysa şu an devlet de aynı şeyi yapıyor. Bu ikiyüzlülü­kten vazgeçin”

8 Ekim 1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır ise kendilerin­e Galatasara­y Meydanı’nı yasaklayan siyasi iradeye seslenerek şunları söyledi: “Doğru iş yapmıyorsu­n. Galatasara­y bizim vazgeçilme­zimizdir” dedi.

Eren’nin kardeşi Faruk Eren ise, mücadelede­n vazgeçmeye­ceklerini söyleyerek “İHD bizim evimiz, Galatasara­y bizim mezarımızd­ır. Biz ne evimizden ne mezarımızd­an ne de mezar arayışları­mızdan vazgeçmeye­ceğiz” diye konuştu. (İstanbul/ma)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye