Yurt görevlileri ailelerimizi arayarak şikayet ediyor

Bizler Canfeda Hatun Kadın Öğrenci Yurdunda kalan öğrencileriz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nü geride bırakmışken, toplumdaki her mecrada kadına yönelik baskı ve şiddet politikalarının yansımalarını ve artarak devam ettiğini görüyoruz.

Gün geçmiyor ki kadınların tercihleri, hayatları ve özgürlükleri hakkında kararlar alınmasın. Giderek ilerleyen bu durum yaşam alanı olarak kullandığımız KYK yurtlarda da etkisini fazlasıyla göstermekte. Biz de Kocaeli’de bulunan Canfeda Hatun Kadın Öğrenci Yurdunda sürekli olarak var olan baskının, artık son zamanlarda baskının da ötesinde geçerek yerini psikolojik şiddete bıraktığına şahit oluyoruz ve yaşıyoruz.

KYK yurtlarının genel bilgilerinde; yurtlarda barınan öğrencilere, yükseköğrenim kurumlarının akademik takvimlerinde verilen tatillerin, hafta sonu, diğer resmi tatiller ve özel izinler hariç 75 güne kadar izin alma hakkı olduğu yazıyor. Var olan izin haklarını kullanan kadın arkadaşlarımızın bilgisi ve izni dışında ailelerinin aranarak ‘bilgi’ verildiğini duyuyoruz.

‘KIZINIZ ÇOK İZİN ALIYOR, HABER VERELİM İSTEDİK’

Ailelerine haber verilen arkadaşlarla sohbet ettiğimizde, bir arkadaşın idare odasına çağırılıp “Aileni arayacağız” dedikleri, diğer aranan arkadaşların ise bilgi verilmeden ailelerinin arandığı öğrendik. Daha detaylı konuştuğumuz iki kişi durumu şöyle anlattı: “Beni idare odasına çağırdılar, aileme izin alma günlerimin bilgisinin verileceğini söylediler. Ben de eğer arayacaklarsa babamı değil de annemi aramalarını söyledim. Bu durum bazı insanlar açısından rahat olsa da benim açımdan değil. Aile yapım ve bazı durumlar onlara izin aldığımı söylemem için engeldi ve ben de söyleme gereği duymadım.” Diğer arkadaşımız ise, “Toplamda 16 gün izin aldığım halde bana haber dahi verilmeden ailem aranmış ve anneme ‘kızınız çok izin alıyor, haber verelim istedik isterseniz izin aldığı günleri de söyleyebiliriz’ demişler” dedi.

Böyle olmasını istemeyen öğrenciler olarak yurtta bulunan memurla ve müdürle konuştuk. Bilgi almak için yanlarına gittiğimizde bizi ilk başta “Ne yapacaksınız, neden soruyorsunuz?” gibi sorularla terslediler ve ısrar ettiğimizde çok fazla izin alan öğrencilerin, ailelerinin bilgi mahiyetinde arandığını, dönem dönem aranacağını ve konunun yurtla bir ilgisi olmayıp üst mevkiden emir gelerek uygulandığını belirttiler. Sonrasında Ankara KYK Genel Merkez birimini aradığımızda ise aranma durumunun bir kural olduğunu ve her KYK yurdunda uygulandığını belirtiler.

Asıl önemli olansa yurttaki çoğu kadının bu olaya tepkili olması. Yaşadığımız şu olay bile Türkiye’de 2002’de iktidarda olan Akp’den bu yana kadına yönelik çoğu hakkın zedelendiğini, iktidarın kadının hayatını hiçe sayan binlerce tutumunu, muhafazakar bir toplum yaratmanın bir ağ gibi örüldüğünü bize çok net göstermektedir. Kadınlar olarak işyerlerimizde, okullarımızda, yurtlarımızda ve her alanda özgürce karar almak istiyoruz. Kişisel hayatımıza müdahale edilmesini istemiyoruz.