‘BEN BAŞLANGIÇ VE SONUM’
DERİK’TEN Almanya’ya uzanan bir yolculuk hikayeniz var. Bu hikayeyi nasıl anlatırsınız?
Almanya’da evimin karşısında bir Katolik kilisesi var. Kilisenin ön tarafında İsa’yı resmettikleri bir mozaik var. Hemen altındaki şu yazı çok dikkatimi çekmişti: “Ich bin der anfang und das ende”. Yani, “Ben başlangıç ve sonum”. Bahsettiğiniz Derik ilçesi benim doğduğum yer ve Almanya ise şu an kendimi bulduğum yer. Bundan önce müzikal yolculuğumu 11 sene İtalya’da sürdürmüştüm. O zaman da Mardin’den İtalya’ya deniyordu. Belki bir zaman sonra bu son tekrar değişecek ama başlangıç hep ebedi kalacak: Yani doğduğum yer Derik.
Sanat ile uğraşan bir çok sanatkarın adeta bir gezginci oldukları söylenir. Çünkü; ülke ülke, şehir şehir sanatını icra edebilmek için bir uçtan diğer bir uca seyahat eder. Gerçekten yorucu, zahmetli bir yolculuktur bu. İçinizde büyük bir aşk ve tutku varsa yaptığınız sanata karşı ancak bu şekilde bir hayat sizi tatmin edebilir, mutlu edebilir. Hayatını sadece sanatına adayan sanatçılar vardır dünyada. Aileden,
arkadaşlarından, doğduğu topraklardan uzak tek başına bir yaşam biçimi.
Müziğe halk müziği ile 14 yaşında Bismil’de başladım. Daha sonra Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümünde devam ettim. Ankara’da Gazi Üniversitesi Müzik Bölümüne girdim ve şan ana sanat dalından mezun oldum. İtalya’ya gidişim tamamıyla tesadüf oldu. Hayatta tesadüfler çok önemlidir. Bir İtalyan opera menajerinin yeni sesler keşfetmek üzere geldiği Ankara’da sesimi dinleyip beğenmesi İtalya yolculuğumun başlamasına sebep oldu. İtalya’da opera eğitimimi Accademia D’arte Lirica’da daha sonra Perugia Devlet Konservatuvarında sürdürdüm.