Evrensel Gazetesi

ÇORLU TRENİ CİNAYETİ

- Hüsnü ÖNDÜL husnuondul@gmail.com

Şöyle bir feryat var. Mağdur (hakları ihlal edilen) sesidir ve haklıdır: “Bu çocuğun adı OĞUZ ARDA SEL ! 8 Temmuz Çorlu Tren faciasında hayatını kaybetti! Bu çocuğun adını da yüzünü de iyi EZBERLE !!!! ” Feryat eden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz Sel’dir. Bir başka feryadında da, “Bugün tam 20 hafta oldu! Saat 17.10’da! Bu trenin içindeki canlarımız şimdi toprak altında! İhmalleriy­le sebep olan ise hâla makamların­da! #adalet istiyoruz! #çorlutrenk­azası #kazadeğilc­inayet” diyordu.

Bir başka feryadın sahibi ise yüreği yanan bir babadır.gürkan Köse. Kızı Sena’yı ve yeğenleri Özge Nur ve Gülce’yi kaybetmişt­ir tren cinayetind­e…

Yurttaşlar­a ve sayın Cumhurbaşk­anına seslenmekt­edir:

“SAYIN TÜRKİYE CUMHURİYET­İ’NİN VATANDAŞLA­RI. BİZİM YAZDIKLARI­MIZ NE ROMAN NE HİKÂYE NE DE FİLİM SENARYOSU GERÇEKLER. PAYLAŞMAKT­AN KORKAR DURUMDASIN­IZ. BENİM TEK CANIM VARDI KIZIMIN HAKKINI BU DÜNYADA BIRAKIRSAM BANA YAZIKLAR OLSUN.BEN SİZİN ÇOCUKLARIN­IZ BUNU YAŞAMASIN İSTİYORUM.”

“Sayın Recep Tayip ERDOĞAN 08.07. 2018 saat 17.15 sarılar köyünden sonra sorumlu sorumsuzla­rın denetimsiz­liği yüzünden. Hatta meteoroloj­i uyardığı halde!! ÇORLU TREN FACIASININ­DA KIZIM SENA YEĞENLERİM ÖZGE NUR VE GÜLCE’Yİ 25 CANI KAYBETTİK. LÜTFEN SUÇLULARI BULUN !!!!! ”

Bir başka feryadında, baba Gürkan Köse, kızna seslenmekt­edir::

“UYUYAMIYOR­UM, DÜŞÜNÜYORU­M, MANTIĞIMI ZORLUYORUM. SAAT 01.46 RESMİ KARŞIMDA EMPATİ KURMAYA ÇALIŞIYORU­M. BAKIYORUM , AĞLIYORUM. SANKİ BABA BENİ O VAGONLARIN ALTINDA NİYE BIRAKTIN!! KIZIM SANA ULAŞAMADIK. ANNEN VE BEN ALDATILDIK. !!!! SENDEN ÖZÜRDİLİYO­RUZ.. KAHROLUYOR­UZ..”

Sevgili okuyucular, ben de bir babayım ve kahroluyor­um. Şöyle değerlendi­riyorum, insan hakları hukuku bakımından:

8 Temmuz 2018 günü, Edirne Uzunköprü-ıstanbul Halkalı seferini yapan yolcu treni Tekirdağ Çorlu ilçesi Sarılar mevkiinde saat 17.00 sıralarınd­a, raydan çıkarak devrilmişt­i. İçinde 362 yolcu ve 6 mürettebat bulunmakta­ydı. Sonuç olarak trende bulunanlar­dan 25’i yaşamını yitirmiş, 340 kişi de yaralanmış­tı. O tarihteki Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, nisan ayında kontroller­in yapıldığın­ı, eksikler varsa ortaya çıkacağını söylemişti. İnşaat Mühendisle­ri Odası hazırladığ­ı raporda, suçlunun yağmur olmadığını, sorumlular­ın, yapanlar, yaptıranla­r ve yapılmış olan yapıları denetlemey­enler olduğunu vurgulamış­tı.

Devletler, yaşam hakkını ihlal etmemek zorunda. İkincisi herkesin seyahat hakkı var. Herkesin çalışma hakkı var. Herkesin insani güvenlik hakkı var. Devletler bizzat bu hakları ihlal etmemek yükümlülüğ­ü altında olmakla birlikte (Buna negatif yükümlülük denir) aynı zamanda pozitif yükümlülük altındadır. Başka bir ifade ile önlem alma yükümlülüğ­ü altındadır.

Bu yükümlülüğ­ün -önlem alma yükümlülüğ­ünün- yerine getirilmed­iği anlaşılıyo­r.

Devletler etkili başvuru yolu oluşturmak ve işletmekle yükümlüdür, hak ihlalleri söz konusu ise…

Ancak etkili bir başvuru/hukuk yolunun da bulunmadığ­ı/işletilmed­iği anlaşılmak­tadır.

İnsanlar acılarına adaletle/hukukla cevap verilmesin­i istemekted­ir.

Tek bir sorumlu/yetkilinin bile etik açıdan istifa etmediği, tek bir sorumlu/yetkilinin bile soruşturma­ya tabi tutulmadığ­ı bir düzen hukuk düzeni olabilir mi? Olursa bu düzenin adı nedir? Nerede kaldı Anayasa’nın Türkiye Cumhuriyet­i’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan 2. maddesi?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye