Viyadük inşaatları işçiye mezar oluyor
İŞ cinayetlerinin yaşandığı alanlardan biri de viyadükler. İzmir ve İstanbul’da 2014 ve 2015 yılında meydana gelen iş cinayetlerinde 7 işçi yaşamını yitirmişti. Her iki olayda da ihmaller tespit edilmişti.
İzmir’in Menemen ilçesinde Gazi Mahallesi yakınındaki İzmir-çanakkale Otoyolu projesinin İzmir-çandarlı etabı viyadük inşaatında, beton dökülürken, 4 Ağustos 2015 tarihinde, çelik konstrüksiyon iskele yıkılmıştı. İskelenin çökmesiyle birlikte, viyadük üzerinde bulunan 4 işçi, 21 metre yükseklikten düşüp, yaklaşık 150 ton harcın ve demirin altında kalmıştı. Özel kimyasallar kullanıldığı için kısa sürede donan beton ve demir yığınının altında kalan pompa operatörü İbrahim Yurt (43) ile işçiler; Mehmet Reşit Işık (40), Hakan Bilmez (22) ile Sefer Aslan (22) yaşamını yitirmişti.
Olaydan hemen sonra tutuklanan, yaklaşık 1 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen şantiye şefi Aykan K. hakkında ‘Birden fazla kişinin taksirle ölümüne neden olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Ayhan K’nin Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada yargılanması sürerken, itirazlar üzerine mahkeme, iş cinayetiyle ilgili savcılık incelemesinden sonra yeni bilirkişi heyeti oluşturup inceleme yapılmasını istemişti. Bilirkişi heyeti hazırladığı raporda, iskelenin payandalarının eksik ve dayanıksız imal edilmesinden dolayı ağırlığa dayanamayıp çöktüğünü, kazanın bu yüzden meydana geldiğini tespit etmişti. Bilirkişi raporunda, taahhütlere aykırı imalat yaptığı öne sürülen firmanın asli kusurlu, sanık şantiye şefi Aykan K’nin ise tali kusurlu olduğu belirtilmişti.
2014’TE 3 İŞÇİ CAN VERMİŞTİ
5 NİSAN 2014’te ise Beykoz’da 3. boğaz köprüsünün Çavuşbaşı Viyadüğü inşaatında beton dökme çalışmaları sırasında göçük meydana gelmiş, 3 işçi 25 metreden yere düşerek can vermişti. Ölümlerle ilgili hazırlanan bilirkişi raporu işçilerin nasıl göz göre göre ölüme gönderildiğini ortaya koymuştu. Bilirkişi heyeti olay ile ilgili 3. köprüyü inşa eden ICA İçtaş-astaldi’nin Proje Koordinatörü Mustafa Cılız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İş Teftiş Kurulu Başkanı ve taşeron firma sahipleri kusurlu görülen isimler olarak sıralamıştı.
Rapora göre, iskele gerekli şartları taşımıyordu. Çelik iskelenin ayakları yere sabitlenmedi. Montajı da teknik şartlara uygun yapılmadı. İskele gelişigüzel ve denetimsiz bir şekilde duvara sabitlendi. İskele, Ongun Yapı tarafından URTİM İnşaat’tan satın alınmıştı. Kazadan bir gün önce URTİM Çalışanı Ramazan Kurtoğlu’nun, Ongun Yapı’nın İnşaat Şefi Özgür Vatan’a gönderdiği e-posta mesajı da rapora girdi. Mesajda Kurtoğlu, “İskele kurulum kontrolü tarafımdan yapılmıştır. Beton dökümü için bir problem görülmemiştir” diyor. Raporda ölen işçilerde emniyet kemerinin bulunmadığına işaret edilerek “İşçilerde yaşam halatları olsaydı, iskele çökse dahi işçiler askıda kalacakları için zemine düşmezlerdi” denildi.
Rapora göre, ÇSGB müfettişleri asıl işveren Ica-ıçtaş-astaldi’yi 20 Aralık 2013’de denetledi. Müfettişler raporlarında ‘İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir sorun yok’ yönünde rapor düzenledi. Oysa raporun hazırlandığı süreçte şirketin sağlık güvenlik planı bulunmuyordu. Yine, aynı sahada çalışan şirketlerden Ertanlar denetlendi. Bu şirketin iskele kurulumunda ciddi eksiklikler bulundu ve idari para cezası uygulandı. Kazanın yaşandığı Ongun Yapı ise denetlenmedi. Raporda bu durumun Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğuna işaret edilerek, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı da sorumlu görüldü.
Raporda, dikkat çekici bir noktaya da değinildi. 3. köprünün temel atma töreni dönemin başbakan ve cumhurbaşkanları Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül katılımı ile 29 Mayıs 2013 günü yapıldı. Rapora göre, işe başlanmadan önce sağlık güvenlik planının hazırlanması gerekirdi. Ancak bu plan temel atma töreninden yaklaşık 10 ay sonra hazırlandı. Raporda, “Söz konusu plan başlangıçta hazırlansaydı yüksekten düşme riski öngörülebilirdi. İskele devrilmiş olsa bile çalışanlar emniyet kemerleri ile çalıştıkları ve yaşam halatına bağlı oldukları için zemine düşmezlerdi” vurgusu yapıldı. Raporda bu planın hazırlama sorumluluğunun Proje Koordinatörü Mustafa Cılız’da olduğuna işaret edildi.
Soruşturma dosyasına şüpheli ve tanık ifadeleri de girdi. Ongun Yapı çalışanı Jeoloji Mühendisi Anıl Gemici, olaydan 20 dakika kadar önce şantiyeden ayrıldığını ifade ederek, kazadan bir kaç saat önce Şantiye Şefi Özgür Vatan’a gelen telefonu anlattı. Gemici, Kavacık Polis Merkezinde alınan ifadesinde “Saat 18.30 ile 20.30 saatleri arasında Özgür Vatan’ın telefonu çaldı. Telefonda ‘Betonu niye yavaş döküyorsunuz; niye bitmedi. Bir an önce bitirin’ diyorlardı” şeklinde konuştu. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)