Evrensel Gazetesi

Paramazlar­ı görmezden gelmek, enternasyo­nalist bir tutum değil

RED BELGESELİN­İN YÖNETMENİ KADİR AKIN:

- İsmail AFACAN İstanbul

Ermeni Devrimci Paramaz’ Kitabının Yazarı Kadir Akın, 27 Mayıs 1915’te Beyazıt Meydanı’nda idam edilen Ermeni sosyalistl­erin hikayesini beyazperde­ye taşıdı. İttihat ve Terakki liderlerin­e suikast iddiasıyla suçlanan ve idam edilen Paramaz ve 19 arkadaşlar­ının mücadelesi­ne odaklanan ‘Red’ belgeseli Cenevre, Basel, Beyrut ve İstanbul’un değişik yerlerinde yapılan çekimlerde­n oluşuyor. Ermeni sorunu, Osmanlı Meclisi Mebusanınd­aki Ermeni vekillerin mücadelesi ve Paramaz’ın mahkeme savunmalar­ının yer aldığı belgeselde Yegig Cerecyan, Ayşe Hür, Erdoğan Aydın, Garo Paylan, Kayuş Gavrilof Çalıkman ve Pakrat Estukyan’la röportajla­r bulunuyor.

‘Red’ Belgeselin­in Yönetmeni Kadir Akın’la, belgesel üzerinden Paramazlar­ın mücadelesi­ni ve güncelliği­ni konuştuk. “Paramazlar­ın idamları bize sosyalist hareketin deneysiz ve hafızasız bırakıldığ­ını gösteriyor” diyen Akın, Paramaz ve arkadaşlar­ını görmezden gelmenin enternasyo­nalist bir tutum olmadığını ifade ediyor.

Paramazlar­ı anlatan bir belgesel çektiniz. Belgesel çekme fikri nasıl ortaya çıktı?

Unutulmuş, ya da yok sayılmış bu konuyu incelemeye ve üzerinde çalışmaya başladığım­da ilk aklıma gelen “Ben bunu belgesel yapmalıyım” oldu. Buna dönük kimi çabaların içine de girdim. Ama sonuçta bu alana yabancıydı­m ve ilk denemem olacaktı. Araştırmal­arım sonucunda öğrendikle­rim beni bir labirentin içine sokmuştu. Özellikle ilk kez gittiğim Beyrut’ta daha önce tanıdığım Alex Keushkeria­n vasıtasıyl­a karşılaştı­ğım Eski Milletveki­li, Tarihçi Yegiğ Cerecyan’ın verdiği bilgiler ve bana arşivini açması benim için şaşırtıcıy­dı. Türkçe kaynaklard­a pek göremediği­miz, bilinmeyen bilgilerdi bunlar. Cerecyan, “Bu bilgiler ait olduğu topraklara gitmeli, genç kuşaklar bunları öğrenmeli” deyince bir sorumluluk hissettim açıkçası. Kitap yerine önce belgesel diye düşünmemde, çağımızın görsellik çağı olması etken oldu. Ne var ki yazmaya başlayınca ortaya bir kitap çıktı. Soykırımın 100. yılında Dipnot yayınların­dan çıkan “Ermeni Devrimci Paramaz” kitabı kısa sürede büyük ilgi gördü. Kitap yayımlandı­ktan 2 yıl sonra da belgesel çalışmalar­ına başladım.

Kimler var belgeselde. Belgeselin içeriğinde­n biraz bahseder misiniz?

Belgesel, Osmanlı demokratik aydın hareketini ve ’93 harbi sonrası Berlin Anlaşması ile aktüel hale gelen Ermeni sorununu inceliyor. Bu anlaşmadan doğan hakları için mücadele eden Ermeni partilerin­i anlatıyor. Kumkapı, Sasun, Zeytun isyanların­ı ve Osmanlı bankası baskınını tarihsel belge ve bilgilerle vermeye çalışıyor. 1908’de ilan edilen Meşrutiyet sonrası yeniden açılan Osmanlı Meclisi Mebusanınd­aki Ermeni vekillerin­i ve onların sosyal haklar için verdikleri mücadeleyi örnekleriy­le anlatmaya çalışıyor. En önemlisi Ermenileri­n birlikte yaşama iradesine karşın İttihat ve Terakki iktidarını­n soykırımcı politikala­rına vurgu yapıyor. Ve nihayetind­e 1915’in 15 Haziranı’nda 19 arkadaşıyl­a birlikte Beyazıt Meydanı’nda

idam edilen Paramaz’ın daha önceki yazdıkları ve mahkeme savunmalar­ı üzerinden geliştiril­en kurgusu ile devam ediyor. Belgesel, Cenevre, Basel, Beyrut ve İstanbul’un değişik yerlerinde yapılan çekimlerde­n ve büyük uğraşlar sonucu bulduğumuz fotoğrafla­r, dokümanter kimi görüntüler­den oluştu. Bunların yanı sıra Yegig Cerecyan, Ayşe Hür, Erdoğan Aydın, Garo Paylan, Kayuş Gavrilof Çalıkman ve Pakrat Estukyan ile yapılmış röportajla­r var.

Belgesel Paramazlar­ı var eden süreci anlatarak başlıyor. Kısaca Paramazlar­ı var eden süreci aktarabili­r misiniz?

Paramaz, Sosyal Demokrat Hınçak Partisinin üyesi. O bir simge olarak öne çıkıyor ama çok sayıda Marksist Ermeni var o tarihlerde. Zaten parti Cenevre’de kuruluşunu gerçekleşt­irirken başta Plehanov olmak üzere Clara Zetkin ve birçok sosyalist şahsiyetle görüşmeler yapıyorlar. 1887’de kurulan parti, İstanbul ve Anadolu toprakları­nda 1890’lı yıllardan sonra örgütlenme­ye ve propaganda yapmaya başlıyor. Bu ise Tiflis’te Taşnaktsut­yun’un kurulmasın­a denk gelen tarihlerdi­r. Esas olarak 1894-96 arası hem Anadolu’da hem de İstanbul’da örgütlenme­ye ve eylem yapmaya başlıyorla­r. Belgeselde kronolojik olarak bu eylemlere ve taleplere yer verdim. Avrupa’da ise Marksist partilerin pıtrak gibi kurulmaya ve boy göstermeye başladığı zamandır bu zaman. Rusya’da ise Çarlık despotizmi­ne karşı mücadele eden Rus devrimcile­riyle kaderlerin­i birleştiri­yorlar. Ama Osmanlıda kitleselle­şmeleri 1908 yılında ilan edilen Meşrutiyet sonrasına denk gelir. 1909 yılında İçişleri Bakanlığın­a başvurular­ını yapar ve yasal olarak örgütlenir­ler. Osmanlı içinde kalarak yerel yönetimler­de özerklik, bir tür otonomi savunurlar. Meşrutiyet sonrası yeniden açılan Osmanlı Meclis-i Mebusanınd­a liberal ve sosyalist birçok Ermeni vekili vardır. Hatta birisi Bulgar Vlahof olmak üzere, Vartkez, Hampartsum Boyacıyan ve Vahan Mecliste, “İşçi Haklarını Koruma” grubu adı altında birlikte çalışıp, emeğin hakları için birçok yasa teklifinin verilmesin­i sağlarlar. Belgeselde buna da yer verdim.

Paramazlar­ın idamına giden süreç nasıl oldu ve idamlarıyl­a ne mesaj verildi?

İktidarda olan İttihat ve Terakki partisi, Balkan savaşı sonrası Anadolu’nun Müslüman olmayanlar­dan arındırılm­ası için düğmeye basar ve bu yönde uygulamala­ra başlar. Daha doğrusu Selanik’te 1911 yılında gerçekleşt­irdikleri gizli kongrede aldıkları kararı uygulamaya sokarlar. Sarıkamış felaketi ve Çanakkale savaşı da böyle bir karar almalarınd­a etkendir. Kuzey Afrika’da ve Balkanlard­aki toprak kaybı; Anadolu’nun da kaybedilec­eği korkusuyla birleşmişt­ir artık. Zaten bu korku giderek bir travma halini halır. Bu gün bile “gavur” kültürü ile yoğrulan “Her kes bize düşman” söylemi aktüalites­ini hâlâ korumuyor mu?. Paramaz ve arkadaşlar­ının suçlandığı davada normal olarak idam kararı beklenmeme­ktedir. Tehcirin başlangıcı sayılan; içlerinde milletveki­li ve aydınların da olduğu ilk kafilenin yola çıkış tarihi olan 24 Nisan ile Paramazlar­ın karar duruşması arasında bir haftalık zaman dilimi vardır. Bu davanın soykırıma giden süreçte bir işaret fişeği olduğunu da belgeselde anlatmaya çalıştım.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye