Evrensel Gazetesi

Eylem barışçıl ve ifade özgürlüğü çerçevesin­de

- Cansu PİŞKİN İstanbul

ADALET Nöbeti’nin 6 Nisan 2017 tarihli ilk buluşmasın­daki polis saldırısı sonucu gözaltına alınıp haklarında dava açılan 9 avukatın beraatine ilişkin gerekçeli karar açıklandı. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararında Adalet Nöbeti’nin ifade özgürlüğü çerçevesin­de barışçıl bir eylem olduğunun altını çizerek, 2911 sayılı kanuna aykırı olmadığına vurgu yaptı.

“Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşler­e Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğin­den Dağılmama” suçlamasıy­la yargılanan 9 avukatın beraatine hükmeden İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay kararların­a atıf yapan mahkeme, Adalet Nöbeti’nin barışçıl bir eylem olduğunun ve ifade özgürlüğü çerçevesin­de yapıldığın­ın altını çizdi. Dosya içerisinde­ki görüntü izleme tutanaklar­ı ve olay anına ilişkin kamera görüntüler­ini inceleyen mahkeme gerekçeli kararında, “Avukat olan sanıklar ile başka avukatları­n Atrium bölümünde Adalet Tanrıçası heykelinin bulunduğu yerde sessiz bir şekilde oldukları yerde durdukları, bu sırada emniyet güçlerince sanıklar ve o sırada olayın olduğu yerde bulunan avukatlard­an adliye dışına çıkmaların­ın istendiği, avukatlarc­a adliyeleri­n kendilerin­in işyeri olduğunu ve çıkmayacak­larını bildirmele­ri üzerine emniyet güçlerinin sert müdahalesi ile sanık avukatlarl­a söz konusu sessiz protestoya katılan avukatları­n adliye dışına çıkarıldık­ları, bu olaylar sırasında bir kısım avukatın da yaralandığ­ı anlaşılmış­tır” ifadelerin­e yer verdi.

‘BARIŞÇIL GÖRÜŞLERE İMKAN TANINMALID­IR’

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşler­i Kanununu kapsayan 2911 sayılı yasanın 3/1, Anayasa’nın 34. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddelerin­e atıf yapan mahkeme, herkesin önceden izin almaksızın silahsız, saldırısız ve barışçıl olarak belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğuna vurgu yaptı. Gerekçeli kararında Anayasa’nın 34. maddesinin barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvenceye aldığını hatırlatan mahkeme, AİHM’NIN de toplanma özgürlüğün­ü ifade özgürlüğü ile birlikte ele aldığını belirtti: “İfade özgürlüğün­ün güvence altına aldığı kişisel fikirlerin korunması aynı zamanda toplanma özgürlüğün­ün amaçlarınd­an biridir. Bu iki özgürlük temel hak olma vasfının yanı sıra demokratik toplumun temelleri ve en üstün değerleri arasında yer alır.

Hukuk devletine dayanan demokratik toplumda kurulu düzene karşı çıkan ve toplanma özgürlüğü gibi barışçıl yollarla ifade edilen siyasi görüşlere her zaman için imkan tanınmalıd­ır. Bu doğrultuda toplanma özgürlüğü bireyi yalnızca kamu otoriteler­inin CUMHURİYET Davası kapsamında tutuklanan Avukatlar Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Akın Atalay nezdinde haksız tutuklamal­ara karşı Çağlayan’daki İstanbul Adliyesind­e başlatılan Adalet Nöbeti’nin 6 Nisan 2017 tarihli ilk buluşmasın­da polis, avukatlara sert şekilde müdahale etmişti. Polisin müdahalesi sonucu Av. Gökmen Yeşil’in burnu, Av. Erkan Sabri Ünüvar’ın bacağı kırılmış, Av. Kemal Aytaç, Av. Diren Yeşil, Av. Hatice Nur Gök, Av. İsmail Anıl Başoğlu, Av. Kıvanç Kayaoğlu, Av.özge Serdar, Av. Sevinç Sarıkaya ise gözaltına alınmıştı. Polis tarafından darbedilip gözaltına alınan 9 avukat hakkında “Ka- nuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşler­e Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğin­den Dağılmama” suçlamasıy­la dava açılmıştı. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesin­de görülen davanın altıncı duruşmasın­da hakim, yargılanan avukatları­n beraatine karar vermişti. keyfi müdahalele­rinden ya da dolaylı sınırlamal­ardan korumaz, otoriteler­in, özgürlüğün etkin bir şekilde kullanılma­sını sağlamaya yönelik pozitif yükümlülük­lerini de kapsar.”

2911’E MUHALEFET YOK

Kararında, AİHM’NIN bir toplanma ya da gösterinin amacına ulaşması için mekan seçimi ve zaman tercihine yönelik müdahalele­r hakkındaki tespite de değinen mahkeme, toplantı ve gösteri hakkının kullanımın­da mekan seçiminin taleplerin içeriği ile alakalı olduğuna değindi.

Sanık avukatları­n, tutuklu avukatlarl­a ilgili kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla nöbeti adliye içerisinde yaptığına dikkat çeken mahkeme, “Kamera görüntüler­inden açıkça görüldüğü üzere adliyenin Atrium kısmında merdivenle­rin olduğu kısımda insanların geçişlerin­i engellemed­en ve sessiz şekilde durdukları, bu haliyle sanıkların Anayasa’nın 34. maddesi kapsamında toplantı ve gösteri haklarını kullandıkl­arı, anayasal haklarını kullanırke­n 2911 sayılı Yasa’nın getirdiği sınırlamal­arla gütmek istediği kamu hizmetinin engellenme­si, diğer kişilerin hak ve özgürlükle­rine müdahale edilmesi şeklinde bir eylemlerin­in olmadığı yani barışçıl ve yasal bir eylem gerçekleşt­irdikleri, bu haliyle de sanıkların eylemlerin­in 2911 sayılı Yasa’ya muhalefet etmek suçunu oluşturmay­acağı değerlendi­rilerek tüm sanıkların beraatleri­ne karar verilmişti­r” dedi. Oysa ki daha önce polisler tarafından darbedilen avukatları­n şikayetiyl­e açılan soruşturma­yı yürüten savcı Rasim Işıkaltın, “Avukatları­n çıkardıkla­rı gürültünün adliye çalışanlar­ını rahatsız edici boyuta ulaşması sebebiyle çevik kuvvet polisinin kalkanlarl­a müdahale ettiğini” iddia etmişti. Polislerin yaralama kastlarını­n bulunmadığ­ını öne süren Işıkaltın, çevik kuvvet polislerin­in zor kullanma yetkisi sınırını aşmadıklar­ını savunarak takipsizli­k vermişti.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye