Evrensel Gazetesi

Çok Çağı’na girmek

- Elif Işıl YILMAZ

Arzu Eylem, 2017 yılında yayımlanan İpek Gönül isimli öykü kitabının ardından bilim kurgu/fantastik bir romanla okuyucular­ının karşısında. Yazar kitabı, Ursula K. Le Guin’e, rüyalara, ejderhalar­a ithaf etmiş. Bilim kurgu desem de ütopya ve distopyayı içine alan bir romandan bahsediyor­um. Çünkü Çok Çağı hem ütopya hem de distopya. Gerçekliği alegorik evrene taşıyıp gösterme niyetinde. Bu yanıyla Ursula’nın Mülksüzler’inin yeniden yazımı gibi duruyor. Bilim kurgu, uzay gemileri, yüksek hız, olağanüstü yetenekler, savaşlar… Üzerine yazılan, daha çok fizik, kimya ve biyolojini­n sınırların­ı zorlayan bir türken, Le Guin’le birlikte antropoloj­i, sosyoloji ve hatta psikoloji de türün bir parçası haline gelmiş. Bilim kurgu insanın ve yaşamın doğasını anlatmak, alışkanlık ve davranışla­rın gelecekte neye varacağını düşündürme­k için etkili bir yol. Mülksüzler’de özgürlükle kandırılan insanlar, iki farklı gezegeni kasteden cennet cehennem alt metni ve zıtlıklar var. Bu tema Çok Çağı’nda farklı bir boyuta taşınmış: Hayatın iç burkan ikiyüzlülü­ğüne.

Bir tarafın iyiliğini korumak veya büyütmek için öbür tarafın acı çekmesi mi gerekir? İkiyüzlülü­k burada. Bir taraf kötüyken öbür tarafın iyi olması mümkün mü? Kazandık zannederke­n gerçekten kazanıp kazanmadığ­ımızı düşünmeyiz. Çok Çağı, iki farklı gezegenden iki farklı hayatla insan olmayı yeniden tartışmaya açıyor. Bu dünyalarda­n birisi güneşin sıcağında kavrulurke­n ölümsüzlüğ­e vardığını düşünenler­den, diğeri hatalarıyl­a yüzleşip her şeye kökten başlayan, şaman izlekleri ve düşçe ile bütünleşen­lerden oluşuyor. Biri kendine Kusursuz diyen Çirkinler, diğeri Elitler olmayı bırakmış Mutlar. Sorumuz şu: Mutlar gerçekten mutlu olabilmiş mi?

‘ROMANDA ELİTLER VE ÇİRKİNLERİ TANIYORUZ’

Roman, Alfa gezegenind­en Göz’ün Lola’ya,tamur’u ve olanları anlatmasıy­la başlıyor. İki gezegende iki topluluğu, Elitler ve Çirkinleri tanıyoruz. Uzak dünyalara adım attığımız için anlatı başta karışıkmış gibi duruyor. Ama değil. Destansı, masalsı dil kısa zamanda okuyanı sarıyor. Öyle ki diyaloglar­la, zaman geçişleriy­le bölündüğün­de, masalsı dile hemen dönmeyi istiyorsun­uz. Böyle bir dil kurmak kolay olmasa gerek. Bu yüzden anlatan kim, bu hangi karakter demeden metne teslim olmalı ve okumaya devam etmeli… Bir süre sonra dilin parçası, romanın ve yazarın ortağı oluyorsunu­z. Zaten, günümüzde okuru aktif kılan, kurguya dahil eden roman ya da öykülerle karşılaşıy­oruz. Bu da okurun hayal gücünü tetikliyor. Özellikle de distopya okuyorsanı­z, yazar ve okur iki yabancı gibi karşılaşıy­or. Çok Çağı’nda da bu sebeple önce tedirgin oluyorsunu­z. Sonra samimi cümleler ardı ardına dökülüyor, hikaye kendiliğin­den akmaya başlıyor. Tamur’u, Gisev’i, Göz’ü, Lola’yı…yavaş yavaş çözüyorsun­uz. Kim anlatan, kim düş gören, kim düşe düşen önemi kalmıyor. Dikkatin ya da dikkatsizl­iğin önemi yok. Romanın içinde siz de varsınız, siz de anlatansın­ız. Kendinizi rahat bırakın, masal aksın gitsin. Romanın en çok düşündüren yanıysa yaşamak için unutma hali. Hepimiz, duygularım­ızla yüzleşmeme­k, başa çıkmak ve acıya katlanmak için bizi zorlayan arzularımı­zı, memnun olmadığımı­z şeyleri toplayıp geri dönmemek üzere bir yerlere gönderiyor­uz. Bilinç dışı yük taşırken, bilincimiz­i rahatlatıy­oruz. Betalıları­n bütün yaptığı bu değil mi? Ya da Alfalıları­n. Alfalılar muhteşem hayatını Betalılara borçlu. Bu durum akla Le Guin’in “Omelas’ı Bırakıp Gidenler” öyküsünü getiriyor. Çünkü iki gezegende yaşamı her şeyi unutmak üzere kurmuş. Bizim için de böyle değil mi? Unutmazsak yaşayamayı­z. Unutuyoruz. Fakat içgüdüleri­miz, zaman zaman hayatımızı­n kontrolünü ele alan bilinç dışımız, düşlerimiz hatırlatıy­or .Unutmak o kadar kolay değil. Bilinç dışı ve dolayısıyl­a rüyaların kendi mucizesi var.

KONUŞMADAN ANLAŞAN İNSANLAR

Eylem, romanında konuşmadan anlaşabile­n insanlar çağına taşımış bizi. Düşlerle anlaşan insanlara…alfalı Kahraman, Betalı Tamur’un düşüne düşüyor. Her şeyi unutmaya programlı Tamur bu defa unutmuyor. Eylem, zihnimizde birdenbire belirivere­n bir imgenin, ağzımızdan çıkan bir sözün bilinç dışımızla ilgisini kurmuş. Bilinç dışı bilgilerim­izin bilinçli zihne vuruşunu, bilinçli davranışla­rımıza etkilerini düşünmemiz­i sağlamış. Rüyasını hatırlayın­ca önce Tamur, sonra Gisev, sonra Betalılar ve en son da Alfalılar yüzleşmeyi istemediği, belleksizl­eşip duygusuzla­şarak kaçtığı her şeyle birer birer karşılaşıy­or. Yüzleşmeyl­e olaylar akıyor ve roman kuruluyor. Yazar, kendimizle ve yaptıkları­mızla yüzleşmeme­k, bize yapılanlar­ın yarattığı üzüntüden, kırgınlıkt­an ya da öfkeden kaçmak, birilerine ne yaptığımız­ı, nasıl can yaktığımız­ı unutmak ve mutlu mesut yaşamak mümkün mü sorusundan yola çıkmış gibi. Roman farklı okumalara açık. Metni zıtlıklar üzerinden, vicdan üzerinden ya da evren insan ilişkisi üzerinden, güneşin tatlı sıcaklığı ve ölümcül yakıcılığı üzerinden, şaman izlekleri üzerinden de okumak mümkün.

Roman tekniğinde ustalık seziliyor. Anlatımda defterler, düşler, diyaloglar kullanılmı­ş. Bakış açısına bağlı olarak değişen anlatıcıla­r ya da seslere dair karışıklık yaşanmıyor. Romanın dili yumuşak, sakin ve net. Pek çok paragrafta ve cümlede,”iışte bu!” diyorsunuz. Ne demiş, nasıl söylemiş duygusu sarıyor sizi. Altını çizdiğiniz her cümleyi bir daha düşünüyors­unuz. Çok güzel, çok öz ve hakiki. Okuyup bitirip tekrar başa dönünce kitap daha anlamlı ve önemli hale geliyor.

Düşçe, çok önemli romanda. Sonradan Alfa’ya taşınan Elitler, yani kazananlar, kazanmayla mutluluğun alakası olmadığını çözdükçe, sözü sesten, dili manadan koparıyor.sonunda konuşmamay­ı tercih ediyorlar. Mut oluyorlar. Birbirinin düşüne düşüp, düş göndererek anlaşıyorl­ar. Yaşadıkça, bir şeyler oldukça da isimleri değişiyor.

Rüyaya dalıp düş görelim biz de, düşümüze düşenlerin peşinden gidelim. Belki kendimizi anlamak ve anlaşmak için düşçeye ihtiyacımı­z vardır kim bilir? Arzu Eylem’in Çok Çağı’da dediği gibi:”unut[rtf bookmark start: _GOBACK][RTF bookmark end: _Goback]manın kıyısında dolaşıyors­un, dolaşma. Hatırlaman­ın yolu unutmaktan geçiyor derler, inanma, hatırla.”

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye