‘ZAMMIN KOMİK KALACAĞI ORTADA’
BİK Genel Kurul toplantısını değerlendiren, kendisi de daha önce BİK Yönetim Kurulu Üyeliği yapmış olan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Türkiye’de medyanın kurtulması, basının ayakta kalması mümkün değil. Kağıt fiyatlarının yüzde 70, yüzde 80 arttığı, kalıp ve girdilerin arttığı, sigortadan elektriğe tüm payların arttığı bir dönemde böyle bir zammın çok komik kalacağı ortada”dedi.
‘EN AZ YÜDE ELLİ OLMALIYDI’
Türkiye’de basının öncelikle ekonomik anlamda çaresizliğe sürüklüyorlar ki yandaş ve iktidardan hortumla beslenen medya ayakta kalsında diğerleri yok olup gitsin. Amaçları Türkiyede basın ve ifade özgürlüğünü öldürmek. Komik bir rakam. Tatmin etmez. Türkiye’de dolar ve avronun artmasıyla birlikte dışa bağımlı olan kağıt, boya ve kalıbın arttığı yerde en az yüzde elli zam olmalıydı. Medya biraz soluk alsın. Diliyorum ve istiyorum ki Cumhurbaşkanı bunun üstüne çıkar. Bu benim dileğim ve isteğim. Biliyorum ki bu rakamın üstüne çıkmaz. Bu zam en az yüzde 50 olmalıydı” ifadelerini kullandı.
BİK’E ait Bayramoğlu tatil köyü ile ilgili de konuşan sertel şu değerlendirmede bulundu: “Madem o tesis kapatılacaktı niye yatırımlar yapıldı. Burası ne olacak. Trilyonlarca yatırım yapıldı. Madem bu tesisi kapatacaktınız niye yatırımlar yaptınız.”
‘BALIKESİR ADIMI SEVİNDİRİCİ’
Balıkesir’de kağıt fabrikasının hizmete girmesi yönündeki adımları olumlu bulduğunu belirten sertel şunları söyledi: “Balıkesir ilk adımdır sevindiricidir. Yerli ve milli olduğunu söyleyen iktidarın kağıtta dışa bağımlı olmasını eleştirdik. Attıkları adım doğrudur. Türkiye’de kağıt üretimine dair yatırımlarını çoğalması lazım dışa bağımlılığın azaltılması lazım. “
‘HALK HABER ALAMAZ DURUMA GETİRİLDİ’
CHP tarafından geçtiğimiz günlerde meclise sunulan ve AKP oyları ile reddedilen, kağıt krizi ile ilgili çözüm önerilerini hatırlatan Sertel şöyle konuştu: “Onlar hiç bir araştırma önergesini kabul etmiyorlar. Reddetiyorlar. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Medya da mücadelesini sürdürmeli siz Evrensel olarak sürdürüyorsunuz, bir kaç gazete daha sürdürüyor. Ama medya mücadele sürdürmezse anlamı yok. Medyanın çökertilmesi aslında sadece medyanın çökertilmesi değildir. Basın ve ifade özgürlüğünün çökertilmesidir. Halk haber alamaz duruma gelmiştir. Hükümetin bu konuyu cişddiye almadığını düşünüyorum daha da ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum.”