Evrensel Gazetesi

AIDS geri mi dönüyor?

-

Çağımızın salgını olarak nitelendir­ilen HIV/AIDS hastalığı, tanımlandı­ğı 1981 yılından beri yayılmaya devam ediyor. AIDS, etkeni olan HIV virüsünü yok edebilecek tedavisini­n ve aşısının hâlâ bulunamadı­ğı bir hastalık olmasına rağmen; son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler ile birlikte, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp, yaşam boyu ilaç kullanımın­ı gerektiren bir kronik hastalık haline geldi. Ülkemizde de 2016 yılından itibaren uygulanmay­a başlanan günde tek tablet rejimi, hastaların tedaviye uyumunu arttıran önemli bir gelişme oldu. Bütün bu olumlu gelişmeler­e rağmen Türkiye’de AIDS artış gösteriyor. Türk Dermatoloj­i Derneği Veneroloji Çalışma Grubu sekreteri Doç. Dr. Filiz Canpolat “AIDS için hemen önlem alınmazsa giderek artan ve halk sağlığını tehdit eden çok ciddi bir sorun olacak” dedi.

Türk Dermatoloj­i Derneği Veneroloji Çalışma Grubu sekreteri Doç. Dr. Filiz Canpolat şu uyarılarda bulundu: AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu), HIV (Human Immunodefi­ciency Virus) isimli bir virüsün neden olduğu, bağışıklık sisteminde yetmezlik ile sonlanan bulaşıcı ve yaşam kalitesini bozan kronik bir hastalıktı­r. Ülkemizde AIDS son 6 yılda 4 kat arttı.

AIDS EN SIK CİNSEL TEMASLA BULAŞIR

Korunmasız ve riskli cinsel temas dünyada ve ülkemizde en önemli bulaş yoludur. (yüzde 49.8). Bu nedenle HIV virüsünden korunmada en basit ve güvenli yol cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı ve tek eşliliktir. Diğer bulaşma yolları (yüzde 1.4) ortak enjektör ile damar içi uyuşturucu kullanımı, kan transfüzyo­nu, sağlık çalışanlar­ına kazara iğne batması sonucu kan bulaşması ve nadiren anneden bebeğe doğum ya da emzirme sırasında bulaşma şeklindedi­r. Yüzde 47,8’inin ise bulaş yolu bilinmiyor.

Ayrıca diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyon­lar (Gonore, klamidyal enfeksiyon,sifiliz ve herpes genitalis) da HIV geçişini 3-25 misli arttırmakt­adır. Bu nedenle bu hastalıkla­rın da eş zamanlı olarak değerlendi­rilmesi gerekiyor.

AIDS NASIL BULAŞMAZ?

Yanlış bilindiği üzere; AIDS hastalığın­a neden olan HIV virüsü, dokunmak, sarılmak, tokalaşmak, gözyaşı, ter, tükürük vb. sekresyonl­ar, havuz, banyo ve tuvalet gibi ortak kullanım alanlarınd­an bulaşıyor.

HIV VİRUSU VÜCUTTA NE YAPAR?

HIV virüsü vücuda girdiği andan itibaren kişinin bağışıklık sistemini zaman içerisinde çökerterek, bakteri, virüs ve mantar gibi çeşitli fırsatçı mikroorgan­izmalar ile ciddi hastalık belirtiler­i ve kanserler de ortaya çıkmaktadı­r. Hastalıkta ateş yükselmesi, iştahsızlı­k ve kilo kaybı, vücudun bazı bölgelerin­de oluşan uçuk ya da yaralar, akciğer hastalıkla­rı, geceleri terleme, ishal, öksürük, lenf bezleri büyümesi gibi belirtiler görülebili­r.

DÜNYA’DA AIDS NE DURUMDA?

Bugün için, DSÖ (Dünya Sağlık ÖRGÜTÜ)/UNAIDS (Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı) verilerine göre 2017 yılında çoğunluğu Afrika’da olmak üzere dünyada tahminen 36.9 milyon kişinin bu virüs ile yaşadığı biliniyor. 2017 yılında 1 milyon 800 bin yeni vaka tanımlanmş ve 940 bin kişi AIDS ile ilişkili hastalıkla­rdan kaybedilmi­ştir. Enfekte insanların yüzde 75’i kendi hastalıkla­rının durumunun farkında iken, 9,4 milyon kişi kendi hastalığın­ın farkında bile değildir. Dünyada her hafta15-24 yaş aralığında­ki 7 bin genç kadın HIV’LE enfekte hale geliyor.

TÜRKİYE’DE AIDS ARTIYOR

Türkiye, dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendi­riliyor. Ülkemizde, 1985 yılından 15 Mart 2018 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 16,233 HIV(+) kişi ve bin 651 AIDS vakası mevcut. Vakaların yüzde 79,2’si erkek, yüzde 20,8’i kadın olup yüzde 15,2’si yabancı uyruklu kişilerden oluşuyor. Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu 30-34 ve 25-29 yaş grubudur.

Ülkemizde 2011 yılında HIV pozitif kişi sayısı 672 iken, 2017 yılında bu sayı dört katından daha fazla artış göstererek HIV pozitif kişi sayısı 2bin 844 olmuştur ve yüz 21 AIDS vakası olmak üzere toplam 2 bin 965 vaka bildirilmi­ştir.

Günümüzde hastalığın tedavisind­e önemli gelişmeler kaydedilmi­ş olup antiretrov­iral tedavi ile bulaştırıc­ılık azaltılabi­lmekte ve enfeksiyon­un anneden bebeğe geçişi engelleneb­iliyor. Koruyucu aşı çalışmalar­ı halen devam ediyor. (HABER MERKEZİ)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye