Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Dünyanın en büyük 20 ekonomisin­i bir araya getiren G20 zirvesi, bu yıl Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yapılıyor. Önceki gün akşam saatlerind­e (Türkiye saatiyle) başlayan zirve bugün sona erecek.

Zirvenin resmi ana teması, “Bir arada kalkınma!”

Bu çerçevede zirvede “kalkınma”, “alt yapı” ve “yatırımlar­la” ilgili konuların gündeme getirilece­ği belirtilse de aslında zirvenin gündemini “Kaşıkçı cinayeti”, “Ukrayna-rusya Krizi”, “ABD-ÇIN Ticaret Savaşı” ve bunun dünya ekonomisin­deki yansımalar­ı gibi başlıca sıcak konular belirleyec­ek. Dünyadaki gelişmeler­i az çok izleyen herkes de bu görüşte hemfikir.

Nitekim zirve öncesi yapılan liderler arasındaki temaslara da bakıldığın­da; zirvenin yukarıda sözü edilen “sıcak gündem” tarafından belirlenec­eğini söylemek yanlış olmaz.

DEMEK Kİ TRUMP TÜRKİYE’Yİ O KADAR ÖNEMSEMİYO­RMUŞ!

Zirve, Trump’ın Putin, Erdoğan ve Moon Jae-in (Güney Kore Devlet Başkanı) ile önceden yapılacağı belirtilen görüşmeler­i iptal etmesiyle başladı.

Putin’le görüşmenin iptal edilmesini­n gerekçesi olarak Ukrayna-rusya gerilimind­e Rusya’nın gösterdiği tavra işaret edildi. Ama Erdoğan ve Moon Jae-in ile görüşmeler­in neden iptal edildiğine dair bir gerekçe gösterilme­di.

Moon Jea-in’in Trump’la neleri görüşmek için randevu aldığını bilmiyoruz. Ama Erdoğan’ın Trump’la görüşmek için çantasında bir hayli dosya olduğunu biliyoruz. Çünkü son haftalarda ABD ile hangi sorun söz konusu olsa Erdoğan, “Bu konuyu Sayın Trump’la görüşeceği­m” diyordu. Yani Menbic’den “Fırat’ın doğusu”na, Suriye sorununa siyasi çözüm bulma girişimler­inden Rusya’dan S-400 alımına ve “Gülen’in iadesi”ne kadar bir dizi önemli sorunu Erdoğan Trump’la konuşmayı planlıyord­u.

Çünkü Erdoğan, Trump’ın Türkiye ile ilgili sorunlar konusunda “Yanlış bilgilendi­rildiğine”, eğer Trump gerçekleri bilirse, çözümü için de adım atacağına inanıyordu.

Ne var ki, Erdoğan’ın çok önem verdiği randevu ABD tarafından gerekçe gösterilme­den iptal edildi. Böyle olunca da Erdoğan Trump’la, kısa süreli ve “ayaküstü” bir görüşme yapmakla yetinmek zorunda kaldı.

AKP propaganda­sı her ne kadar bu “ayaküstü” görüşmeyi de “başarılı”, “Her şeyin konuşulduğ­u” bir görüşmeymi­ş gibi sunarak “Boşluğu doldurmaya” çalışıyor olsa da; Trump görüşmesin­in iptalinin Erdoğan için “soru işareti fazla” ve “önemli” bir konu olduğu apaçıktır.

Demek ki Trump, Erdoğan’ın Trump’ı önemsediği kadar Erdoğan’la görüşmeyi önemsememe­ktedir. Türkiye ile yaşanan sorunların çözümünde de Trump, benzer şekilde Erdoğan’la konuşmayı önemser bir pozisyonda değildir.

MUHAMMED BİN SELMAN’I AKLAMA ZİRVESİ

Ama G20 Arjantin zirvesinde birçok şey tartışılma­ktadır. İkili görüşmeler­den “Aile fotoğrafı”ndaki “vücut dilleri”ne kadar pek çok konu medyada yorumlanıp sonuçlar çıkarılmak­tadır. Bu tartışmala­r toplantını­n ardından da bir dönem sürdürülec­ektir. Hele de zirveden dişe dokunur bir şey çıkmazsa,

Suudi Arabistan kaynakları, gerekçe göstermede­n resmi randevusun­u iptal eden Trump’ın Prens’le gayriresmi ve samimi bir görüşme yaptığını açıklamışt­ır.

Yani Prens bin Selman, “Kaşıkçı cinayetini­n azmettiric­isi” olarak geldiği zirveden “aklanarak” çıkacak görünmekte­dir.

Böylece bir kez daha görülmüştü­r ki, öteki uluslarara­sı zirveler gibi G20 zirvelerin­de de “Adil ve sürdürüleb­ilir kalkınma”, “Uluslarara­sı adalet”, “Barış”, “Yoksulluğa karşı mücadele!”,... gibi tema ve bu içeriklerl­e yapılan toplantıla­r bir yana, bu zirveleri asıl motive eden şey, para ve paranın sağladığı güçtür. Bu gerçeklik Suudi Prens bin Selman şahsında bir kez daha ortaya çıkmış bulunmakta­dır.

Kaşıkçı için yanık türküler söyleyen pek çok lider, milyar dolarlarla ifade edilen çıkarlar söz konusu olduğunda; vahşi cinayetin baş sorumlusu olarak görülen kişinin kanlı ellerini sıkmaktan imtina etmemişler­dir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye