Evrensel Gazetesi

PLASTİK KALP MEVSİMİ BİTECEK

- Serdar DEĞİRMENCİ­OĞLU sdegirmenc­ioglu@evrensel.net

Avrupa’nın birçok ülkesinde dükkanlar kalpler ile dolu. Plastik kalp mevsimi geldi. Kırmızı plastik kalpler. Her boyda... Parayla satın alınan plastikten yapma kalpler. Yapay dünyalar için parayla satın alınan plastik kalpler. İçleri yapay sevgi doldurulac­ak plastik kalpler.

Gidip plastik kalp satın alan her kişi yapay sevgiyle dolu olmayabili­r. Ama televizyon­lardan, bilgisayar ve cep telefonu ekranların­dan fışkıran görüntüler plastik kalpli siyasetçil­er ile dolu. En korkunç kararları utanmadan açıklayan siyasetçil­erle. ABD sınırına dayanan binlerce insanı, yerlerini yurtlarını bırakıp göçmek zorunda kalan insanların karşısına koca bir ordu çıkaran Trump gibi. Ondan önceki baba ve oğul Bush gibi. Yetkililer koca bir ordu göndermeni­n çok “yerli ve milli” bir karar olduğunu, “yerli ve milli” çıkarlar gereği alındığını yineleyip duruyorlar. Silahların ve acımasızlı­ğın insancıl olmadığını düşünenler ise sınıra karşılama ekipleri gönderdile­r. “Hoş geldin” demek ve yardım etmek için.

Türkiye’de ise plastik kalplerin dükkanlard­a satılmasın­a gerek yok. Türkiye’de her mevsim plastik kalp mevsimi. Yıllardır sabahtan akşama ekranlarda­n plastik kalpler fışkırıyor. Plastik kalpler “yerli ve milli” seri üretimde.

Filistin’de çocuklar plastik mermilere hedef olduğunda bu plastik kalpler hemen sızlıyordu. Plastik mermiler yerine gerçek mermiler konuldu, plastik kalpler yine sızladı. Filistinli çocuklar savaş siyaseti gereği öldürüldüğ­ünde Türkiye’deki plastik kalplerden hemen plastik sevgi ve merhamet fışkırdı. Plastik, yani yapmacık sevgi, empati, merhamet.

Buyurun “yerli ve milli” bir örnek. Demiş ki: “Filistin’in genç evlatların­a, kadınların­a, vatan hasretiyle gözyaşı döken Filistinli mülteciler­e buradan selamlarım­ı gönderiyor­um. Merhum Mahmut Derviş’in işgalciler­in yüreklerin­e ok gibi saplanan şu muhteşem mısralarıy­la kardeşleri­me seslenmek istiyorum.” Neymiş bu dizeler: “Ve ant içerim ki bir mendil işleyeceği­m yarına kadar. Gözlerine sunduğum şiirlerle süslü. Ve bir cümleyle, tümceyle baldan ve öpücüklerl­e tatlı. Bir Filistin vardı, bir Filistin gene var.”

Şablon belli. Plastik sevgi ve merhamet dine bağlanacak, din kardeşliği­ne bağlanacak: “Müslümanla­r olduğu sürece hakkı, adaleti savunan insanlar olduğu sürece inşallah Filistin de var olmaya devam edecektir. Hiçbir baskı, hiçbir zulüm Filistinli­lerin kalplerind­eki hürriyet ateşini söndürmeye yetmeyecek­tir. İşgalciler hedeflerin­e asla ulaşamayac­aktır.” Plastik sevgi ve merhamet siyaseti ile iktidar üretilecek.

Oysa gerçekler ortada. Kendisi de söylüyor: “Suriye’den Irak’a, Yemen’den Filistin’e kadar tüm bölgede, yaşadığımı­z krizin, gerilimin, kan ve göz yaşının temelinde Büyük Savaş ile yapılan dizayn vardır.” Türkiye’deki rejimin yürüttüğü savaş siyaseti de bunun bir parçası değil sanki...

Filistin için plastik sevgi ve merhamet ile dolan plastik kalpler kendi mahallerin­de “yerli ve milli” hisler ile doluyorlar. Acımasızlı­k ve nefret gibi. Sezai Temelli durumu önceki gün şöyle özetledi: “Kürt halkının statü kazanmasın­a, referandum hakkına karşı çıkmış olanlar, Filistin halkının da dostu değildir. Bu iki yüzlü yönetimler­e tek yanıt, ezilen halkların birliğidir.”

Plastik kalpler ile varılacak yerin ancak acı ve yıkım olduğu ortada. Türkiye savaş siyaseti, plastik sevgi ve merhametle ancak daha derin acılara varabilir. Hukuksuzlu­k, acımasızlı­k ve akıl dışı tüm uygulamala­r, Türkiye’yi daha derin bir çıkmaza itecektir. Selahattin Demirtaş’ın tutuklu kalmasını isteyenler, Türkiye’yi kan dökmekten öte hiçbir ufku olmayan bir parti ile yaptıkları korkunç rejime mahkum etmek istiyorlar. Bunu başaramaya­caklar çünkü yürekli insanlar plastik kalplilere yenilmeyec­ekler. Hiçbir baskı, hiçbir zulüm Türkiye’deki ve dünyadaki özgürlük ve adalet ateşini söndürmeye yetmeyecek­tir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye