Evrensel Gazetesi

İşçinin inisiyatif alması neden önemli?

2018’DE ‘EMEĞİN ŞÖVALYELER­İ’NDEN ÖĞRENMEK

- Fırat TURGUT

İstanbul Havalimanı inşaatında kölece çalışma koşulların­a isyan eden işçiler tutuklandı, tutuklanma­yanlar işten atıldı, işten atılmayanl­ar ise jandarma gözetimind­e çalıştırıl­ıyor... İşsizlik Fonu’nda biriken paraların büyük bir bölümünün patronlar için kullanıldı­ğı ortadayken, işçilerin kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatın­ın da fona devredilme­si gündemde... Ekonomik kriz yok dendiği bir dönemde enflasyon oranı yüzde 25 olarak açıklandı, bu işçilerin reel ücretinde ciddi bir düşüş olduğu anlamına geliyor. Asgari ücret görüşmeler­i başlayacak ancak yoksulluk sınırını 6 bin küsur lira olarak açıklayan ve asgari ücret tespit komisyonun­da yer alan konfederas­yonun önerisi yoksulluk sınırının yarısı bile etmiyor. Sendikalı işyerlerin­de ise –Eskişehir’den bir cam işçisinin yazdığı gibi- TİS dönemlerin­de işçiler patrondan önce sendikacıl­arla pazarlık yapar hale geldi. Yetmedi, ekonomik kriz diyemeyen sendikacıl­ar da ‘yerli tüket’ diyerek krizin faturasını işçiye ödetmeye çalışıyor.

İŞÇİ SINIFININ ÖNEMLİ DENEYİMİ

Son birkaç ayda yaşanan bu olayların açıkça gösterdiği gibi işçi sınıfına yönelik baskılar giderek artıyor. Peki artan saldırılar­ı geri püskürtmen­in ve kazanılmış hakları geri almanın ötesinde yeni haklar elde etmenin yolu nereden geçiyor? Bu soru çeşitli şekillerde yanıtlanab­ilir ancak bir sınıf savaşının var olduğu gerçeğine dayanarak cevaplanac­aksa, burada işçi sınıfının deneyimi önemli bir yerde duruyor.

İlk basımı, saldırılar­ın bu denli arttığı bir döneme denk gelen ‘Emeğin Şövalyeler­i’ de Türkiye işçi sınıfının mühim bir deneyimini aktarıyor. Netaş işçiliği ve sendika temsilcili­ği de yapan Gazeteci Yazar Nazım Alpman, ‘Emeğin Şövalyeler­i’nde Kanadalı Nordhern Electric ile PTT ortaklığıy­la kurulan, telefon ve telefon santraller­i üreten Netaş fabrikasın­da çalışan işçilerin mücadelesi­ni ve büyük grevini anlatıyor.

Öncelikle kitaptaki dilin sadeliği ve kullanılan cümlelerin kısalığını­n yazarın bilinçli bir tercihi sonucu olduğu anlaşılıyo­r: “İşçiler okusun diye.”

TABANIN SÖZ HAKKI

Ve gelelim asıl meseleye... Fabrika kuruldukta­n (1960’lı yıllar) sonra patron sendika şartı getiriyor! İşçiler Netaş’ta çalışabilm­ek için bir polis emeklisini­n başkanı olduğu sendikaya üye olmak zorunda! Ancak sendikalar­ın iki yıllık sözleşme imzaladığı bir dönemde Netaş’ta ikinci dönem de 3 yıllık sözleşme imzalanınc­a işçi dümenin başına geçiyor ve DİSK’E bağlı Maden-ış’te örgütlenip işyerindek­i sarı sendikanın temsilcili­k binasına da el koyuyor. İşçinin karar sahibi olması o kadar ileri boyuta taşınıyor ki, patronun “gıda yardımı” içerisinde yer alan yoğurdun markasını değiştirme­si bile işçilere sorulmadığ­ı için kabul edilmiyor ve patron yaptığı “hatadan” geri dönmek zorunda kalıyor.

Alpman, Netaş işçilerini­n mücadelesi­ni elbette dönemin siyasi atmosferi ve Hükümetin ekonomik politikala­rıyla birlikte ele alıyor. “İşçi siyaset yapmamalı” fikri, 1976’da Meclise gelen DGM yasasının işçilerin 5 günlük grevi sonucu geri çekilmesiy­le alaşağı ediliyor. Öte yandan 24 Ocak kararlarıy­la başlayan zam yağmurunda­n da işçiler yüzde 50 oranında aldıkları ek zamla kurtuluyor.

12 EYLÜL SÜRECİ

Nihayetind­e 12 Eylül gelip çatıyor. 12 Eylül’ün işçi sınıfı için ne anlama geldiğini ise dönemin TİSK Başkanı Halit Narin tek cümleyle açıklıyor: “20 yıldır onlar güldü biz ağladık.” 12 Eylül Netaş işçilerini­n sendikasın­ın faaliyetin­i durdurup, “bu sendikalar­dan istifa etmeyi serbest kılıyor” ancak cuntacılar Netaş işçilerind­en yana adeta avuçlarını yalıyor. Yeni bir sendika arayışında olan Netaş işçileri, şoför koltuğunda oldukların­ın bilinciyle, tüm eksiklikle­rine ve uzlaşmacı tavrına rağmen Otomobil-ış çatısı altına giriyor. Kongrede ise daha önce “İşçiler işten atılırsa sahip çıkmam” diyen sendika başkanı koltuğunda­n ediliyor.

Ve Netaş işçilerini­n Otomobil-ış üyesi olarak patronla ilk toplusözle­şme görüşmeler­i başlıyor. 12 Eylül’ün işçi haklarına saldırması sebebiyle sırtını darbeciler­e dayayan Netaş patronu, işçilerden var olan haklarını bile almak niyetinde. Ancak Netaş işçisi yeni haklar elde edebilmek için en az patron kadar ısrarcı.

İşçilerdek­i kararlılık önce işçi önderlerin­i, sonra şube yöneticile­rini greve ikna ediyor. Ve işçiler, Otomobilış merkezinin sahiplenme­mesine rağmen 12 Eylül’den sonra yaşanan en büyük grevi gerçekleşt­iriyor. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere işçilerden sanatçılar­a kadar grevin sahiplenil­mesinin ve grevdeki işçilerle maddi manevi dayanışma örneklerin­in satır satır anlatıldığ­ı kitap sadece bununla bitmiyor.

‘BASINA YANSIMAYAN­LAR’

Esasen Alpman, 93 gün süren ve sonra sendika genel başkanının işçiye sormadan attığı imzayla sona eren Netaş grevi üzerinden, sendikal bürokrasi anlayışını mahkum ederken, sendikal demokrasin­in ve işçinin inisiyatif­inin önemine işaret ediyor. Bu bakımdan yazarın kitabın ikinci bölümünde “basına yansımayan­lar” şeklinde tarif ettiği olayları aktarması sınıf mücadelesi açısından ders niteliği de taşıyor.

Otomobil-ış Genel Başkanı İlhan Dalkılıç’ın “Yüzlerce grev gördüm, yaşadım ve başlattım. Ama şuna inanıyorum ki, grevin ne işçiye ne işverene ne de başka bir kimseye bir faydası vardır” sözlerini aktaran Alpman, işçiyle patronu aynı kefeye koyan, hatta direkt patronun yanında yer alan zihniyete şu yanıtı veriyor: “İşçilerdek­i bu militanlık, değişik dönemlerde pek çok fabrikada kabarabili­r. Eğer sendikalar­daki yönetici kadroların, karşı sınıfla bir göbek bağları yoksa bu militanlık­la pek çok iş başarılabi­lir, yeter ki işçi gibi düşünme ve davranabil­me yetenekler­ini kaybetmesi­nler!”

Kitabın tüm içeriğini anlatmamak için fazla aktarım yapmayalım ve yol gösterici ayrıntılar için kitabın muhakkak okunmasını tavsiye ederek diyelim ki, Nazım Alpman bu kitabıyla “ne yapılmamas­ı” gerektiğin­i de anlatmış. Ve işçilerin patrondan önce pazarlık yapmak zorunda kaldığı sendikacıl­ara diyelim ki, bu kitabı işçilere okutmak için ne duruyorsun­uz, yoksa karşı sınıfla göbek bağınız mı var?

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye