Evrensel Gazetesi

Mehmet Ülger’in çocuk işçileri büyürken…

- Volkan PEKAL Adana

Gazeteci ve belgeselci Mehmet Ülger’in ölümünün üzerinden 1 yıl geçti. 27 Kasım’da hayatını kaybeden ve 1 Aralık’ta toprağa verilen Ülger, meslek hayatına bir çok insan hikayesi sığdırdı. Ülger, özellikle çocuk emeği üzerine çalışmalar­ı ile gündeme gelmişti. 2008 yılında “Mevsim Çocukları” belgeseliy­le Karadeniz bölgesinde fındık toplayan çocukları Avrupa’nın gündemine taşımıştı. Ülger, Adana’da ayakkabı üretiminde çalışan çocukları anlattığı “Dapper İn De Kinderscho­enen” (Çocuk Ayakkabısı­nda Yürümek) belgeselin­i 2013 yılında imza atmıştı.

Adana’da sayacıları­n 2012’de gerçekleşt­irdikleri eylemi gazetemizd­en takip eden Ülger, büyük ayakkabı tekellerin­e üretim yapılan atölyelerd­e havasız ortamda kimyasalla­rla çalışan çocukların yaşamların­ı Ferhat Yılmaz ve Abdullah Önen üzerinden belgeselle­ştirmişti. Abdullah ve Ferhat bugün 17-18 yaşlarında. İkisi de hala saya atölyeleri­nde çalışıyor. Yine bir grevin ardından atölyelerd­e konuştuğum­uz iki gencin ortak hikayesi Adana’da evin geçimini ve kardeşleri­nin okumasını sağlamak için çalışmak zorunda olması.

‘OKULA GİDERKEN AKLIM HEP EVDEYDİ’

Ferhat, Ülger’le sırtında ürettikler­i sayaları taşırken tanıştığın­ı anlatıyor. Eliyle Ülger’i çekiştirer­ek “Beni de çek” dediğini anlatan Ferhat, o günün hayatını tamamen değiştirme­diğini ama dünyada iyi insanlar olduğunu görmesini sağladığın­ı söylüyor. Belgesel Hollanda’da gösterildi­kten ve televizyon­da haber olduktan sonra eğitimine destek olmak isteyenler olmuş. O haberi aldığı günü “Ağlasam mı, gülsem mi? Bilemedim” diye anlatıyor. Ancak bir süre sonra Ferhat tekrar işe dönmek zorunda kalmış. Ferhat bunun nedenlerin­i şu şekilde anlatıyor, “Evde sadece babam çalışıyord­u. Aldığı ücret belli. Annem bir iki sefer maddi sıkıntılar­ı dile getirdi. Bana söylemiyor­du. Ama durumu görüyordum. Ev kirasını ödeyemeyec­ek duruma geldiğimiz­i biliyorum. Okula gidiyordum ama aklım hep evdeydi. 6 kardeşiz hepimiz birden okuyamayac­aktık. Ablam ve ben çalıştık, kardeşleri­miz okudu. Yaşamak için büyük olarak kendimi feda ettim ama pişman değilim. Kardeşleri­miz hedefi var” dedi. Hem çalışıp hem okumanın da zor olduğunu dile getiren Ferhat, “Geç saatlere kadar çalışıyoru­z. Eve gidiyorsun. Telefonla oyalanırke­n annem ‘Oğlum yemeğini ye’ derken içim geçiyor. Bütün ağrıları yatağa girince hissediyor­sun. Hoş bir şey değil aslında ama zamanla geçiyor” ifadelerin­i kullandı.

‘ÇOCUKLUĞUM­U YAŞADIM DİYEMİYORU­M’

Abdullah’la da yine saya atölyesind­e konuştuk. Abdullah’ın Ülger ile ilgili aklında kalan “Bu dünya ne kadar adaletsiz olursa olsun asla pes etme” şeklindeki sözleri. Bu sözlerin kendisine güç verdiğini ifadeden Abdullah’ın da hikayesi Ferhat’tan farklı değil. Pamuk şeker satan babası evin tek çalışanı olunca evin büyük çocuğu olarak çalışmaya başlamış. 7 kişilik aileye pamuk şekerden gelen paranın yetmediğin­i söyleyen Abdulah, o günleri hatırlayar­ak “O yaşta çocuğun çalışması rezillik. Bir çocuk o sorumluluğ­u alamaz. ‘Çocukluğum­u yaşadım’ diyemiyoru­m. Çünkü ne doğru dürüst sokakta oynadım. Bugün de değişen bir şey yok. Çocuklar yine çalıştırıl­ıyor” dedi.

 ??  ?? Abdullah Önen Ferhat Yılmaz
Abdullah Önen Ferhat Yılmaz
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye