‘Devri Mahzuni’ izleyici karşısında

GİUSEPPE VERDİ’NİN MÜZİĞİ

Düello, kavga, aşk, tutku ve eğlence dolu sahneleriyle herkesin ilgisini çekebilecek bir eser olan ‘Üç Silahşor’un en güzel taraflarından biri de İtalyan Operasının Ustası Giuseppe Verdi’nin bestelediği müzikleri. Aralarında ‘Nabucco’, ‘Macbeth’, ‘Il Trovatore’, ‘Rigoletto’,

MAHZUNİ Şerif’in hayatının anlatıldığı ‘Mahzuni Şerif, Devri Mahzuni’ adlı müzikli oyun Yaşar Kemal Kültür Merkezinde Adanalı tiyatroseverlerle buluştu. İstanbul Performans ve Ankara Birlik Tiyatrosunun ortak yapımı olan oyunu yüzlerce seyirci takip ederken Mahzuni Şerif’in türkülerini ise oyun sırasında Serhad Raşa seslendirdi. Seyhan Belediyesi tarafından ücretsiz gösterimi yapılan oyuna gençlerin yoğun katılımı dikkat çekti. Yönetmenliğini Murat Sarı’nın, oyunlaştırma görevinin Hakan Güneri ve Gül Göker’in üstlendiği oyunda ‘Mahzuni Şerif’ karakterini Mehmet Güler, ‘Yılmaz Güney’ karakterini Hakan Güneri canlandırırken oyuncu kadrosunu Merve Köse, Fahri Bozbaş, Ender Yiğit ve Hakkı Şahin oluşturdu.

TEK PERDE, 80 DAKİKA, YOĞUN İLGİ

Seyircilerin dikkatle izlediği tek perde halinde yaklaşık 80 dakika süren oyunda Mahzuni Şerif’in hayatı anlatılırken oyunun merkezinde Mahzuni Şerif ve Yılmaz Güney’in beraber mahkum olduğu Maltepe Cezaevinde geçen anılar yer alıyor. Mahzuni Şerif’in 1971 darbesiyle başbakan olan Nihat Erim için söylediği türkü sebep gösterilerek 10 ay hapis cezası almasının ardından cezaevine girdiği belirtilen

‘Üç Silahşor’ balesi Giuseppe Verdi’nin ‘La Forza del Destino’ operasının uvertürüyle başlıyor. Türkçeye ‘Kaderin Gücü’ ismiyle oyunda dönemin toplumsal dokuları da seyircilere anlatılıyor. Serhad Raşa’nın seslendirdiği Mahzuni Şerif türküleri eşliğinde Mahzuni’nin doğumundan okul yıllarına, eşiyle tanışmasından dönemin usta halk ozanlarından Âşık Veysel ile aralarındaki ilişkiye kadar anlatılan oyunda Yılmaz Güney sahneleri ise halkın taleplerini ve dönemin baskıcı rejimlerinin anlatılmasında usta bir rol oynuyor. 1978 Maraş Katliamı ve 1993 Sivas Madımak Oteli Katliamı’nın canlandırıldığı sahneler ile son bulan oyun günümüzde yaşanan sorunlara dair de birçok gönderme içeriyor.

‘POLİTİK BİR FİGÜRÜ ANLATIYORUZ’

Adana’da sahnelenmesinin ardından görüştüğümüz Hakan Güneri oyun hakkında, “Halk ozanını, politik bir figürü anlattık. Türkiye’de bir kuşak onların türküleriyle sosyalizmle, halk mücadelesiyle tanıştı. Bunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi. Oyunun nasıl ortaya çıktığıyla ilgili sorumuzu yanıtlayan Güneri, “Önce ailesiyle bağlantıya geçtik. Ali Öztunç tarafından Mahzuni Şerif’in hayatının kitabının yazıldığını öğrendik ve ozanın oğlu Ali Mahzuni ile görüşüp geçen sene oyunlaştırdık. Bu sezon oynamaya başladık. Beklediğimin üstünde bir seyirci beğenisiyle karşılaştık. Memleketin dört yanına gideceğiz ve yurt dışından da talep var” ifadelerini kullandı.

‘OYUNDA İLERİCİ, DEMOKRAT BULUŞTU’

‘Mahzuni Şerif, Devri Mahzuni’yi bu seneye damga vuran oyun olacak gördüğünü anlatan Gül Göker, “Bu duyguları 19891990-1991 yılında sergilediğimiz Pir Sultan Abdal oyununda da hissetmiştim. O dönem oyun damga vurmuştu ve yoğun seyirci ilgisi vardı” şeklinde konuştu. Ülkenin ilerici, demokratlar kesimlerinin oyunu izlerken buluştuğunu dile getiren Göker, “Umarım bu kesimlerin birleşmesine de hizmet eder” dedi. (ADANA/EVRENSEL)