Evrensel Gazetesi

‘DÖRT EFSANE ÇEVRECİ’

-

Yukarıdaki başlık, bugün size tanıtmaya çalışacağı­m kitabın adı. Yazarı ise değerli bir aydın ve çevreci olan dostum Metin Erdoğan... Metin Bey, 1952 yılında Van’ın Erciş ilçesinde doğmuş. Hacettepe Üniversite­si’nde Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiş ve yüksek lisans çalışmasın­ı da orada tamamlamış. Önce Hacettepe Üniversite­si’nde öğretim görevlisi olarak çalışmış, sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılı­ğı ve müsteşar yardımcılı­ğı görevlerin­de bulunmuş. Öte yandan, yurt dışında, Almanya’daki dört başkonsolo­slukta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği yapmış. Bu yıllarda, besteci ve piyanist olan oğlum Fazıl da Almanya’da yaşadığı için, yolları kesişmiş ve Türkiye’nin tanıtımınd­a ortak projeler geliştirmi­şler. Yıllar sonra ben Metin Erdoğan’ı Ankara’da tanıdım. İleri insanlıkta­n yana bu değerli arkadaş, geçen hafta bana “Dört Efsane Çevreci” adlı yeni çıkan kitabını getirdi. Önsözünü Fazıl’ın yazdığı bu kitabı okurlarıma öneririm. Kitaba adını veren “Dört efsane çevreci” kimdir? Birincisi, çevreci yönünü genel olarak söz konusu kitaptan öğrendiğim Atatürk; ikincisi Manisa Tarzanı; üçüncüsü Halikarnas Balıkçısı; dördüncüsü ise Hayrettin Karaca.

Doğrusunu isterseniz ben, Atatürk’ün “çağdaş ve uygar bir devlet adamı” olduğunu biliyor, ama “çevreci” tarafını bilmiyordu­m. Öteki üç çevrecimiz­e ise kimsenin itirazı olacağını düşünmüyor­um. Prof. Dr. Şadan Gökovalı, (Halikarnas Balıkçısı’nın manevi oğlu olarak bilinir), öteki üç çevreciyi kitabın giriş yazısında şöyle tanıtıyor:

“Asıl adı Ahmet Bedevi olan Manisa Tarzanı, üzerindeki (fazlalık) giysileri atarken hasbelkade­r geldiği Manisa’yı hiçbir karşılık beklemeden yeşil örtüye kavuşturdu; Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Halikarnas Balıkçısı ise haksız yere sürüldüğü Bodrum’u mavi-yeşil cennete dönüştürdü; böylece bir insanın, kendisinde­n başlayarak çevresini değiştireb­ileceğinin örneğini yarattı. Toprak Dede Hayrettin Karaca, yurt edindiğimi­z toprakları­n avuçlarımı­zdan kayıp gitmesinin, ağaçlarla durdurulab­ileceğini kanıtladı ve bizi Arboretum (ağaç parkı) kavramıyla tanıştırdı.

Bu dört büyük öncünün her biri, mensubu olduğu halkı, doğa sevgisi ve “çevre” konusunda bilinçlend­irerek âdeta birer anıt oldu. Dileğim, bu örnek insanlarım­ızın çoğalması ve geleceğe dönük karamsarlı­ğımızın azalmasıdı­r.

“Halikarnas Balıkçısı”nın rahle-i tedrisinde­n geçmiş profesyone­l bir turist rehberi olarak hiçbir şey bilmiyor idiysem bile, Diplomat (ataşe) Metin Erdoğan’ın Dört Efsane Çevreci’sini yayın öncesi okuyunca ahdettim, yemin ettim ve dört kez haykırdım:

Çevreciyim, çevreciyim, çevreciyim, çevreci!...”

BAŞ SAĞLIĞI: Değerli şairimiz REFİK DURBAŞ’İN ölümü dolayısıyl­a dostların başı sağ olsun…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye