Hükümet krizden benim ölümle mi çıkacak?

KRİZ koşulları, işsizlik, eğitimin gittikçe paralı hale gelmesi, sağlık ve bir çok ilaçın SSK tarafından kapsam dışı bırakılması işçi ve emekçilerin yaşamını çekilmez hale getiriyor. Hele bir de özürlü veya eski mahkumsanız işsizliğe mahkum ediliyorsunuz. Tekirdağ’ın Çerkezköy’den ayrılarak yeni ilçe olan Kapaklı’da yaşayan Umut Top ise hem yüzde 46 özürlü hem de eski mahkum. Bu nedenle ailesiyle birlikte açlığa mahkum edilmiş durumda.

Samsun’dan küçük yaşta ayrılıp iş için İstanbul’a, oradan da Kapaklı’ya gelen Umut Top, küçük yaştan beri değişik işyeri ve fabrikalarda çalıştı. Çalıştığı yerlerin önemli bir kısmı kendi tabiri ile merdiven altı işyerleri olduğu için sigorta primleri de çok az ödendi. Bu nedenle özürlü olmasına rağmen emekli de olamıyor. Son çalıştığı Altın İplik fabrikasında sendikal örgütlenme mücadelesinin içinde yer alan Umut Top, şimdi işsizliğin pençesinde kıvranıyor.

ALLAH KİMSEYİ AÇLIKLA SINAMASIN

Uzun süredir evin kirasını düzenli ödeyemediği için ev sahibinin “çık baskısı” yaptığı Umut Top yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Hiçbir ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bazen arkadaşlardan ya borç alıyorum ya da yardım ediyorlar. Her tarafa borcum var. Kendimizden vazgeçtik okula giden kızımın hiçbir ihtiyacını karşılayamıyoruz. Kışın ortasında ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Hiçbir güvencemiz kalmadı. Allah düşmanım da dahil hiç kimseyi açlıkla sınamasın. Biz taş mı yiyeceğiz? Çalalım çırpalım mı?”

Doğuştan nadir rastlanan Lizinürük Protenin İntolerans (Protein Kaçağı) ve yüksek tansiyondan dolayı yüzde 46 özürlü durumda. İlaçlarını kullanamadığı taktirde protein kaçağı artığından dolayı halsizlik, amonyak değerlerinin yükselmesi, sinirlilik, uykusuzluk ve kemik ve kaslarda şiddetli ağrılar meydana geliyor. Sürekli olarak kimisi yurt dışından gelen ilaç kullanmak zorunda olan Umut Top, daha önce ilaç raporu olduğundan dolayı katkı payı ödemiyordu. Ama son günlerde ilaçların bazıları rapor kapsamı dışına alınınca katkı payı ödemek zorunda kaldı. En son eczaneye gittiğinde 80 avro katkı payı istenince, almaktan vazgeçmek zorunda kaldı. İlaç kullanamadığından dolayı hastalığının bütün sorunlarını yaşıyor. “Üç ay cezaevinde kaldıktan sonra kullandığım ilaçların bazıları SGK tarafından rapor kapsamı dışına alınmış. Eczaneden sadece bir ilaç için 80 avro verirsen ilaç siparişini vereceklerini söylediler. Ben de kalsın dedim. Şimdi rahatsızlıklar başladı. Vücudum eriyor” diyen Umut Top, “Hükümet krizden benim ölümle mi çıkacak?” diye sordu.

SOSYAL GÜVENCE DE YOK

Umut Top sadece rahatsızlığı ile uğraşmıyor. Kayınpederi ile bir anlaşmazlıktan dolayı bu yaz üç ay cezaevinde kaldı. Denetimli serbestlikten yararlanan Umut Top İŞKUR’UN müdavimlerinden. İŞKUR bir çok yere göndermesine rağmen yağ sağlık ya da 3 ay olsa da eski mahkum olduğundan dolayı bütün kapılar kendisine kapanmış. Haber veririz diye gönderilen Umut Top’a daha hiçbir haber gelmediği gibi başta kaymakamlık, belediye gibi kurumlara yardım için başvurmasına rağmen hep reddedilmiş.

“Açlığa mahkum olduk” diyen Umut Top, devam etti: “Ben iş istiyorum. Çalışmak istiyorum. Her kapıdan geri çevrildim. Bana biri bir yol göstersin. İktidar hep patronları düşünüyor. Biraz da bizleri görsün. İş imkanı yaratsın. Herkes asgari ücret kaç lira olur diye konuşuyor. Benim asgari ücret alacak bir işim bile yok. Ne işsizlikten yararlanabiliyorum ne de sosyal güvencem var.”