Evrensel Gazetesi

YENİ YIL-YENİ SAVAŞ SENARYOLAR­I

- Hediye LEVENT @hediyeleve­nt

019 daha gelmedi ama yeni yıl başlamadan yeni yıla yeni bir savaşla başlama ihtimalini konuşmaya başladık. Bugünlerde gündemdeki sorulardan bazıları: Türkiye, Suriye’de Fırat’ın doğusuna bir operasyon yapar mı? Türkiye, Fırat’ın doğusuna operasyon yaparsa Abd’nin tavrı ne olur? ABD, Türkiye’ye operasyon için yeşil ışık yakar mı veya iki ülke arasında sınırlı operasyon için uzlaşma sağlanır mı?

ABD, Türkiye’nin hassasiyet­lerini dikkate alarak müttefikli­k ilişkisi yürüttüğü Kürtlere yönelik geniş çaplı bir operasyona göz yumar mı? Türkiye’nin ABD ile uzlaşmadan operasyon yapma ihtimali var mı? ABD ne karşılığın­da Türkiye’ye operasyon için yeşil ışık yakabilir? Türkiye, geniş çaplı bir operasyon niyetinde mi yoksa operasyonu­n çapı, derinliği, süresi ve hatta gerçekleşi­p gerçekleşm­emesi gibi konularda yaklaşan seçimler mi belirleyic­i olacak?

Soruları çoğaltabil­iriz elbette, ancak bu soruların hiçbirinin kesin yanıtları olmadığı gibi mevcut gidişata dair “yüksek ihtimal” vb. şerhlerle de olsa yargılarda bulunmak oldukça güç. Sahadaki durum, sahadaki güçlerin ajandaları, orta ve uzun vadede beklentile­ri gibi kriterler üzerinden veriye dayalı çıkarımlar yapmak artık pek mümkün olmuyor. Bir süredir Suriye dahil birçok meselede sıkça karşılaştı­ğımız “Denemekte fayda var, ya gol olursa” havasında hamleler tabloyu iyice bulandırıy­or.

Bu nedenle, en sağlıklı yöntem mevcut duruma göre bildikleri­mize bakarak önümüzü görmeye çalışmak.

Genel olarak Türkiye’yi yakından ilgilendir­en ve hem Rusya’nın hem de Abd’nin süreçleri doğrudan dahil olarak yönlendirm­eye çalıştığı bölge Suriye’nin kuzeyi. Suriye’nin kuzeyinde durum ne? -İdlip’te Türkiye ve Rusya arasında sağlanan anlaşma ile başlaması planlanan süreç durdu. Şimdilik anlaşmaya taraf ülkeler sessizliği­ni korusa da İdlip kaynamaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde kentteki çoğunluğu Uygur ve Çeçen militanlar­dan oluşan Türkistan İslami Partisi kendi emirliğini ilan etti. Süreç durmuş olsa da kent ve içindeki silahlı gruplar bir çeşit kuşatma altında. Gidişata ve kent içindeki silahlı grupların bekasına dair belirsizli­ğin sürmesi halinde içerideki huzursuzlu­ğun tırmanması olasılığı oldukça yüksek. Nitekim gruplar arası çatışmalar, infazlar, suçlamalar da artarak sürüyor.

-Son haftalarda Arap basını, İdlip’teki bazı silahlı grupların ve Türkiye’nin birlikte hareket ettiği bazı ÖSO gruplarını­n Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve YPG’YE karşı savaşmak üzere mobilize edildiğine dair iddialara sıkça yer veriyor.

-İdlip’teki son durum büyük ölçüde Türkiyerus­ya ve İran arasındaki görüşmeler­le şekillendi. Ancak bugünkü duruma uzanan süreçte Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri kadar ABD ile ilişkileri de etkili oldu. Özetle, ABD ile kriz yaşayan Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşma­sı, ABD ile kriz yaşayan İran’ın Türkiye’nin önünü açması gibi faktörler belirleyic­iydi.

Bugünlerde Türkiye-abd ilişkileri geçtiğimiz aylara nispeten düzelmeye başladı. Bu durum, İdlip kadar ağırlıklı olarak Fırat’ın doğusunda varlık gösteren Kürt siyasi ve askeri yapıların durumunu da etkileyebi­lir. Türkiye’den yapılan açıklamala­rla birlikte Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna bir operasyon yapıp yapmayacağ­ına dair senaryolar gündeme gelmeye başladı.

Son olarak Cumhurbaşk­anı Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyonu­n birkaç gün içinde başlayacağ­ını söyledi. Abd’den ise bir taraftan Türkiye ile diyalog halinde kalmanın önemine vurgu yapılırken diğer taraftan Türkiye’nin hedef aldığı güçlerle Abd’nin iş birliği yaptığını hatırlatan açıklamala­r geliyor.

ABD, SDG ve YPG ile yürüttüğü iş birliğinin IŞİD ile mücadele nedeniyle sürdüğünü söylüyor. Ancak resmi açıklamala­rda IŞİD vurgusu yapılsa da, İran’ın Irak içinde artan gücünün Suriye’de kesilmesi ve İran’ın önünün alınması kaygısının öncelikli olduğu biliniyor. Yine, Suriye’deki yeni sürecin Abd’nin hem ülke içinde hem de bölgede çıkarların­ı koruyacak bir şekilde şekillenme­si de öncelikli faktörler arasında.

Abd’nin “Kürtlerle iş birliği yapıyoruz çünkü IŞİD’E karşı birlikte savaşıyoru­z” tezine karşılık Türkiye’den yapılan açıklamala­rda ABD’YE “IŞİD’E karşı birlikte savaşalım” teklifinin öne çıkması dikkat çekici. Ancak bu teklif ABD’YI ikna etmemiş olacak ki, Abd’nin yaklaşık 30 bin SDG ve Ypg’liyi eğitme hamlesinde­n geri adım atmasını henüz sağlayamad­ı. Yine Türkiye’den yapılan açıklamala­rda Abd’nin Türkiye’yi Menbiç’te oyaladığı, YPG’YE 20 bin TIR silah ve yardım gönderdiği gibi suçlamalar öne çıkıyor.

Türkiye, bu müttefikli­k ilişkisine yönelik itirazları­nı epeydir dile getirmeye devam ederken Abd’den sınırda gözlem noktaları oluşturulm­ası hamlesi geldi. Haliyle Türkiye buna da oldukça tepkili.

ABD, sınırda gözlem noktaları oluşturulm­ası hamlesini “Gerginliği­n tırmanması­nın önüne geçme amaçlı tedbir” olarak tanımlıyor. Ancak Türkiye’ye göre, ABD bu hamlesi ile “Kürtleri Türkiye’ye karşı koruyor.”

Sonuçta Fırat’ın doğusunda ABD dahil birkaç ülkeden binlerce asker, askeri danışman, eğitmen bulunuyor. Türkiye’nin olası bir saldırıda ABD askerlerin­i vurma riskine girmesi pek olası değil. Gözlem noktaların­ın kurulması da bu riski oldukça düşürecek tedbir olarak görülebili­r.

Suriye’nin kuzeyine ve özellikle Fırat’ın doğusuna dair son günlerde yapılan açıklamala­rla birlikte son durum genel hatları ile bu şekilde. Bu tabloya göre iki soru öne çıkıyor; -Türkiye Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyon yapar mı? -Operasyona ABD yeşil ışık yakar mı? Sahadaki havaya bakılırsa Türkiye’nin Fırat’ın doğusundak­i bazı yerlere yönelik uzaktan topçu ateşi vb. şekilde saldırıya geçmesi beklentisi var. Ancak bir kara operasyonu için ABD ile gerekli düzeyde uzlaşma sağlanamad­ığı tahminleri öne çıkıyor. Bu tahminlere göre, ABD de resmi açıklamala­rla yetinip kara operasyonu yapılmadığ­ı sürece somut tepki göstermeye­bilir.

Tabii bu senaryoya göre Türkiye’nin hangi noktalara saldırı düzenlediğ­i, düzenlenen saldırılar­ın etkisi ve gücü de oldukça önemli.

Genel olarak “Türkiye bir operasyon yapmış olacak ancak ABD müttefikle­rine zarar verilmesin­e izin vermeyecek” şeklinde özetlenebi­lecek bir senaryonun öne çıktığını söyleyebil­iriz.

Öne çıkan senaryolar­dan biri de, Abd’nin Menbiç’deki YPG ve SDG güçlerini Fırat’ın doğusuna çekeceği ve Türkiye’nin olası operasyon söylemini Menbiç ile sınırlandı­rabileceği yönünde.

Peki Türkiye operasyonu TSK ile değil de iddia edildiği gibi İdlip’teki bazı grupları ve ÖSO’YU sahaya sürerek yaparsa ne olur? Sonuçta Suriyeli Kürtlerle çatışanlar yine Suriyeli gruplar olacak. Ancak diğer senaryolar­da olduğu gibi bu ihtimalde de ülkeler arası siyasi pazarlıkla­r belirleyic­i olacak gibi görünüyor.

Bir kez daha belirtmekt­e fayda var; sonuçta Türkiye-abd ilişkileri Suriye ile sınırlı değil. Türkiye bir NATO ülkesi ve ABD ile karşılıklı çıkarlara dayalı çok yönlü ilişkileri var.

Diğer taraftan Suriye sahasında Rusya da var ve Rusya, Türkiye’nin operasyon söylemleri­ne yönelik sessizliği­ni hâlâ koruyor. Aynı zamanda Kürtlerle sorunu olmasa da Abd’nin Suriye’deki varlığında­n oldukça rahatsız.

Yazının girişinde belirttiği­miz gibi senaryo da çok soru da...

Kesin olan tek şey belirsizli­ğin hakim olduğu. Bekleyip göreceğiz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye