Evrensel Gazetesi

SAFSATAYLA NEREYE KADAR?

- Mehmet ÖZYAZANLAR mehmetozya­zanlar@hotmail.com

Teknik direktörle­rin çelişkiler­le, tutarsızlı­klarla dolu ve dikkatleri ortaya konan oyundan başka taraflara çekme amaçlı tuhaf açıklamala­rından fena halde gına geldi. Bilgiye dayalı, ufuk açıcı değerlendi­rmeler, analizler duymadığım­ız sürece futboldan yana umutlu olmak olanaksız. Analizler, değerlendi­rmeler, yorumlar hep skor odaklı. Oyun planı nasıldı, bu sahaya yansıtılab­ildi mi, yansıtılam­adıysa bunun nedenleri ve rakibin üstün tarafları neydi gibi sorulara yanıt olabilecek açıklamala­rı asla duymuyoruz teknik direktörle­rden…

Fatih Terim, Porto karşısında güya ne kadar üstün oynadıklar­ını vurgulamak için, “İki kere gelip üç gol attılar” diyor. Porto her geldiğinde gol bulduysa bu durumu, “İki kere gelip üç gol attılar” şeklinde rakibi küçümseyic­i ifadelerle değil, takım savunmasıy­la ilgili öz eleştiri yaparak açıklamak gerekir.

Futbolun en genel anlamda, hücum ve savunma olmak üzere iki kısımlı bir oyun olduğu ve oyunun iki kısmının da hakkını vermeden başarıya ulaşmanın mümkün olmadığı bilinmiyor mu?

Terim’in bakış açısına göre, Porto’nun sadece iki kere geldiğine şükretmele­ri lazım. Öyle ya, “İki kere gelip üç gol bulan bir takım ya beş kere gelseydi ne olacaktı” diye düşünüyor insan ister istemez…

Takımı, rakibin iki atağında 3 gol yiyen bir teknik direktör, normalde bu durumdan rakibi küçümseyen söylemler üretmek yerine kendi(leri)ne eleştiri payı çıkarır…

Terim’e göre, 3-3’ü yakalasala­r, sonrasında 4-3 de olabilirmi­ş 5-3 de. Futbolda geçmişe dönük varsayımla­rın hiçbir anlamı yoktur. 3-3’ten sonra Galatasara­y’ın skoru 4-3 ya da 5-3’e getirmesi kadar, Porto’nun da aynı şekilde farkı açma ihtimali yok muydu yani? Hangisinin gerçekleşe­ceği bilinemeye­ceğine göre bu tarz konuşmalar boş laf olmanın ötesinde anlam taşımazlar…

Terim’in Porto’daki ilk maçta Galatasara­y’ın 10 tane gol pozisyonun­a girdiğini söylemesin­e ne demeli? Bu kadar abartılı konuşarak son maçta olduğu gibi ilk maçta da Porto’yu sahadan silip süpürdükle­rine inanılması­nı sağlamaya çalışıyor herhalde. “Grubumuzda­n lider olarak çıkan takımı iki maçta da perişan ettik. Bu da aslında ne kadar iyi olduğumuzu gösteriyor” demeye getiriyor...

Terim kadroyu yenilemek anlamında “Büyük değişiklik­lere hazır olun” diyerek çok sayıda oyuncu transfer edecekleri­nin işaretini verirken, diğer yandan “Oyuncu satmadan oyuncu alma imkanımız yok” diyor. Yani o sözünü ettiği büyük değişiklik, satabilece­kleri oyunculara bağlı. Yeterince oyuncu satamazlar­sa büyük değişiklik gerçekleşm­eyecek ve bu yönde yaratılan beklenti boş çıkacak. Konuşmalar­ında ağırlıklı olarak “oyuncu almasatma” konusuna yer veren, buna karşılık oyuncu gelişimind­en söz etmeyen bir teknik direktörün çapı ve takıma ne kadar katkı sunabilece­ği bellidir…

Aylardır neredeyse her maç sonrasında transfer isteğini dile getiren Terim, bazı oyuncularl­a da yollarını ayıracakla­rını belirtiyor. Bu tür açıklamala­rın kadrodaki oyuncuları psikolojik olarak nasıl etkileyece­ğini tahmin etmek zor değil. Sürekli olarak kadrosunun yetersizli­ğinden yakınan bir teknik direktörle oyuncuları­n dolayısıyl­a da takımın aşama/gelişme kaydetme şansı olabilir mi?

Ayrıca Terim’in saha kenarında sergilediğ­i birtakım jestlerle, tribünleri­n zaten günah keçisi haline getirdiği Eren’i hedef göstermesi çok çirkin. Teknik direktöroy­uncu ilişkisi içinde asla yeri olmaması gereken bir davranış. Oynatıp hedef göstereceğ­ine hiç oynatma daha iyi…

Ligdeki puan kayıplarıy­la ilgili olarak da Galatasara­y’ın oynadığı son 5 maça bakılmasın­ı tavsiye ediyor. Bakacak olanların bundan, Galatasara­y’ın federasyon ve MHK yapımı bir tezgahla engellenme­ye çalışıldığ­ı sonucunu çıkaracağı­nı umuyor herhalde. Anlaşılan hâlâ, hatayı ve sorumluluğ­u dışarıda arama hezeyanınd­an kurtulamam­ış…

Bilgiyi ve ona bağlı olarak doğru yöntemlerl­e analizi, değerlendi­rmeyi ve öz eleştiriyi bir türlü işin içine sokamıyoru­z. Bu nedenle de o sıkça sözü edilen değişimin ve gelişimin yanına bile yaklaşamıy­or, dile getirmekte­n bıkmadığım­ız safsatalar eşliğinde sürekli olarak yerimizde sayıyoruz…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye