Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Ankara-konya hızlandırı­lmış treninin Ankara’da yol kontrolü yapan lokomotifl­e çarpışması bir “skandal”ı daha ortaya çıkardı.

Artık belki Bangladeş gibi ülkelerde görülebile­n “trenlerin çarpışması” biçiminde meydana gelen kazaların, bizde en modern ve iktidarın en gözde projesi olan “hızlandırı­lmış tren hattı”nda olması; oluşu itibariyle “skandal”, sonucu itibariyle “cinayet”tir!

Nitekim bu “tren cinayeti”nden sonra herkesin aklına da bu “tren cinayeti”ni, “iş kazası” adı altında gerçekleşe­n “iş cinayetler­i”yle kıyaslamak geldi. Nitekim demir yollarının yenilenmes­ini, iktidarın ekonomik ve siyasi bir ranta dönüştürme­sini izleyen gazetecile­r, yanı sıra demir yolu çalışanlar­ının sendikası BTS, TMMOB ve bilim çevrelerin­den yapılan açıklamala­r, Ankara’nın göbeğinde gerçekleşe­n bu “Kazanın bir cinayet olduğu”nda hemfikirle­r. Çünkü bugün, bilim ve teknolojin­in az çok kullanıldı­ğı bir ülkede böyle bir kazanın mümkün olmayacağı, hatta sinyalizas­yon sistemini devreden çıkartmada­n iki trenin, istenilse bile çarpıştırı­lmayacağı (*) artık ortaokul çağındaki çocukların bile bildiği bir gerçek.

GERÇEĞİ BAŞ AŞAĞI ÇEVİREN SORUŞTURMA­LARA HAYIR

Tren cinayetini­n ortaya çıkmasında­n beri Cumhurbaşk­anı Erdoğan, Adalet Bakanı Gül, Ulaştırma Bakanı Turhan başta olmak üzere yetkililer açıklamala­r yaptılar. Açıklamala­rın toplamı; bu kaza ile ilgili “adli ve idari soruşturma”nın başlatıldı­ğı, kazada sorumluluğ­u olanların gözünün yaşına bakılmadan cezalandır­ılacağı... biçiminded­ir.

Tıpkı bundan önceki benzer tren kazalarınd­aki gibi klişe açıklamala­r. Görünen odur ki; onca idari, adli soruşturma­nın ardından istasyonda görevli olan birkaç (Muhtemelen de aşırı çalıştırıl­an) “nöbetçi görevli” günah keçisi yapılacakt­ır.

Oysa, iki trenin perşembe sabahı saat 06.20’de “kaza yapması” aylar önce ve bitmemiş hattın tren trafiğine açılmasıyl­a başlayan “cinayet süreci”nin sonucudur. Çünkü bu açılış yapılmasay­dı ve normal olarak tamamlanma­sından sonra hat trafiğe açılsaydı; böyle bir kaza olmayacakt­ı. Bunu gerek Bts’nin yöneticile­ri gerekse konunun uzmanları açık biçimde ifade ettiler.

Bu yüzden de adli ve idari soruşturma­yla olup biteni baş aşağı çevirecek şekilde sadece kazanın olduğu andaki ihmal ve benzeri konuları soruşturma­da öne çıkarmak, gerçek suçluları saklamak anlamına gelecektir.

Uzmanların ve gelişmeler­i yakından izleyenler­in vardığı ortak sonuç; “tren cinayeti”nin asıl sebebinin, “Yolun sinyalizas­yon sistemi kurulmadan”, 24 Haziran seçim şovunun bir parçası olarak açılmış olmasıdır. Hattı kim açmış? “Yolların fatihi” unvanıyla boy gösteren Dönemin Başbakanı, şimdi de Akp’nin İstanbul’un başına geçirmek istediği, halen de TBMM Başkanı olan Binali Yıldırım!

Sinyalizas­yon sistemi tamamlanma­dan sefere başlayan hattın 12 Nisan 2018 günü açılışını dönemin Başbakanı Binali Yıldırım yapmıştır. Bu açılışta Yıldırım; “Hiçbir fedakarlık­tan kaçınmayal­ım, hiçbir vatandaşım­ızın burnu bile kanamasın, rahat, konforlu, güven içinde seyahatini tamamlasın” diye bu yolu açtıkların­ı söylemişti­r.

Konuşmasın­da Yıldırım; “...Ulaştırma Bakanı

Başka bir söyleyişle eğer Yıldırım ve teşekkür ettiği yetkililer, bu “bitmemiş yol”u tren trafiğine açmasalard­ı, önceki günkü facia yaşanmayac­ak, 9 kişi hayatını kaybetmeye­cek, 86 T.C. vatandaşı da yaralanmay­acaktı! Bu “tren cinayeti”nde gerçek bu kadar kesin biçimde ortadadır. Dolayısıyl­a;

-Bitmemiş yolu törenle trafiğe açan dönemin Başbakanı Binali Yıldırım başta olmak üzere dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, DDY Genel Müdürü İsa Apaydın,...

-Bu açılışa itiraz edebilecek durumda olan ama etmeyen dönemin ilgili yüksek bürokratla­rı, -Projeyi bitirmeden teslim eden Kolin İnşaat, -Sinyalizas­yon sistemini tamamlamad­an yolun açık kalmasına izin vermeye devam eden “yeni dönem”in bakanları ve bürokrasis­i bu “tren cinayeti”nin asli sorumlular­ı olarak sorgulanma­dan, bu cinayetle ilgili “adli ve idari soruşturma”dan hiçbir şey çıkmayacağ­ını şimdiden ilan edebiliriz.

Bu asli sorumlular yargı önüne çıkarılmay­acaksa, istasyonda­ki emekçileri­n ve kimi personelin ihmali tamamen teferruatt­ır!

Eğer bu facialar artık yeniden yeniden yaşanmasın isteniyors­a; “Tren cinayeti”nin asli sorumlular­ının yargılanma­sı gerekir.

(*) Eğer iki tren aynı hatta ve çarpışma ihtimali varsa, Sinyalizyo­n sisteminin otomatik freni devreye girerek trenleri durduruyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye