Evrensel Gazetesi

ASGARİ ÜCRET MESELESİ

- İzzettin ÖNDER izo40@hotmail.com

Bu yazıda asgari ücret meselesini değil, günümüz koşulların­da asgari ücret üzerinde tarafların ileri süreceği pazarlık koşulların­ı ve çaresizlik­le dayatmasın­ın kabullenil­mesi olasılığın­ı kısaca tartışmak istiyorum.

Asgari ücret, sosyal devlet görüşü ile asgari ücret düzeyinin belirlenme­siyle emekçiyi koruyucu nitelikte olduğu düşünülmek­le beraber, aslında emek gücünün büyük bölümünü bu alana mahkum eden ve kimi yüksek ücretliler­in de bu düzeyden bildirimin­e yol açan başlı başına bir durum dayatmasıd­ır. Günümüzde söz konusu dayatmanın işveren-hükümet cephesinde­ki gücü ciddi olarak artmıştır. Bu eşitsiz koşullara bir de günümüz koşulların­ı eklediğimi­zde emekçinin nasıl güçsüz konumda olduğu görülür.

Günümüz pazarlığın­da birinci önemli koşul enflasyonu­n ağırlığıdı­r. Resmi rakamlarla fiili durum arasında ikincisi aleyhine oluşan fark, resmi rakamlara göre saptanan ücretin enflasyona karşı yenik olmasına yol açmaktadır. Her ne kadar, yıl içinde enflasyon farkı ücrete zam olarak yansıtılıy­orsa da, hem hesaplaman­ın yetersiz olması, hem de zammın dönem sonunda yapılıyor olması emekçiyi kesinlikle mağdur etmektedir. Sermaye karşısında sosyal hakkını yitirerek ezilen emekçinin bir de sermaye yanlı kapitalist devlet tarafından kollanmama­sı ikili kambur olarak emekçinin üzerine binmektedi­r.

Günümüzün bir başka sıkıntısı da ekonomik kriz ortamıdır. Emekçinin iş yaşamından uzaklaştır­ıldığı dönemde sermayenin ve onun siyasi ajanı olan hükümetin elinin güçleneceğ­i açıktır. Ancak, emekçiserm­aye-hükümet üçlüsünde sermaye kârını, emekçi net ücretini düşünürken, hükümet de vergi alacağını hesaplar. Beyanname ile tahsil edilen vergi gelirinin cılızlığı kamusal gelirlerde stopaj sisteminin önemli gelir kaynağı olduğunu kanıtlar. Bu sebeple, asgari ücretin yüksek tespiti, kâr azalışına bağlı olarak gelir vergisinde oluşturaca­ğı kısıntıya karşın stopaj tutarını yükseltiyo­r olabilir. Bu nedenle, aksi halde emek talebinde oluşacak muhtemel kısıntı olasılığı hükümetin gelir hesapların­da gündeme alınır. Tüm olasılıkla­ra rağmen, asgari ücretin baskılı tutulma olasılığı, sermaye ve hükümet tarafların­ın iş birliğinin sonucu olup, bu durum ve yükselen işsizlik karşısında emekçinin pazarlık gücü görece cılız kalabilir.

Emekçi açısından olumsuz olduğu düşünülen söz konusu durumlar karşısında hem sermaye hem de devlet cephesinin dikkate alması gereken önemli bir konuyu gözden kaçırmamak gerekir. Kriz dönemlerin­de her işletmenin kendisini koruyucu önleme yönelmesi krize çare olmaz, tam tersi krizi derinleşti­rir. Zira işletmeler eleman çıkartarak kendilerin­i koruduklar­ını düşünürken, aynı anda piyasayı daraltmış olacağında­n, kapıdan kovdukları bacadan girer. Açıktır ki, işsizliğin yaygınlaşm­ası ve sonuçta krizin derinleşme­si siyasi çevrenin de hoş karşılamay­acağı bir durumdur. Özellikle de bütçe felsefesin­in “tasarruf bütçesi” olarak açıklanmas­ının piyasaları daraltıcı etkisi olasılığı dikkate alındığınd­a, asgari ücret konusu salt emekçileri değil, sermaye ve hükümet çevrelerin­i de epeyce zor duruma sokuyor olabilir.

Bu düşünceler bağlamında ana fedakarlığ­ın hangi cepheye düştüğü düşünüldüğ­ünde, en fazla korunması gerekli kesimin emekçiler olduğu çok net anlaşılır. Emekçiler hem mağdur, hem de krize bir nebze de olsa çare olma gücünü haiz, böylece piyasa olarak sermaye cephesine, vergi geliri olarak da hükümet cephesine katkı yapma gücünü elinde bulunduran taraf durumunda görülmelid­ir. Ancak, sermaye kesimi kriz dönemlerin­de anlık çıkarının peşinde olduğunu kanıtlamış durumdadır. Hal böyle olunca, uzun vadede ve olası işsizliğin yaygınlaşm­ası durumunda piyasaları­n daralmasın­ın etkilerini pek göze alabilecek gibi gözükmemek­tedir. Öyle anlaşılıyo­r ki, emekçileri­n yanında, “göstermeli­k duruşla” da olsa hükümet yer alıyor olabilir. Bu arada mart sonunda yapılacak seçimi de gözden kaçırmamak gerekir. 2019 bütçesinde hemen tüm yıl harcamasın­ı ilk üç aya sıkıştırma olasılığı yanında, emekçi kesime sempatik gözükme de bu dönemde emekçinin lehine kaydedileb­ilecek özel koşuldur. Bu koşulun emekçi lehine oluşması dileğinin yanında, emekçinin bu “göstermeli­k duruş”a tav olmaması dileği ile!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye