Sürekli hak kayıpları ve istihdamdan dışlanma
KRİZ DÖNEMİNDE ÇALIŞMA YAŞAMINDA KADINLAR
Bir yandan ekonomik krizin etkisi derinleşerek günlük yaşamda daha her gün daha da fazla hissedilir hale gelirken diğer yandan asgari ücret görüşmeleri devam ediyor. Peki tüm bunlar kadınların yaşamını nasıl ekiliyor? Kadın istihdamı kriz dönemlerinde nasıl değişiklikler gösteriyor, krizle birlikte azalan ücretler, artan fiyatlar kadınları nasıl etkiliyor? Bu soruların yanıtını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş ile konuştuk.
Kriz dönemlerinde zorlaşan yaşam koşullarının kadınlar üzerinde erkeklerde daha ağır bir yük yarattığına dikkat çeken Emel Memiş, çalışma yaşamında da kadınların sürekli hak kayıplarıyla karşı karşıya bırakıldığını ve zamanla iş gücü piyasasından tamamen ayrılmak zorunda kaldığının altını çizdi.
Yaşanan ekonomik krizle birlikte fiyatlar aldı başını gitti, enflasyon yükseliyor. Fiyat artışları özellikle gıda ve temel ihtiyaç malzemelerinde daha hissedilir oluyor. Bunun yansımasını en çok da evin yükü üzerinde olan kadınlar çekiyor. Kadınlar bu tablo karşısında neyle karşı karşıya?
Açıklanan enflasyon rakamları zaten oldukça yüksek. Ama acaba resmi rakamlar gerçekten hissettiğimiz, mutfakta hissettiğimiz gibi mi? Aslında hepimiz enflasyonu farklı biçimlerde hissediyoruz; hanemizin ihtiyaçlarına göre, tüketim sepetimize göre değişik enflasyon rakamlarıyla karşı karşıyayız. Özellikle de gıda fiyatları, barınma, konut, kira fiyatları çok yükseliyor. Düşük gelirli haneler, özellikle bu harcama yapısını etkileyen biçimde enflasyondan etkileniyor. Özellikle tek ebeveynli, tek çalışanlı, hane sorumlusunun kadın olduğu hanelerde çok daha yüksek enflasyonla baş etmek durumunda kalıyoruz. Çocuk sayısı arttıkça hanenin ihtiyaçları farklılaşıyor; eğitim, sağlık gibi pek çok hizmetin özellikle kriz dönemlerinde sekteye uğradığını biliyoruz. Bu tür faaliyetlerin de daha çok kadınlar tarafından yerine getirildiğini biliyoruz. Sadece enflasyon, pahalılık değil; asgari ücret için de benzer bir şeyi düşünebiliriz. Dolayısıyla hanelerin ihtiyaçlarının da asgari ücretin de tüm bunlar gözetilerek belirlenmesi gerekiyor.
İŞTEN İLK ÇIKARILAN ERKEKLER AMA YÜKÜ ARTAN KADINLAR
Kriz koşullarıyla birlikte çalışma yaşamında kadınlar bir çok hakkını kaybediyor, bakım yükleri artıyor, geleneksel rollere daha da zorlanıyorlar. Kadınlar nasıl bir tabloyla karşı karşıya?
Özellikle kriz dönemlerinde biz kadınlar, hayatlarımızdaki en büyük çelişkiyi daha da derinden hissediyoruz. Çünkü kadınlar olarak, özellikle de Türkiye’de ister piyasada iş gücünde çalışıyor olun, ister piyasa dışında hane içinde veya çevresinde ekonomik faaliyetler yürütüyor olun, aslında çok uzun saatler çalışıyoruz fakat karşılığını alamıyoruz. Piyasada daha çok kayıt dışı, güvencesiz, esnek çalışma biçimlerinde yer alıyoruz ve düşük ücretlerle çalışmak durumunda kalıyoruz. Aynı işi yaptığımızda bile düşük ücret karşılığında çalışıyoruz.
Daha önce yapılmış kriz konulu çalışmalar bize şunu gösteriyor; ekonomik