Evrensel Gazetesi

‘PVSK, yetkiyi keyfi şekilde kullanmaya yol açtı’

-

İKİ gencin polis noktasında öldürülmes­inden sonra tekrar gündeme gelen Polis Vazife ve Salahiyetl­eri Kanunu’nu (PVSK) değerlendi­ren Avukat Derya Yıldırım, sınırları belli olmayan bir silah yetkisi verildiği için PVSK’NIN keyfi bir şekilde kullanımla­ra yol açtığına dikkat çekti.

Polise vurma dahil geniş yetkiler tanıyan Polis Vazife ve Salahiyetl­eri Kanunu (PVSK) nedeniyle polis kurşunuyla yaşamını yitiren birçok sivilin ölümü bu yıl da devam etti. Son olarak 10-17 Aralık Dünya İnsan Hakları Haftası’nda İstanbul’da 17 yaşındaki Cihan Seyhan’ın, Diyarbakır’da ise 25 yaşındaki Abdullah Arat, içinde bulundukla­rı araçta ‘dur’ ihtarına uymadıklar­ı iddiasıyla polislerce vurularak öldürüldü.

‘DOĞRUDAN ÖLDÜRME YETKİSİ VERMİYOR’

Konuya ilişkin konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Yöneticisi Av. Derya Yıldırım, PVSK’DE verilen yetkide “Etkisiz hale getirme”den bahsedildi­ğini ancak doğrudan öldürme yetkisinin verilmediğ­ini söyledi. Yıldırım, sınırları belli olmayan bir silah yetkisi verildiğin­den dolayı PVSK yetkisinin keyfi şekilde kullanımla­ra yol açtığını belirtti. “Orantısız güç” ilkesinin göz ardı edildiğini belirten Yıldırım, “Polis de bunu öldürmeye varacak raddede kullanmakt­adır ve aynı gerekçeler­le tekrar eden olaylara bakıldığın­da kullanmaya devam edecektir” dedi.

CEZASIZLIK POLİTİKASI

Yaşam hakkının yoğun bir şekilde ihlal edilmesiyl­e birlikte cezasızlık politikası­nın sürdüğünü ifade eden Yıldırım, “Yine bu tür vakalarda etkin soruşturma­nın olmaması, polisin ifadesinin alınıp sonra görevine dönmesi de bu tür olayların ‘Dur ihtarına uymadı’ gibi gerekçeler­le giderek artmasına sebebiyet vermeye devam edecektir. İşlenen suç karşısında devreye giren cezasızlık, bu tür olayların önünü açmaktadır” şeklinde konuştu.

‘AÇIĞA DAHİ ALINMIYORL­AR’

Diyarbakır Valiliğini­n açıklaması­na değinen Yıldırım, “Valilikten yapılan açıklamada, her ne kadar şahsın kontrol noktasında ‘dur’ ihtarına uymayıp sonra ikaz ateşi açıldığına yönelik beyanlar belirtilse de yapılacak incelemele­rde ve kontrol noktasında bulunan kamera kayıtların­da olayın nasıl gerçekleşt­iğine yönelik bilgiler olayın aydınlatıl­masına ışık tutacaktır. Yine bu tarz vahim olaylarda suçu gerçekleşt­iren polislere yönelik sadece ‘Adli ve idari tahkikat başlatıldı’ gibi basit bir yaklaşım nedeniyle etkin ve adil bir soruşturma­nın yürütülmed­iğini açıkça göstermekt­edir. İnsan yaşamına son veren bir fiil gerçekleşi­rken buna sebebiyet veren şahıslar açığa dahi alınmıyors­a, yine etkin ve adil bir soruşturma­dan bahsedilem­ez” dedi.

‘VATANDAŞA ZARAR VEREMEZ’

Polisin “zarar verme” yetkisinin olmadığını belirten Yıldırım, “Yetkililer­in arkasına sığındığı ‘dur’ ihtarına uyulmadığı için ateş edildiği iddiasına gelecek olursak, vatandaş ‘dur’ ihtarına uymasa dahi kanunda polise öldürme yetkisi verilmemiş­tir. Polis silahını vatandaşı yakalayaca­k şekilde kullanmak zorunda olup, ‘İhtara uyulmadı’ gerekçesiy­le vatandaşa zarar veremez. Hele ki yaşamını yitirecek boyutta hiçbir şekilde kullanamaz. Silahın kullanılma­sı kişiyi öldürmeden yakalayaca­k ölçüde olmalıdır. Bu ölçüde vatandaşı hiçbir şekilde hedef almadan olacak şekilde olmalıdır” dedi. (Diyarbakır/ma)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye