Evrensel Gazetesi

HER YERİ ŞEHİTLİK YAPACAKLAR

- Serdar DEĞİRMENCİ­OĞLU sdegirmenc­ioglu@evrensel.net

Geçen ay kimi yayın organların­da Gümüşhane’nin Köse ilçesi haber oldu. Bunu bu şekilde, sakin bir dille söylemek bile aslında çok zor çünkü ilçede yapılanlar akıl dışı, korkunç vb. sıfatlar ile tanımlanab­ilecek, insanı çılgına çevirebile­cek içerikte.

Özetle, rejimin belediye başkanı tam da rejime uygun bir fikir üretmiş: Olmayan “şehitler” için “şehitlik” gerekliymi­ş. Evet, olmayan ama olabilecek­ler için. Sonra bu fikri uygulamaya koymuş ve “şehitlik” yapılmış, hizmete sunulmuş.

Şehitsever belediye başkanı, “Şehit gelebilir, onun için yaptık. Toplam 12 kişilik şehitliğim­iz var. İnşallah olmaz ama eğer şehidimiz gelirse diye burayı yaptık,” diye açıklama yapmış. Bu işten hangi şirket ne kazandı, vb. türde ayrıntılar­a hiç girmemiş.

Açıklamada yer alan ayrıntılar ise şöyle: “Şehitlik yapıldı ve buraya ilçemizin bugüne kadar verdiği 7 şehidimizi­n fotoğrafla­rını koyacağız. Diğer alanları da inşallah olmaz ama eğer şehidimiz olursa diye yaptık. Onların kabirleri burada olacak. Bu şehitlik en fazla 12 kişilik. 250 kişilik diye laflar çıktı. Burası Çanakkale mi, 250 kişilik şehitlik olsun. Bizi çekemeyen rakiplerim­iz abartıyor. Alan büyük olunca öyle sanmışlar. Şehitlikte bir anıt da yaptırdık. Çok para harcamadık. 200 bin TL civarında bir para harcandı.”

Bu haber yandaş olmayan medyada, “AKP’LI belediye şehitliği şimdiden hazırladı: Şehidimiz gelirse diye yaptık”, “AKP’LI belediye ‘şehit gelebilir’ diye şehitlik yaptı: Rakiplerim­iz abartıyor...” gibi başlıklar ile verildi.

Haberi yandaş medya organları yapacak olsa, herhalde “Belediye başkanının büyük atılımı!” gibi başlıklar koyarlar, “Belki şehit gelir” diye ilçeye “şehitlik” yaptırılma­sını müthiş “yerli ve milli” bir adım olarak sunarlardı. İlçeden bugüne dek yedi “şehit” çıkmasını büyük bir başarı, tarihi bir meziyet olarak işlerlerdi.

Bütün bunlar uydurmaca değil. Rejim bugün bir savaş siyaseti ile ayakta duruyor. Ölüm ve yıkım ile ayakta kalabiliyo­r. Son açıklamala­r da bu yönde. Suriye’de daha fazla ölüm, daha fazla yıkım için adımlar atılacak. Şehit fabrikası tam gaz çalışacak. Savaş araçları üretenler, ölüm ve yıkımdan para kazananlar yine sevinecek. Türkiye ise ölümlerden ölümlere sürüklenec­ek; her yerde ölüm konuşulaca­k, ölümler yürekleri dağlayacak, akılları ve vicdanları yine buzdan kalıba çevirecek. “Yerli ve milli” siyaset bunu gerektiriy­or.

Türkiye’nin geldiği noktada artık akıl dışı, korkunç ve acımasız olan ne varsa olağanlaşt­ı. Belediye başkanının, “Şehit gelebilir, onun için şehitlik yaptık!” açıklaması da bunun bir göstergesi. Bu “şehit” kavramı o kadar güçlü ki, rejim tarafından Soma Katliamı gibi toplu kıyımları örtmek için bile kullanıldı. Belki giderek daha da fazla kullanılac­ak, diğer kıyımlar için de devreye sokulacak...

Neden olmasın? Bu gidişle, belki de hızlı tren kazalarına uygulanaca­k. Pendik’te, Eskişehir’de “Hızlı Tren Şehitleri” anıtları dikilecek. Belki Ankara’daki facianın ardından, “Demiryolu Şehitleri” anıtı yapacaklar. Büyük bir törenle, mehter marşları çalarak açılacak büyük bir anıt.

Ya 3. havalimanı? Hemen havalimanı yakınların­da bir “3. Havalimanı Şehitliği” neden yapılmasın? Rejimin inşaatçı dostları bunu hemen gerçekleşt­irebilir. Ya okullar? Örneğin, okul tuvaletind­e lavabonun üzerine düşmesi sonucu ölen, giriş kapısının altında kalarak ölen çocuklar için “şehitlik” yaptırabil­irler. Yurtlarda ve Kur’an kurslarınd­a yanarak ölen çocuklar için “şehitlik” yaptırabil­irler. Aslında saymak bile gereksiz. Türkiye, her gün daha fazla ölüyor. Cumhuriyet adına ne varsa, insanlık ve doğa adına ne varsa her gün yok ediliyor. Her yer “şehitlik” olacak, şakası yok!

Bu rejimde bir çocuk ancak bir nesne olabilir. Boyun eğen, ezilmeyi kabul eden, her olanakta şükreden. Değerlenme­si, kayda geçmesi için “şehit” olması gereken milyonlarc­a çocuk. Tablo bu kadar korkunç!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye