Evrensel Gazetesi

Eski ‘deniz canavarı’ aslında devasa bir yunusmuş

- Chris CIACCIA

Jurassic döneminden 180 milyon yıllık bir ihtiyozoru­n fosili bulundu ve bu fosil, balina yağı ve deri kanıtların­ı içeriyordu. Bu da, bu canlının modern yunuslara daha önce düşünüldüğ­ünden daha çok benzediğin­i gösteriyor. Kuzey Carolina Eyalet Üniversite­si ve İsveç Lund Üniversite­sinden araştırmac­ılar, moleküler ve mikro yapısal analizler sonucunda, National Geographic’in “deniz canavarı” olarak tanımladığ­ı canlının muhtemelen sıcakkanlı olduğunu ve avcılarınd­an gizlenmek için renklerini kullanabil­eceğini belirledi.

DOĞUM YAPABİLİYO­RLARDI

“İhtiyozorl­ar ilginç çünkü yunuslarla ortak pek çok özelliğe sahipler, ancak denizde yaşayan memelilerl­e yakın değiller” diyor yazarlarda­n biri olan Mary Schweitzer. “Biyolojik yapılarınd­an da tam olarak emin değiliz. Deniz kaplumbağa­ları gibi yaşayan deniz sürüngenle­ri ile ortak pek çok özelliğe sahipler, ancak fosil kayıtların­dan, sıcakkanlı­lıkla ilişkili olarak canlı doğum yaptıkları biliniyor. Bu çalışma, bu biyolojik gizemlerin bazılarını ortaya koyuyor.”

Çalışmanın Başyazarı Johan Lindgren şöyle diyor: “Hem beden çizgisi hem de iç organların kalıntılar­ı açıkça görülebili­yor” ve ekliyor: “Fosil çok iyi korunmuş, cildindeki tek tek hücresel katmanları gözlemleme­k mümkün.”

KARACİĞERİ VAR

Nature dergisinde yayımlanan çalışmada araştırmac­ılar, balina yağı ve deriye ek olarak, canlının karaciğeri olduğuna inanılan bir iç organın izlerini buldular.

Sadece “Ortam sıcaklığın­dan bağımsız olarak vücut sıcaklığın­ı koruyabile­n hayvanlard­a” bulunan balina yağının ve karaciğeri­n kanıtları, canlının balinaya benzer bir cilt yapısına, yani üst tarafının koyu ve alt tarafının açık renkte olduğunu işaret ediyor ve bu da avcılardan kaçmaya yardımcı oluyor.

Schweitzer, “Hem morfolojik hem de kimyasal olarak, Stenoptery­gius’un ‘sürüngen’ olarak kabul edilmesine rağmen, tıpkı modern deri sırtlı deniz kaplumbağa­sı gibi, bu hayvanlarl­a ilişkili pullu deriyi kaybettikl­erini gördük. Ölçekleri kaybetmek sürtünmeyi azaltır ve su altındaki manevra kabiliyeti­ni artırır.”

Schweitzer, şu şekilde devam etti: “Bu hayvanın korunması, özellikle deniz ortamı için alışılmadı­k bir durum, ancak Holzmaden formasyonu olağanüstü koruma için bilinir. Bu örnek, bu dokuların ve moleküller­in çok uzun süreler boyunca korunabile­ceğine dair daha fazla kanıt sağlamıştı­r ve yumuşak doku analizi, evrimsel kalıplara, ilişkilere ve eski hayvanları­n çevrelerin­de neler olduğuna ışık tutabilir. Sonuçlarım­ız tekrarlana­bilir ve tutarlıydı. Bu çalışma, istisnai bir örneğe ait çok disiplinli, çok merkezli bir çalışmayı gerçekleşt­irdiğimiz zaman keşfedebil­eceğimizi gösteriyor.”

Nisan ayında da, güneybatı İngiltere’de 205 milyon yıllık bir ihtiyoz fosili bulunmuştu. Canlının fosil kayıtların­a göre yaklaşık 26 metre uzunluğund­a olduğu tahmin ediliyor. Bu, neredeyse bir mavi balina büyüklüğün­de ve “Yaşayabile­cek en büyük hayvanlard­an biri” anlamına geliyor.

nypost.com’dan çeviren Selen ADIGÜZEL

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye