‘7 liralık ilacı borçla aldım’
Asgari ücretle 4 kişilik ailesini geçindirmeye çalışan Ali Işık, her ay sadece 900 lira kiraya verdiğini ve sürekli borçlanarak geçindiklerini belirterek, “Havalar soğudu. Çocuklar hasta, ilaç almaya gittim. Cebimde 7 lira yoktu, borç alıp ilacı alabildim” dedi.
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz gün geçtikçe derinleşiyor. Bu krizden en çok etkilenen ise asgari ücret ile çalışan işçiler. Almış oldukları 1603 Tl’lik ücretin yarıdan fazlasını kiraya veren işçiler yaklaşık 3’te birini de faturalara veriyor. Ev içinde çalışacak başka biri olmadığında ailenin yaşamını idame ettirmesi imkansız hale geliyor.
Esenyurt’ta özel bir firmada temizlik görevlisi olarak çalışan Ali Işık (32) asgari ücretle çalışan işçilerden yalnızca biri. Işık’ın “Asgari ücretle nasıl geçiniyorsun?” sorusuna yanıtı şu şekilde oluyor: “Asgari ücretle geçinmek mümkün değil. Geçen aydan ödeyemediğim faturalarım vardı. Bu ay 550 TL sadece faturalara ödedim. Ödemesem elektrik, doğal gazı keseceklerdi. Her ay 900 TL kira parası veriyorum. Ev kiraları çok yüksek ama mecbur vereceksin. Vermesem ev sahibi ‘Çık git’ diyecek. Zaten kirayı ve faturaları verince geriye bir şey kalmıyor.”
‘BORÇLANARAK YAŞIYORUZ’
Biri 5 yaşında, diğeri ise 6 aylık iki çocuğu var. Çocuklara bakacak kimse olmadığı için eşi de çalışamayan Işık’a “Peki nasıl aileyi geçindiriyorsunuz?” dediğimizde ise mahcubiyetle “İş yerinden avans istiyorum. Bazen avans vermiyorlar. İşyerindeki ağabeylerden borç alıyorum. Bakkala yazdırıyorum. Borç almasam evime bir şey alamıyorum. Sürekli borçlanarak, kısarak idare etmeye çalışıyorum” dedi.
Eşi bir şey istediğinde “Bir sonraki ay alırız” dediğini ifade eden Işık, “Alamıyoruz. Bu kez kafama takıyorum” dedi.
Işık, yaşadığı ekonomik sorunları anlatırken diğer odadan gelen çocuğunun öksürme sesi üzerine şunları anlatıyor: “Havalar soğudu. Çocuklar hasta. Her ilacı devlet karşılamıyor. Bazılarının bir kısmını biz ödüyoruz. Geçen gün ilaç almak için istedikleri 7 lirayı veremedim. Cebimde 7 lira yoktu. İşyerinden bir ağabeyi arayıp söyledim. Sonra alabildim. Çocuk öksürüyordu. Bu ilacı mecbur içecek.”
Zamlardan dolayı bu yıl daha da zorlandığını belirten Işık, “Her şey geçen yıla göre iki kat arttı. Daha önce sepeti doldurduğumuz paraya şimdi yarısını doldurabiliyoruz. Bir paket pirinç 8 lira, bir kilo domates 6 lira olmuş. En son 2-3 yıl evvel kırmızı et aldık. Komşular kurbanda verirse öyle yiyoruz. İmkanlardan dolayı alamıyoruz” dedi. Asgari ücret görüşmeleri sürerken, asgari ücretlilerin durumuna bakarak düzenlemelerin yapılmasını isteyen Işık,”bu paraya geçinmek çok zor. Asgari ücretin en az 2 bin 500 lira olması lazım. Sadece benim için değil. Benim gibi milyonlarca insan var. İnsanlar biraz rahat etsin. 2 bin 500 lira olsa geçinmeye çalışırız” diye konuştu. (İstanbul/ma)