IŞİD’Lİ İNCİ SERBEST, LEYLA GÜVEN HAPİS…
Leyla Güven halkın oyları ile seçilen bir milletvekilidir. Öbürü IŞİD üyesi… Hem de başına 1 milyon 500 bin lira ödül konulan biri…
IŞİD’LI sınır kapısından giriş yaptı, karşılandı ve göstermelik bir ifade sonrası serbest bırakıldı. Leyla Güven hapis… Leyla Güven, Hakkari halkının iradesi… Diğeri katil IŞİD’IN üyesi… Ne tür işlere imza attı da başına ödül kondu tahmin etmek zor değil…
Halk, Leyla Güven’i milletvekili seçmiştir. Kürt halkının iradesi öyle tecelli etmiştir.
Hem de tek bir seçim propagandası yapamadığı, tek bir seçmen ile yüz yüze gelmediği halde halkın ezici çoğunluğu tarafından vekil seçilmişti. Ben irademi böyle yansıtıyorum demiştir Hakkarili… “Onun suçsuz olduğunu biliyorum, o cezaevindedir, ancak yanlış yere, haksız yere hapistedir ve derhal serbest bırakılmasını istiyorum” demişti.
Aynı durum CHP Milletvekili Enis Berberoğlu için de geçerliydi…
Berberoğlu da eski bir milletvekili olarak yeniden aday gösterilmiş ve halkın iradesi onu yeniden milletvekili seçmiştir.
Haksız, hukuksuz yere, siyasal yargılama sonucundan, Saray’ın söylemini yargı kararı haline getirenler onu cezalandırdılar ve ceza daha Yargıtay tarafından onaylanmadan hapse atılmıştı.
Ancak sürdürülen demokratik mücadele, gösterilen çabanın sonucu olarak bir karar verildi ve Berberoğlu tahliye edildi…
Bu birkaç aylık süre içinde başka siyasi kararlar da verildi. Yargı Saray’ın hesaplarına uygun Brunson kararı başta olmak üzere başkaca birçok karar da verdi. Hâlâ pazarlık konusu edilenler olsa da, Almanya, Amerika ve rehin hesabıyla tutulan başka Amerikan, Alman ve başka ülke vatandaşları bir biçimde tahliye edildiler.
Hele birkaç gün önceki IŞİD’LI kadının şartlı tahliyesi evlere şenlik bir karar…
Akademisyenler, Türkiye’nin bilim insanları, barış bildirisi yayımladı diye yargılanıyorlar. Onlara cezalar yağarken, insan katilleri, kafa kesenler, başına ödül konulanlar serbest bırakılıyor. Fatih Portakal tehdit ediliyor, hedef gösteriliyor… Işıd’liler serbest bırakılıyor. Gençay Gürsoy gibi hocalar, onun yolunda yürümekte onur duyduğunu belirten uluslararası üne sahip Şebnem Korur Fincancı gibi hocalara hapis cezaları veriliyor.
Şebnem Hoca gibi kadınlar, Leyla Güven, Gültan Kışanak, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel ve onlarca, yüzlerce barış elçisi, kadın mücadelesinin emekçisi, demokrasi ve özgürlük güvercini ya hapiste ya da hapse yollanmak istenirken başına ödül konulan Işıd’liler serbest bırakılıyor. Demek ki o ödülleri artık başka türlü anlayacağız… IŞİD’LI katil için ödül konuyor, her yerde aranıyor, sonra yakalanıyor ve ardından serbest bırakılıyor, ancak Leyla Güven hâlâ hapistedir.
İçişleri Bakanlığının “Terörden Arananlar Listesi”nde mavi kategoride yer alan, İçişleri Bakanlığı tarafından başına 1 milyon 500 bin lira ödül konulan ve bir hafta önce Habur sınır kapısından giriş yapan IŞİD’LI Ayşenur İnci’nin adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasının yaşandığı günler, bir gazeteciye enseni patlatırlar denilen günlerdir.
Gezi direnişine katılanların başı kesilmelidir denilen günlerdir… IŞİD’LI serbestken Milletvekili Leyla Güven hapistedir… Hem de açlık grevinin 46. gününde… Her gün biraz daha ölüme yaklaşırken… Kürtlerin iradesi irade sayılmıyor… Nedense sıra Kürtlere gelince yargı, yasama, yürütme, basın, kurumlar ve kişiler yandaş kesiliyor, Saray’ın ağzına bakıyor. Bu yanlış karardan derhal dönülmelidir. Leyla Güven’in, milletvekili seçildikten sonra derhal serbest bırakılması gerekirdi.
Zira bir milletvekilinin yeri parlamentodur, cezaevi değil.
Cezaevine konulmasındaki yanlışı, o zaman uygulanan keyfiyeti tartışmadan söyleyelim, seçildikten sonra derhal serbest bırakılması gerekirdi.
Az çok demokratik bir ülkede ne gazeteciler, ne yazarlar ne de aydınlar ne de milletvekilleri cezaevinde olur. Katiller salıverilirken, halkın iradesiyle seçilmiş milletvekillerini hapiste tutmanın hiç ama hiçbir izahı olamaz.